Bahçede Mikasa, Sasha, Connie, Jean, Armin, Eren, Annie, Bertholdt ve Reiner ile birlikte otururken Levi yanıma geldi ve elimi tutup beni yerden kaldırdı ardından hiçbir şey söylemeden beni odasına götürdü.
Levi "temizlik yapacağız."
Yuna "şimdi mi?"
Levi "evet."
Yuna "ama kıyafetlerim."
Levi "önemli değil."
Levi "değiştirme."
Yuna "he sanki sen alıyorsun."
Levi "değiştirme işte kalsın böyle."
Yuna "aman iyi kalsın."
Levi odaya temizlik malzemelerini getirdi ve odanın temizlenecek yerlerine ne olduğunu bilmediğim bazı şeyler döktü.
Ya ben temizlik yapmaktan da anlamıyorum ki.
Benimle ne yapacak?
Levi "hadi orada dikileceğine yanıma gel de yardım et."
Yuna "Levi bak cidden nasıl temizlik yapılır bilmiyorum."
Levi "öğreneceksin işte."
Yuna "bak yanlış bir şey yaparsam gülme sakın."
Levi "tamam, söz gülmeyeceğim."
Levi elime bir temizlik bezi verdi ve odasındaki bazı eşyaları silmemi istedi. Neyse ki bunlar basit iki tozunu alırım biter.
Eşyaları sildikten sonra Levi'ye baktım penceresini siliyordu.
Yanına gittim ve gülerek "bitti." Dedim.
Levi "bitti?"
Levi "bitti demek için çok erken."
Yuna "huh?"
Levi "git şuradaki bezi al ve yerleri sil."
Yuna "yerleri mi?"
Yuna "saçmalama."
Levi "hadi ama bir şey yok."
Yuna "ya Levi ben yapamam."
Levi "yaparsın."
Levi "ya da dur."
Levi "şu kovayla sil yerleri."
Levi "bezle yapma."
Levi "işini kolaylaştırdım bak."
Yuna "Allah razı olsun kardeş."
Levi "hadi konuşma da git."
Ben tam gidecekken saçlarımdan rahatsız olduğumu farkettim.
Ve Levi'nin yanına gittim.
Yuna "Leviiii."
Levi "ne?"
Yuna "saçlarım."
Levi "ne olmuş saçlarına."
Yuna "önüme geliyor."
Levi "bağla o zaman."
Yuna "Allah'ım yemin ederim boğacağım kendimi."
Yuna "lan sen bağla işte."
Levi "iyi tamam."
Levi "ben de toka vardı."
Yuna "sen de ne işi var lan?"
Yuna "sen saçını mı topluyorsun?"
Yuna "kimin o?!"
Levi "senin."
Yuna "benim?"
Levi "senden almıştım küçükken."
Yuna "ne zaman lan?"
Levi "boşver aldım işte bir ara."
Levi "sen bekle ben alıp geleyim."
Yuna "tamam."
Levi elinde gerçekten de benim küçükken kullandığım toka ile geldi.
Ardından arkama geçti ve saçlarımı kaldırıp boynumdan öptü, sonrasında saçlarımı çok sıkı olmayan bir şekilde bağladı.
Levi "al bağladım."
Yuna "teşekkür ederim." Dedim ve yanağından iki kere öptüm.
Daha sonra su dolu kovayı aldım ve yerleri silmeye başladım.
Biraz yerleri sildikten sonra tam bitirmişken kova düştü ve içindeki sular yere döküldü.
Yuna "hay senin ananı sikeyim!"
Levi "aferin."
Yuna "ne kadar da başarılıyım di mi?"
Levi "çok."
Levi "bir daha sil orayı."
Yuna "oldu canım."
Levi "ben mi batırdım."
Levi "sen batırdın sen sileceksin."
Yuna "off iyi."
Tam yerden kovayı geri alacakken ayağım kaydı ve yere düştüm.
Yuna "ugh götüm."
Yuna "ya sikecem ama ha!"
Levi birden gülmeye başladı ama çok sesli değil sadece benim duyabileceğim şekilde.
Levi "öhm... Özür dilerim."
Levi "bir şeyin var mı?"
Levi yanıma geldi tam beni yerden kaldıracakken kendi de düştü.
Levi "ugh!"
Yuna "gülme komşuna gelir başına." Dedim ve kahkaha atmaya başladım.
Levi kalkmaya çalıştı ama tekrar düşünce öylece bir süre oturdu ve gülmeye başladı.
Gülerken çok tatlı oluyor.
Gerçi her zaman öyle, yani benim gözümde öyle.
Onu gülerken gören özel insanlardan olmak da çok güzel.
Levi "neyse hadi kalkalım."
Levi "dur bi ilk ben kalkayım sonra seni kaldırırım."
Yuna "tamam."
Hâlâ gülüyordum, Levi biraz zorlansa da sonunda kalkmayı başardı ve elimden tutup beni de yerden kaldırdı.
Daha sonra benim kovayı almama izin vermeyip kendi yeri temizledi.
Ben de onu izliyordum.
Birkaç saat sonra temizlik bitti ve ikimiz de duş almak istediğimiz için ben kendi odamda ki banyo da Levi ise kendi odasında ki banyo da duş aldı.
Ben duştan çıktıktan sonra üzerimi değiştirdim ve Levi'nin odasına Levi'nin çok sevdiği çayı ile gittim.
Aslında ona yalan söyledim çünkü onun çayını yapmayı biliyorum, o gün benimle ilgilensin diye öyle yapmıştım.
Levi odaya elimde çay ile girdiğimi görünce şaşırmıştı.
Ben odaya girdiğimde havlu ile saçlarını kuruluyordu.
Hemen yanına gittim, elimdeki çayları komodinin üzerine koydum ve Levi'nin elindeki havluyu alıp "ben kurulayabilir miyim?" Dedim o da evet anlamında kafa salladı.
Daha sonra ben dudağından bir kere öpüp saçlarını kuruladım.
O da hemen hâlâ sıcak olan çayını alıp bir sandalye çekti ve sandalyeye oturdu ardından beni de yanına çağırdı.
Ben de bir sandalye çekip sandalyeye oturdum ve birlikte çayımızı içtik.
Çayımızı içerken de sohbet ettik.
O günü de öyle sonlandırdık.
Yine beraber.
