Oylar ve yorumlar azalıyor 🙂
Bu bölüm saçma bir bölümdür, geçiş bölümüdür. ⚠️
¬¬¬¬¬¬¬¬
"Kalk." Dürtüklenen omuzu ile yayıldığı masadan bir hışımla geriye çekildi. Uyuduğu için gözleri tam açılmamış, ayılamadığından dolayı etrafa bakıyordu. "Burada mı uyudun?"
"Oh... Şey uyuyakalmışım. Rapor yazıyordum. Biter şimdi ama." gözleri saate ilişince saatin gece 4 olduğunu görmüştü. İç çekip önünde, uzandığı ve uyurken yastığı olan kağıtlara baktı. Bitmesi gereken bir düzine rapor vardı. "Bitiririm."
"Kay kenara yardım edeyim." astından gelen kurtarıcı kelimeler ile gülümseyip hızla yan sandalyeye geçti. Yarısını bitirmişti zaten ve onun yardımı ile daha çabuk biter kurtulurdu bunlardan. "Teşekkür ederim."
"Rica ederim Jisung." Minho gülümseyip onun yanına oturdu. İkili arasında inanılmaz bir gerginlik dolu hava vardı lakin ikisi de sanki bunu bilmiyormuş gibi davranırlardı. Kanlı bıçaklı gibiydi ikisi ama asla kavga etmezlerdi. Gözleri ya da yaydıkları hava kavga ederdi aslında.
Minho oturduğu yerde ceketini çıkardı, belinde sarılı olan ve cidden rahatsız eden o silah kemerini çıkarıp arkasına attı. Şuan daha rahat hissediyordu o nedenle omuzlarını salladı.
"Neden eve gitmedin Hyung?" Jisung önüne çektiği küçük mavi dosyayı alarak kağıda raporunu geçirirken konuşma başlatmak adına ona bakmadan seslendi.
"Geçen olan hırsızlık olayı yüzünden gitmedim. Adam sürekli paralarımı bulun diye başımızı yiyor." Minho ona dönmeden aceleyle önüne çektiği dosya ve kalem ile rapora başladığı zaman Jisung çaktırmadan sırıttı.
"Hyung, o vakayı iki gün önce Seonghwa Hyung kapattı ya? Hatta adam HongJoong Hyung'a laf atıp sarkıntılık yaptığı için elinden zor aldık adamı." Jisung içinden 'Fena yakalandın dedektif' derken dışına hiç vurmadı.
Kaşlarını kaldırıp sırıtırken yanındaki bedene döndü. Minho ise yazmayı bırakmıştı." Sen kalınca ben de kaldım. "
Dedektif cidden yalan söylemekte başarılıydı ki Jisung bunun farkındaydı ama ne zaman kendisine gelse yalan söyleyemiyordu. Bir ara Jisung bunu bilerek yaptığını düşünse de adamın şaşkınlığı ve ne diyeceğini bilememesi farkında olmadan yaptığını belli ediyordu.
"Neden Hyung?" Jisung kalemini bıraktı, ona doğru döndü. Uzun zamandır merak ettiği soruyu yalnız kaldıkları zaman sormak daha mantıklıydı. "Uzun zamandır merak ediyorum... Neden?"
"Baban sana göz kulak olmamı söyledi Jisung o nedenle buradayım." Minho tekrar eline aldığı kalem ile yazısına devam ederken Jisung tekrar iç çekti. "Baksana Hyung, gerçekten babam dediği için mi?"
"Jisung raporlar bitsin diye acele ettiğini sanıyordum?" Minho kaçmak istiyordu. Jisung bunun farkındaydı.
"Beni küçük görmekten vazgeçecek misin? Salak değilim."
"Salak ya da küçük olmadığının farkındayım Jisung. Hellstation'un cinayet bürosunda çalışan yıldızlı bir polissin." Minho ona bakmıyordu.
"Hala beni küçük görüyorsun." Jisung kafasını iki yana sallayarak önüne döndü ve kalemini eline aldı. "Anlamıyorum seni."
"Gayet anlaşılır birisiyim."
"Değilsin Hyung. Sen anlaşılır değilsin. Biliyor musun bazen naklimi başka yere istemeyi düşünüyorum sırf sen benimle ilgilenmek zorunda kalma diye." Umursamaz bir tonda söylediği şeylerin ardından tekrar yazmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HᴇʟʟSᴛᴀᴛɪᴏɴ § HʏᴜɴLɪx✔︎
FanficHʏᴜɴJɪɴ» 𝐓𝐨 𝐡𝐢𝐦, 𝐢𝐭 𝐰𝐚𝐬 𝐥𝐢𝐤𝐞 𝐚 𝐡𝐨𝐮𝐬𝐞 𝐨𝐟 𝐡𝐞𝐥𝐥. 𝑩𝒖𝒕 𝑭𝒆𝒍𝒊𝒙 𝒍𝒐𝒗𝒆𝒅 𝒇𝒊𝒓𝒆. ☁︎☁︎☁︎ Hyunjin ardında sakladığı büyük bir sır ile beklerken ona kollarını açan Felix'e hayır diyemez. ☘︎ 𝚂𝚝𝚊𝚛𝚝»06/11/2020 𝙵𝚒𝚗𝚒�...