İstanbul'a sonunda varmıştım.Beni bekleyen annem ve babamı gördüm.Onlara dogru koştum.5 yıldan beri görmüyordum.Onları çok özlemiştim."Anne Baba. " Annemle babam şaşırmışlardı.Hatta beni tanıyamamışlardı.Babamdan" Güney sen misin kızım? "sorusu gelmişti.Bu kcevaba karşılık babama sarılmıştım.Babam ve annem yılların acısını çıkartmak istercesine bana sarılmışlardı.Annem: "Güney çok degişmişsin ." Tabiki degişecektim.Ergenlikteki halimle kalmayacaktım.Bir rüya gibiydi.Ergenlikte hep böyle kalacagımı hiç degişmeyecegimi düşünmüştüm.
Zamanla herşey degişmişti.Ama degişmeyen tek bir şey vardı.Akına olan aşkım.Aileme sordugum soru tabikide "Akınla gerçekten evleniyorum degil mi?"Sırf beni İstanbula getirmek için yalan söylemediniz degil mi?"
Babam gülerek:
"Saçmalama kızım tabiki de kendi evlenmek istedi." Bunları duyunca içim içime sıgmadı.Nasıl rahatlamıştım anlatamam.Eve geçmiştik.Ben direk Akın'ı görmek istiyordum.Yani müstakbel kocamı görmek için sabırsanızlanıyordum.Anne:
"Sevim teyzeler ne zaman gelecek?"
"Kızım sende ne sabırsız çıktın?"
"Eee anne yıllar önce bana çirkin diyen adam şimdi benimle evlenmek istiyor.Akının fikrini degiştiren şeyi merak ediyorum.Şimdi hala eskisi gibi yakışıklımı? "
"Kızım ben nerden bileyim.Sen gittiginden beri görmüyorum çocuğu.Gelince bakarsın." Neyse ben müstakbel kocam için hazırlanayım."Ben odaya çıkarken annemin mutfakta kıkırdadıgını duymuştum.Ne yani komikmiydi.Kalbim yerinden çıkacak gibiydi.Kalbim en sonunda sahibine gidiyordu.Dolabın kapagını açtım.Gözüme direk ne çok kısa ne çok uzun olan kırmızı elbisem takıldı.Onu giydim.Altına siyah rugan ayakkabımı geçirdim.Hazırlanmıştım.Makyaj yapmaya bayılırdım.Gözlerim kocaman siyah gözlerdi.Gözlerime bayılıyordum.Makyajla onları daha da belirginleşmiştim.Harika görünüyordum.Hazırdım işte.
Akından
Annem telefonu 50 kere çaldırmıştı.O tanışma yemegine gitmeyecektim.Şımarık kız çocuğu olan Güneyi görmek istemiyordum.Ben kızı görmek istemezken birde evlenecektim.Yok ya Güney hanım seninle ölsem evlenmezdim.O dügün olacak diye boşuna sevinme.Asla o dügün olmayacak.Baban ne kadar tehdit ederse etsin umrumda degil. Güney. Kapı açıldıgındaki heyecanımı anlatamam.Kalbim yerinden çıkacaktı.Akını tekrar görecektim.Ama Akın neden Sevim teyze ile Hasan amcanın yanında degildi.Yine hayal kırıklıgı.Kendimi toparlayıp sormalıydım."Sevim Teyze akın yok mu?" "Maalesef kızım gelemedi." "Neden"? Neden olacak seni gör
mek istemedigi için.Seni hala çirkin buldugu için. İç sesimi dinlemeyi kesmeliydim. "İş toplantısından dolayı gelemedi yavrum sana bol bol selamı var."
Selamı varmış.Ben sırf İngiltereden buraya yemek için geleyim.Beyefendi toplantıdan gelemesin.Oo ne güzel memleket...Ben iç sesimle savaşırken sevim teyzenin sözüyle düşüncelerimden ayrıldım.
"Güney İngiltere sana yaramış güzelligine güzellik katmışsın".Teşekkür ederim Sevim teyze "Yemek çok sıkıcı geçmişti.Yaşadıgım hayal k ve Akının beni sevip sevmedigini düşünürken yemek yiyememiştim.Birden babarmın sesiyle irkildim. "Dügünü Çarşamba günü yapmaya ne dersin kızım" Babama olur anlamında başımı sallamıştım.Bir dakika bügün günlerden pazartesiydi.Nee dügünüm iki gün sonra mı şaka heralde.Yangından mal kaçırır gibi acelemiz neydi.Benimkide delinin zoruna bak hesabı.Daha bir -kaç gün önce Akını artık unutmam lazım derken şimdi evleniyordum.Hayat şimdiden gpüzel gelmeye başlamıştı.
"Anne!!" bu gelinlikte mi olmadı?" Gelinlik seçmeyi hiç böyle hayalğ etmemiştim.Resmen annem ve Seviml teyze karar veriyorlardı.Gelinligime.. Ben Akınla seçerim diye düşünmüştüm..Sadece düşünmünme aşamasındayım.Akın bey!iş için yurt dışına gitmesi gerekiyormuş.O yüzden gelememiş.Aslında şaşırmadım.Dügünümüze de gelm
eyip iş toplantısına gitsin beyefendi!!! Asla böyle birşey olmasın..Dügünde bırakılıp gitmek bu gerçekten benim için çok acı olur.Kalbimin kırık parçalarını nasıl toplardım acaba..Hayır ya düşüncesi bile igrenç..Müstakbel kocam dügünümüze gelecek..Artık annemleri dinlemekten vazgeçip üzerimdeki gelinliği almıştım.Annem ve Sevim teyze çılgına dönmüştü.Gören de gelinligi kendileri giyecek sanır....
Nnnnnnnn
Aynada kendime baktıkça gelinligimin bana ne kadar yakıştığını en güzel gelinin kendim oldugunu düşünüyorum.Akının beni görünceki şaşkınlıgını düşündükçe kendi kendime sırıtıyordum.Tabi Akın bey ortalıklarda yoktu.Gelir demişlerdi.Gelmesini tüm kalbimle istiyordum.Bir adam kendi dügününe neden geç kalırdı?İş toplantısında degil trafikteymiş.Bu trafikte bitmedi bir türlü..Nikahın başlamasına 10 dk var.Hadi Akın...Gel artık...Kalbim seni beklemekten yorumlamadan gel artık.
Akından
Dügünün başlamasına 10 dk kalmıştı.Elbette o dügüne gitmeyecektim.Güney hanım çok bekleyecekti.Hala aklımda 15 yaşındaki aşk itirafı.Benim onu sevgili gözüyle bakacagimı nasıl düşünürdü.Biraz sert çıkmıştım.Ama o gün sevgilimden ayrılmıştım.Sinirliydim sinirimi güneyden çıkartmıştım.
Güneyden
Nikah memuru gelmişti.Akın hala ortalıklarda yoktu.Sevim teyze trafige takıldığı söylemişti. Beklemekten yorulmuş kalbime söz geçiremiyordum.Kapı açıldıgında Akın geldi sanarak heyecanlanmıştım.Peki bu adam kimdi?Bana yaklaşarak"Güney hanım siz misiniz?" Evet benim diyebilmiştim."Akına bir şey mi olmuştu acaba kötü haber mi vardı?
"Size mektup var?"şaşırmıştım kim bana mektup gönderirki deyip adamın verdigi mektubu aldım.Mektup akındandı.Kalbim heyecanlanmıştı.
Güney. Bu dügünün olabilecegini düşünmen büyük bir aptallık..Benim seninle evlenecegi nasıl düşünürsün....Bundan sonra benim seninle iki dünya bir araya gelse evlenmeyecegimi anlamışsındır. Akın. Mektubu okurken kanım çekilmiş duygularım alt üst olmuştu..Haklıydı beni sevdigini nasıl düşünmüş evlenmek istemiştim.Kalbimin ikinci kırılışı.Kalbimi nasıl toplayacaktım hiç bilmiyordum.Mektubu hıçkıra hıçkıra okurken çoktan dügün salonunu terk etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK KOCA
RomanceDügün tüm kızların hayalidir.Benim de bir zamanlar hayalimdi.Taa ki nikah günü nikah masasında bırakılıncaya kadar.