Hürkan Ömer'i kabaca kolundan tuttu ve resmen sürükleyerek odadan dışarı çıkarttı, kıvırcık saçlı adam bu tepkiyi beklemediği için sakin tavırlarını bir kenarıya bıraktı. "Lan!" Bağırıp çağırmaya başladı. "Demin iyiydik lan n'oluyo!?"
İkinci bir kapının önüne geldiler, Hürkan derin bir nefes verdi. Bakışlarını kısa olana çevirip kısık sesle konuştu. "Sakin davranmaya çalış, seni tehtid edebilirler ama zarar vermezler. Korkma." Ömer durdu, tehtid mi? Alışık değildi. Hürkan kapıyı açmak için uzandığında sertçe bileğini yakaladı ve kendisinde uzun olan adamı geri çekti, boğuk ve ürkütücü bir sesle konuştu. "İçeri girmeyeceğim."
Hürkan beklemediği tavıra karşı panik oldu, bu Erkan gibiydi. Belindeki silaha sarıldı ve kaşlarını çatıp beklemeden kıvırcık saçlıya doğrulttu, Ömer'in konuşmasına izin vermeden bağırdı. "Emre! Mert!" Ömer duraksadı, tepkisi fazla değil miydi? Kocaman gözlerle şapkalı adama bakmaktan başka bir şey yapamadı, donup kalmıştı.
İkizler az önce girmek üzere oldukları odadan fırlayarak çıktı, ikisi de bir anlık duraksadı. Emre refleksle Hürkan'ı savunmaya geçti, Ömer'e doğru atılmaya kalktı. Ama Mert daha mantıklı davranıp kardeşini durdurdu, sorgulayan bakışlarla Hürkan'a döndü. "N'oluyor?"
Emre Mert'e dönüp tısladı. "Erkan'a karşı kendisini savunmaya çalışıyor, görmüyor musun?" Ömer kendisine gelmeyi başardığında korku ve endişe dolu bir mimikle geriledi ve silahtan olabildiğince uzaklaşmaya çalıştı. Mert bunu fark edip kararsız bir mimik takındı, karşısındaki adam şuan kesinlikle korkuyordu. Kardeşini takmadan bir daha sordu. "Hürkan, bu gerçekten Erkan mı?"
Hürkan korkuttuğunu fark ettiği kıvırcık saçlı adama kararsızca bakıp mırıldandı. "Ben..." Silahını yavaşça indirirken devam etti. "...Bilmiyorum." Ömer ikizlere döndü ve çatık kaşlarla süzdü ikiliyi.
Emre dudaklarını büzdü ve gerginliğini bir kenarıya bıraktı, Mert gibi olabildiğince sakin davranmaya çalıştı. "Sen Erkan gibi görünüyorsun, ama nedensizce onun gibi davranmıyorsun?" Ömer tek kaşını kaldırdı, sıkılmaya başlamıştı. Erkan kimse, onu tanımıyordu bile. Boğazını temizledi ve tam olarak ikizlere dönüp konuştu. "Son defa söylüyorum. Ben Erkan değilim, adım Ömer."
Sessizlik oldu.
Emre ve Mert önce birbirlerine baktı, sonra Ömer'e. Daha sonra da açıklama bekler gibi Hürkan'a. Uzun boylu adam kollarını iki yana açtı, "Geldiğinden beri aynı şeyi söylüyor, gerçekten bilmiyorum." Dudaklarını büzdü, Ömer'e kısa bir bakış atıp devam etti. "Yine de... Tetikte olsak iyi olacak."
Mert başıyla onayladı, gereksiz yere masum birini yargılamak istemiyordu. Emre'yse derin bir nefes verdi ve kollarını kavuşturdu. "O zaman, Sadık'a gidelim."
Ömer bir Hürkan'a, bir de ikizlere baktı. Ardından kısık sesle sordu. "Kaç kişilik bi tarikatsınız lan siz..?" Emre alaylı bir tonla güldü. "Eğer Erkan'san senin baş edemeyeceğin kadar kişiyiz, haberin olsun."
Kıvırcık saçlı bıkkınlıkla cevapladı. "Peki Ömer'sem?" Emre duraksadı, Mert'e baktı. Mert tebessüm etti. "O kadar da çok değiliz aslında, tarikat falan da sayılmayız." Hürkan göz devirdi. "Bence sayılırız ya."
Ömer yargılarcasına uzun adama baktı ve iki adım uzaklaşıp devam etti. "Neyse... Sadık dediniz, o kim? Mafya başınız falan mı?" Alayla kaşlarını kaldırıp cümlesinin ironisini tamamladı. Hürkan başını olumsuz anlamda salladı, "Burada bir başkan ya da öyle bir şey yok, onunla seni tanıştıracağız çünkü seni en iyi anlayan kişi o olacaktır." Ömer başıyla onu onayladı. "Tamam o zaman, nerede bu Sadık?"
İkizlerin girdiği kapıdan siyah saçlı genç bir adam uzandı, tebessüm etti. "Buradayım, gel Erkan." Ömer sabır dileyerek ilerledi ve ikizlerin arasından geçerek kapıda dikilen adamın yanına gitti. Sadık geri çekildi ve Ömer'e geçmesi için yol verdi, kıvırcık saçlı adam odaya girmeden önce son bir defa dönüp ikizlere ve Hürkan'a baktı.
Evet, Sadık denen herif kesinlikle bu tiplere kıyasla daha anlaşılabilesi duruyordu. Piçimsi bir sırıtmayla odaya girdi. Tabii Hürkan bunu yakaladı, Sadık'a kaş göz yaparak dikkatli olması için uyardı. Hala emin değildi.
O gerçekten Ömer miydi, yoksa Erkan mükemmel bir oyuncu muydu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntı {Porgola}
FanfictionKurgudur. Ve asla ileri gidilmeyecektir, ciddi bir yazım tarzıyla yazacağım ama kitap şaka amaçlıdır. Bu ikiliyi yakıştırıyorum ve bunun için yazmak istedim. Ciselleştirilme yapılmayacak, siz de yapmayın. Porçay rahatsız olduğunu belli etti, bir ş...