Sabah saat 05:00'da uyandım çünkü çok susamıştım.Hemen herkesin kullanabildiği mutfağa gittim ama dolapları karıştıran Levi'yi gördüm ve yüzümde hafif bir gülümseme oldu ama birden ormandan dönerken yaptığım şeyler aklıma geldi ve çok utandım, resmen sarhoş gibiydim onları yaparken.
Off.. Umarım unutmuştur.Yuna "Levi?"
Levi "huh?"
Levi "sen miydin Yuna? Korkuttun."
Yuna "şey ben biraz susamıştım da o yüzden geldim."
Levi "ben de çay içecektim."
Yuna "bu saate mi?"
Levi "çay içmenin saati mi olur?"
Yuna "bu saatte kalkıpta çay içmek biraz garip."
Levi "ben zaten uyanıktım, 2 saat önce kalktım."
Yuna "2 saat mi?"
Yuna "bir daha böyle olursa beni uyandırabilirsin."
Levi "gerek yok."
Levi "neyse sen suyunu iç ve uyu."
Levi'ye biraz yaklaşarak
Yuna "ben de çay içeceğim."
Levi "hayır sen uyu."
Yuna "sen yapmazsan ben yaparım."
Levi "ahh.. Velet, hiç laftan anlamıyorsun."
Yuna "öyleyimdir."
Levi "sen çayına şeker koyuyormuşsun."
Yuna "ha? Ben mi?"
Yuna "şey evet."
Levi "sırf ben istemiyorum diye mi koymuyordun?"
Yuna "hayır."
Yuna "şeker sağlığa zararlı o yüzden."
Biraz öyle konuştuktan sonra çay olmuştu.
Levi "şeker koyayım mı?"
Yuna "olur."
Levi "ama zararlı demiştin."
Yuna "bir şey olmaz."
Levi "iyi tamam al ama bundan fazlası yok sadece bir tane."
Levi "sağlığına dikkat et."
Yuna "emredersiniz."
Levi "hadi oyalanma da iç."
Yuna "tamam."
Biraz çaydan içtikten sonra
Yuna "Levi o gün, yeraltındayken nereye gittin?"
Levi "boşver."
Yuna "tabi senin için kolay."
Yuna "onca yıl seni ben bekledim!"
Yuna "sen? Hiçbir şey umurunda değil mi senin."
Levi "Yuna ne oluyor?"
Yuna "seni anlayamıyorum Levi."
Levi "anlamak zorunda değilsin zaten."
Levi "ben demedim sana beni anlamaya çalış diye."
Levi "ya da bana yardım et diye."
Yuna "sana yardım etmeseydim şu an hayatta olur muydun acaba."
Levi "ben bir şekilde hayatta kalırdım, sana ihtiyacım yoktu."
Yuna "hırsızlık yaparak mı hayatta kalacaktın?"