|2|

1K 133 111
                                    

"Bana ne görev vereceksiniz Bay Lee?"

Minho kıkırdayarak kameraya yaklaştı. Kırmızının en güzel tonuna sahip dudakları ile konuştu.

"Fazla acelecisin J.One. Önce biraz konuşalım. Ne dersin?"

Çocuk hafifçe başını aşağı yukarı salladı. 6 aydır beklediği an sonunda gelmişti. Her gece açtığı yayınlarda onu izlerken kendini parmakları ile doldurmuştu. Onun için yanıp tutuşuyordu. "Bay Lee" diyordu çünkü gerçekte kim olduğunu biliyordu. Zeki biriydi. Üniversite sıralarında kendini beceremesini hayal ettiği adamı tabi ki tanıyordu. Onu herkesin daha iyi tanıyordu. Gerçek kimliğini de "Örnek evlat" kimliğini de. 7 aydır hergün takip ettiği adamı nasıl tanımazdı?

Başta bir heves sanmıştı. Okulun gözde çocuğuydu. Herkes Minho'yu severdi. Her kızın hayaliydi Minho ile çıkmak. Ama bunun imkansız olduğunu bildikleri için en azından onun altında olmayı isterlerdi. Jisung heves olarak adlandırdığı duyguyu bastırmak istiyordu. Birkaç yüzlük ile ikna ettiği barmen sayesinde Minho'yu sarhoş edebilmişti. Fazla içen biri değildi zaten. Ama ne olur ne olmaz önlem almıştı genç olan.

O gece deli gibi onun kucağında sekmişti. İlk birlikteliği değildi. İlk yattığı adam değildi. Ama son olmasını istemişti. Ondan başka kimseyi istememişti. Jisung güzel bir çocuk olduğunu biliyordu. Bunu kullanmaktan asla çekinmezdi. Onun doyumsuzluğunu biliyordu. Ama onu doyurmak istiyordu. O gece ki gibi onu zevkten deli etmek istiyordu. Herkesin korkup kaçtığı Lee Know'un kucağından inmek istemiyordu.

Onunla yattığı o gece heves dediği şeyin bitmediğini görmüştü. Onun fotoğrafları ile dolu 4 tane albümü vardı. Düz yolda yürürken bile çekici bir adamdı. Filmlerdeki saplantılı sapıklar gibi olmuştu. Bazen bu haline gülüyordu. Hayata tekrar tutunmasını sağlayan adam oydu. Üniversitenin ikinci senesinde abisi bir şekilde eşcinsel olduğunu öğrenmişti. O günü asla unutamamıştı. Ağzından kan gelene kadar midesini tekmelemiş, gözleri açılmayacak şekilde morarana kadar onu yumruklamıştı. O zamanlar okuldaki kendisi gibi eşcinsel olduğu için dışlanan 2 arkadaşı sayesinde hayatta kalmıştı. Sokağa atılmıştı. Nefret ile yanıp tutuşuyordu. Onu bu şekilde gördüğünde Minho ona iyi olup olmadığını sormuştu. O günden beri Minho'yu izliyordu.

Oyundan kazandığı para ile geçimini sağlıyordu. Felix ve Chan'ın evinde kalıyordu. Onlar ısrar etmişti. Güzel bir ilişkileri vardı. Her zaman örnek çift olmuştu. Minho ile kendisini defalarca kez böyle hayal etmişti. Onun sadece penisine değil kalbine de sahip olmak istiyordu. Zekwsını kullanmayı bilirdi. Zaten o zekası sayesinde evinden kurulmamış mıydı? %100 burslu şekilde girmişti o üniversiteye. Zekasını kullanmış ve istediği üniversiteyi elde etmişti. Evden bu şekilde kaçmıştı.

Felix ile aynı sınıftaydılar. Minho ve Chan ise onlardan bir üst sınıftaydı. Felix'in ısrarları üzerine Chan'ın beklemeye gitmiş, orada o iğrenç gözüken mosmor suratıyla Minho'yu görmüştü. Minho onu öyle görünce yanına gelmiş ve nasıl olduğunu sormuştu. O Lee Minho'ydu. Herkesin elde etmek istediği zengin, iyi kalpli ve yakışıklı çocuktu Minho. Jisung, o günden sonra onu takip etmeye başlamıştı. Minho'nun herşeyi düzenliydi. Onun bir haftalık programı Jisung'un ezberindeydi. Mesela her Cumartesi günü saat 16:35'te piyano dersi vardı. Pazarları ise saat 09:10'da Minho'nun boğazlamak istediği, Jisung'un ise nefret ettiği zengin zübbeler ile golf turnuvaları vardı. Minho tabi ki bunda da en yeteneklisiydi. Tek bilmediği şey vardı. O da pazartesi günleri nereye gittiği. Pazartesi günleri ortadan yok oluyordu. Jisung onun gölgesi gibi olmuşken onu yinede bulamıyordu. Onunla yakınlaştığı zaman bunu öğrenecekti.

Minho, Jisung hakkında birşeyler öğrenmeye çalışıyordu. Jisung üşüdüğünü söylemiş ve üzerine bir gömlek almıştı. Sanki az önce cesurca konuşan kişi o değilmiş gibi gülümseyerek Minho ile konuşuyordu. Minho ise onun hareketlerini tartıyordu. Seksiydi. Az önce ateş kadar sıcaktı. Minho'nun ateşine yakışacak bir ateş gibi. Şimdi ise oturmuş onunla sohbet ediyordu. Bu güzeldi. Minho'nun hoşuna gitmişti.

"J.One. Sana vermek istediğim görevi buldum."

"Sizi dinliyorum Bay Lee."

"Yarın benimle yemeğe çıkmanı istiyorum. İkimiz için özel bir oda tutacağım. Sen de maskeni takıp geleceksin. Maskelerimiz ile güzel bir akşam yemeği yiyeceğiz. Eğer bunu yaparsan sana istediğin şeyi vereceğim."

Jisung hafifçe kameraya yaklaştı. Gözlerini kıstı ve dudaklarına sinsi bir gülümseme yerleştirdi.

"Her şeyi mi?"

"Evet herşeyi."

Yavaşça arkasına yaslandı ve güzelce gülümsedi. Bu gülümsemeyi sevmişti Minho. Küçük ama dolgun dudakları kanatana kadar öpmeyi hayal ettirecek güzellikte bir gülümsemeydi. Minho düşündü. 'O güzel dudakların tadı nasıldır kim bilir?'.

"O zaman yarın akşam yemeği yiyeceğimiz yeri bana mesaj atın Bay Lee. Sizin için süsleneceğim."

Onun bu cesur hareketleri ile hafifçe kıkırdadı Minho. Jisung onun gülmesi ile alt dudağını dili ile dişleri arasına çekip ısırdı.

'Neye bu kadar gülüyorsun Minho?'

Sanki o an dediklerini duymuş gibi konuştu Minho.

"Fazla cesursun J.One. Belki de benden korkmalısın ha?"

"Sizden biraz bile korkmuyorum Bay Lee. Korkuyor olsam sizin karşınıza bu şekilde nasıl çıkayım? "

Minho içinden küfretti. Ona durması için yalvaran insanlardan hep nefret etmişti. Ama şuan Jisung'u altında yalvarırken istedi. Neydi bu şimdi? Takıntı mı? Hayır olamazdı. Sadece ona haddini bildirmek istiyordu.

"5 dakika sonra mesaj kutuna bak. Güle güle J.One."

"Görüşmek üzere Bay Lee."

Minho görüşmeyi sonlandırdıktan Jisung'un hesabına girdi. Ufak bir inceleme yaptı. Minho  "Ya çok zeki ya da bu oyunu oynayan biri ile takılıyor." diye düşündü. Çünkü hesabı tamamen temizdi. İsterse birkaç bilgiye ulaşabilirdi. Hatta ulaşmayı denedi ama hesap korunuyordu. Minho'nun hoşuna gitti. O gerçekten Minho'ya yakışır bir partner olabilirdi. Mesaj kutusuna girip yarın buluşacakları yeri mesaj attı ve bir hediye gönderdi.

Jisung bildirimlerine bakması ile yine o gülümsemeyi yüzüne takındı.

Lee Know'dan bildiriminiz var!

XX Oteli

†Hesabınıza 2500$ yatırıldı!

Siyah sana yakışıyor ama üstünde beyazı görmek isterim. Kesinlikle esmer tenine yakışacaktır.

ㅅㅅㅅㅅㅅㅅㅅㅅㅅㅅㅅㅅㅅㅅㅅㅅㅅㅅㅅ

Buluşacaklar! Jisung'u asla salak ve sakar bir yaz dizisi başrolü gibi yazamazdım. Bence böyle çok güzel bir karakter oldu. Jisung aşırı ateşli. Minho'ya öyle. Bang Chan biasım olmasa kesin Minho biasımdı. Kesin bilgi yani. Şuan saatler sayesinde perşembe günündeyiz. O zaman bölümü şimdi atabilirim değil mi?

Neyse fazla zamanınızı almayayım. Umarım severek okursunuz.

Sizi seviyorum! 🏳️‍🌈

Finifugal - MİNSUNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin