8. Bölüm

118 13 1
                                        

Üzerinde mavi tişört ve gri yağmurluk vardı. Pantolonu ise bağcıklı botları gibi siyahtı. Masayı inceledikten sonra saatine bakıp,

"Teşekkürler, fazla vaktim yok." diyerek nazikçe teklifimi geri çevirdi. Israr etmedim.

"Seni dinliyorum." Will ile ortak noktamızın ne olduğunu bildiğimden içim kıpır kıpır olmuştu. Koltuğa
otururken benimde yanına oturmamı istedi. Dediğini yapıp yanına oturduğumda tek kelime bile etmemişti. Ağzını açıyor, bir şeyler diyecek gibi oluyor fakat demiyordu. Kapıdaki gülümseyişiyle şimdiki düşünceli hali kafamı karıştırıyordu.

"Konu onlarla mı ilgili?" dedim yardımcı olmak umuduyla. Onlardan kastımın Anna ve Tyrees olduğunu anladığından başını salladı ve anlatmaya başladı.

"Seni umutlandırmak istemem ama. Emniyette bir tanıdığım var. Barry. Bana polislerin bize söylemediği bazı şeylerden bahsetti. Anna'nın odasında bir usb bulmuşlar. İncelenmiş ve kayıtlara, içinde gerekli hiçbir bilgi olmadığı geçmiş. Barry, usbnin içindekilerin yokedildiğini söyledi. Hatta kendi yetkisi altındaki başka bir polise yaptırılmış bu. Anlıyor musun? Yani olayın üzerini gerçekten kapamaya çalışıyorlar, buna açıklık getirmiş olduk. Şanslıyız ki, Barry'ye çok güvenirler. Kendisi gibi ahbabı da çoktur." Ne yapacağımı bilemeyerek gülümsedim. Söylediklerinin içimde yarattığı hisler anlaşılamazdı. Mutlu hissetmiyordum. Üzgün de sayılmazdım.

"Uzun süredir tanışıyoruz. Kardeş gibiyiz desem abartmış olmam. Bir gelişme olursa yine haber vereceğinden eminim." diye ekledi heyecanla. Onu ilk defa bu kadar mutlu görüyordum. İlk defa karşımda hislerini gözlerine bir duvar örerek saklama ihtiyacı duymuyordu. Onun gibi mutlu hissedemediğim için kendimi öldürme isteğiyle dolmuştu zihnim.

Bu iyi bir haberdi. Benim ulaşamayacağım bir bilgiydi. Sanırım Will'in yine kabuğuna çekilmesinden korkuyordum. Umutlanıp öylece ortada kalmak istemiyordum. Will'in bakışlarından benden bir tepki beklediği anlaşılıyordu. İçimdeki su üstüne çıkmayı bekleyen tüm karamsar düşünceleri zihnimin derinliklerine itmeye çalıştım. Bu anı bozmayacaktım. Bunları benimle paylaşmayabilirdi ama O, bana güvenip, olayın dışında bırakmamıştı. Ben de ona güvenebilirdim.

"Bu harika bir haber Will!" dedim ona sıkıca sarılırken. Ferah kokusu burnuma dolduğunda ona sarılmanın bende ne kadar güzel bir his uyandırdığını farkettim. Hafif ama etkileyici kokusu beni baştan çıkarmaya yeterli gibi görünüyordu.

"Dahası var." dedi benden ayrılırken candan bir şekilde gülümseyerek. Ne dercesine kaşlarımı kaldırdım. Cebinden küçük bir poşet çıkarıp sallamaya başladı.

"O usbyi ödünç aldım. Anlayan, aynı zamanda güvenilir birini bulup kontrol ettireceğim. Böyle teknolojik aletlerde silinen şeylerin geri getirilebildiğine dair bir şeyler duymuştum."

"Sanırım size yardımcı olabilirim."

Oy vermeden diğer bölümlere geçmeyiniz!

KOYU KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin