Flashback ~1
Onunla tanıştığımız günden yaklaşık iki yıl geçmişti. Ablamın düğününe haftalar varken, onun hazırlığına dahil olmuştu kendisi de. Eşyaları ablamın yeni evine beraber dizerken, onun abisi de yardımcı olmuyor değildi.
Ailelerimiz çok kısa bir zamanda dost olmuştu. Arada ben onların evinde oturup onunla şiir ya da sözler yazarak değerlendirip geceyi gündüz ediyor, bazen de o benim evime gelip annemin yemeklerini yiyerek benim gitarım eşliğinde hep birlikte şarkılar söyleyerek geçiriyordu.
Ablamın düğün hazırlıkları başlayınca, ben meşgul olduğum için stüdyoya ya da arkadaşlarımın mekanına gidemez olmuştum. Ailedeki tek erkek çocuk olduğum için ellerinde ne kadar ıvır zıvır iş varsa bana kalıyordu tabii ki.
O günlerden öğlen vakti evden çıkıp yeni aldığım ehliyetle babamın bana bıraktığı arabaya binecekken omzumda hissettiğim elle arkamı döndüm
"Nereye böyle? Ortalıklarda yoksun"
"Ah, Baekhyun, merhaba. Bilirsin ya"
Eve göz attım kısaca.
"Ablamın işleri işte...Gidip geliyorum. Sen neler yapıyorsun bakalım."
"Canın sıkılıyorsa, eşlik edebilirim sana. Geziyordum ben de öyle. Sana uğrayayım dedim."
"Olur, olur tabii. Gel. Yalnız."
Sürücü kapısını açacakken ona bakıp hafifçe gülümsedim.
"Ehliyeti yeni aldım. Ona göre."
Şaşkınca bana baktı bir süre. Sonra yüzündeki gözlerindeki pırıltı, dudaklarına yansıdı. Gülümsedi genişçe. Arkasını dönüp arabanın arkasından dolanarak kapıyı açtı hemen.
"Olsun, korkarsan ben sürerim."
Korkarsam mı? Gerçekten mi? Gülümserken arabaya binmiştik ikimiz de. Arabanın kontağını açarak çalıştırırken ona bakmıştım.
"Chanyeol-ah, korkmana gerek yok. Bir sorun olursa ben hallederim."
Ona bakmamın nedeni, kesinlikle korkuyor olmam değildi. Aksine, onu gülümsetmek istemiştim ama hiç şans bırakmıyordu. Çünkü zaten hep gülüyordu. Sonrasında arabayı sürerken, geçenlerde bana anlattıkları geldi aklıma.
Aslında çok bir şey dememişti ama bir şeylerin döndüğünü hissetmiştim.
"İyi değilim şuan." Demişti beraber stüdyoya girecekken. Nedenini soracakken, sanki beni geçiştirircesine bir işi çıktığını söylemiş ve uzaklaşmıştı. Tuhafıma gidince akşamına onun evine damlamıştım. Annesinin kahvesini, biraz geç içeceğimi söyleyerek geri çevirmiş ve Baekhyun'un odasına gitmiştim. Kapıyı çalıp içeri girince onu öylece, cam kenarındaki masaya yerleşmiş ellerini çenesinin altına koyarak saçları bana dönük dışarı izlediğini görmüştüm. Uyuduğunu düşünüp dışarı çıkacakken başını kaldırıp bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Without You" -CB-
Fanfiction"I can't live If living is without you I can't live I can't give anymore I can't live..." "Kabul eder misin? Beni tekrar sevebilir misin?" "Kalbinin notaları hep benim için çalacaksa kabul ederim." *** "Sana yemin ederim, başağım. Toprağa karışmış ö...