/İnanman Lazım./

208 30 88
                                    

''Anlayamıyorum.. Neden biri sana bunu yapmak istesinki?''

Alex ona yaşanan her şeyi anlatmıştı. Toby'nin aklı çok karışmıştı.

''Şimdi o kıyafetlerdeki kana gelirsek..''

Alex, derin bir nefes aldı. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

''O kan.. Karl ve Nick'e ait..''

Alex bunu söylediğinde Toby'nin gözleri büyümüştü.

''N-ne?..''

Alex, kafasını ellerinin içine aldı. 

''Onları ben öldürmedim.. Sadece yanlış bir zamanda oradaydım..''

Toby, gözlerini Alex'ten ayırmıyordu. 

''Nasıl bir yanlış zaman?''

Alex kafasını kaldırıp ona baktı. Ağzını konuşmak için hafif araladı. Ve dudaklarına gelen tuzlu suyla geri kapadı.

''Alex. Anlat.''

Toby, adeta emir veriyordu. Alex ilk başta karar veremesede sonrasında bir iç çekerek konuşmaya başladı. 

''Bugün.. Sabah.. Eve dönerken Karl'dan bir çağrı aldım.. Açtığımda hiçbir ses gelmiyordu. Sadece bir cızırtı sesi. O da yok denilebilecek kadar azdı..''

Alex, minik bir mola verdi ve devam etti. 

''Bende merak ettim ve Karl'ın evinme gittim. Oraya vardığımda telefonumdan garip bir ses gelmişti. Bende korktuğumdan bir köşeye fırlatmıştım..''

Alex, kafasını kaldırıp tavana bakmaya başladı. Gözleri yeniden dolmuştu. Toby sadece Alex'e bakıyordu. Yüzündeki ifade Alex'in tüylerini ürpertmişti.

''Sonra?''

Alex Toby'nin sözleriyle gözlerini boş duvara dikti. 

''Sonra.. içeri girdim. Girdiğim gibi evi gezmeye başladım. Salona doğru ilerlediğimde duvarda kan gördüm.. Büyük ihtimalle Karl'a aitti.. Sonrasında korkup koşarak üst kata çıktım. Ve oradaki odaları gezinmeye başladım. Karl'ın odasına geldiğimde bilgisayar masasının önünde duran Nick'in bedeniyle karşılaştım..''

Toby'nin gözleri dolmuştu. 

''Ne yapıcağımı bilemedim.. Yanına koştum. Ellerimi bedeninin üstüne koymuştum. Büyük ihtimalle kan oradan geldi..''

Toby kafasını salladıktan sonra elleriyle sulanmış gözlerini sildi. Hikayenin devamının olduğunu biliyordu. Fakat sormaya gücü kalmamıştı.. Ve arkadaşının vereceği cevaplardan korkuyordu. 

''.. Daha sonrasında kapının orada bir gölge gördüm.''

Bu sözle Toby taş kesilmişti. Düşündüğü gibiydi.. 

''Gölge?..''

Alex kafasını salladı ve elleriyle göz yaşlarını sildi. Burnunu çekip kendisini toparlamaya çalıştı.

''Olamaz dimi? Yani.. Hayır dimi? Onlar değildi dimi?''

Alex gözlerini Toby'e dikti. Çocuk korkudan titremeye başlamıştı. Alex hızlıca ayağa kalktı ve onun yanına gitti.

''U-uhh.. Toby?''

Toby hafif bir şekilde yere çöktü. Alex'te onunla beraber çöktü. Evde bulunan boğuk cesed kokusu nefes almalarını engelliyordu. Alex, çocuğun yanından kalktı ve pencereye doğru yöneldi. Eğer pencereyi açarsa koku dışarı gidecekti. Fakat kimsenin yaşamadığı sessiz bir yerde yaşadıkları için sorun olmayacağını düşünerek pencereyi açtı. Açar açmaz temiz havayı ciğerlerinin içine çekti.

/Justice../-Technokity!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin