KAÇAK KOCA

İLK ÖPÜCÜK

Şuan Bursa'daki inşaatlara bakıyorduk. Küçüklüğümde babamla inşaat bakmaya çok gelirdim.Küçüklüğümden belliymiş bu mesleğe atılacağım.Ben ilk işime babamın yanında başlarım diye düşünmüştüm öyle olmamıştı Çakılla birlikte atılmıştım inşaat dünyasına.Hayatım hiç planladığım şekilde gitmemişti daha bir ay öncesine kadar Akın benim için hayalken şimdi karşımda duruyordu.Kahvaltıda Akın'ın arkadaşlık teklifini kabul etmiştim. Gözlerimin içine bakarken ona hayır diyemezdim ama yıllar önce ben onun gözlerinin içine bakarken o bana acımasız bir şekilde "Hayır"demişti.

Bu düşüncelerle beynim uğraşırken birden topuklu ayakkabımın azizliğine uğramıştım.Düşeceğim zannederken beni yine düşmekten kurtaran Akın olmuştu.

Akın beni kollarıyla öyle bir tutmuştu ki nefesim kesilmişti.Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda gözleri kopkoyuydu.Birden ben anlamadan dudaklarıma dudaklarını değdirmişti.Şaşkınlığımı bir kenara bırakıp Akın'ı itmeye çalışdım ama işe yaramamıştı. Akın bu yaptığımı umursamayarak beni öpmeye devam ediyordu.Bu benim ilk öpücüğümdü.23 yaşından beri Akınla bu anı hayal etmiştim.İlk öpücüğümü ama bu şekilde hayal etmemiştim.Akın'ı ittirmeye devam ettim en sonunda dudaklarımdan ayrılmıştı.Dudaklarımdan ayrılmasıyla tokadı yüzüne geçirmiştim.

"Sen kim oldugunu zannediyorsun.Beni nasıl öpersin kimsin sen ya kim."

diyerek inşaati terk ettim.Akın'a çok sinirliydim.İlk öpücüğümü daha romantik bir yerde almak isterdim inşaat alanında değil.Hem beni nasıl öperdi sevgilim bile değilken.Bu özgüveni kendinde nasıl bulurdu .Akın'a şuan o kadar çok sinirliydim ki.Arabanın önünde duruyordum.İşini bitirmiş arabaya doğru ilerliyordu.Bana bakmadan arabaya binmişti.Suçlu olan oydu şimdi suçlu benmişim gibi davranıyordu.Bu düşüncelerle boğuşurken Akın arabayı sürmüş gidiyordu.Akın gidiyordu beni beklemeden.Arkasından koşacağımı zannediyorsa yanılıyordu.Araba çoktan uzaklaşmıştı inşaat alanından.Ben nasıl gidecektim İstanbul'a. Bilmediğim bir şehirdeydim.Çakıl'ı İstanbul'a gidince boğacaktım.En iyisi şirketi arayıp araba istemekti.Telefonumu çantamdan çıkarıp aldığımda telefonumun şarjı bitmişti.Ne yapacaktım şimdi ben İstanbul'a nasıl gidecektim.Tabanlara kuvvet deyip yürümeye başlamıştım.Ne kadar uzun süre  yürüdüğümü bilmiyordum tek bildiğim şey ayaklarımın bittiğiydi. Topuklu ayakkabılar ayağımı mahvetmişti. Topuklu ayakkabılarımı çıkarıp elime aldım. Yorgunluktan ölüyordum.Nerede olduğumu bile bilmiyordum.Akından nefret ediyordum binmem için bana sormamıştı arabaya basıp gitmişti.Biraz daha yürümeye devam ettim otel mi vardı bana mı öyle geliyordu yorgunluktan yanlış görmüyorsam bir otel vardı. Otele doğru ilerledim hemen bir oda isteyip odama çıktım.Sonunda odaya gelip yatağa kendimi atmıştım.Ayaklarım berbat bir haldeydi beni Bursa'da bırakmasını Akın'a ödetecektim.Şuan tek düşündüğüm şey rahat bir uykuydu gözlerimi kapatıp yatağa yattım.
Akından

Şuan bir bar köşesinde oturmuş içiyordum

Salaklığıma yanıyordum.Güney'i nasıl o inşaat alanında bırakıp gitmiştim.Hatamı anlayınca hemen inşaat alanına gittim. Güney yoktu gitmiş olmalıydı.Burdan İstanbul'a nasıl gidecekti??Ya başına birşey gelirse... Bu düşünceler kafamın içinde yankılanıp duruyordu.Güney tanıdığım  en değişik en harika kadındı. İnşaat alanında düşecekti onu düşmeden yakalamıştım.Gözlerimin içine o kadar güzel bakmıştı ki dayanamayıp öpmüştüm. Güney'i öperken heyecanlanmıştım.Toy delikanlılar gibi bir hisse kapılmıştım. Tokadı yüzüme yemiştim.İlk Güney'e sinirlenmiştim ama şimdi Güney'e hak veriyordum.Sevgilim bile değildi ama oan mantığımı kaybetmiştim.Güney beni etkisi alanına çok kısa sürede çekmişti.Güney'e olan hislerim hakkında tam bir fikrim yoktu tek bildiğim şey onu görünce duygularımı kontrol edemediğimdi.
GÜNEYDEN

Saat kaçtı???                                                 Saate baktığımda 2ydi.Açlıktan ölecektim. Bu saatte açık bir yer yoktu heralde .Bar.. Otelin barı açık olmalıydı.Uflaya uflaya yataktan kalktım hiç yataktan kalkasım yoktu.Otelin barına geldiğimde ayakkabılarımı giymediğimi fark ettim. Bunu umursamayarak barın içine girdim. Gecenin 2 sinde bar tıklım tıklım doluydu. Hemen barmenin olduğu yere gidip oturdum.Yiyecek birşeyler olup olmadığını sordum.Barmen ilk önce soruma şaşırmıştı.Haklıydıda içecek olan yerde yiyecek arıyordum.Napayım acıkmıştım.

"Yiyecek satmıyoruz ama benim kendim için ayırdığım bisküviler var dilerseniz ondan verebilirim."

O kadar acıkmıştım ki o an herşeyi yerdim.  "Memnun olurum o kadar acıktım ki." Garsonun dememle bisküviyi çıkarıp önüme koyması bir oldu.Şuan o kadar mutluydum ki.Bisküviyi yemeye başladım. Barda kim var kim yok diye bakmak için kafamı çevirdiğimde Akın'ı görmem bir oldu.Akın hem de yanında sarışın bir kız vardı.Bunu görmemle yediğim bisküvit boğazımda kaldı.

Akın ne yapıyordu.Beni aldatıyordu resmen.Daha saatler önce beni öpmüştü. Şimdi bu kızla işi neydi??

Kıskançlık damarım kabarmıştı.Şimdi Akın'ın yüzüne tokadı  yapıştıracaktım.

Ben sinirle bisküvimi yerken onlar kapıya doğru yönelmeye başlamıştı.Onların burdan gidiş niyeti belliydi Akın beni aldatırsa Akın'ı asla affetmezdim.Onları engellemeliydim.Nasıl engelleyecektim??
Hemen oturduğum yerden kalkıp onlara doğru yürümeye başlamıştım.           "Akın???"demiştim.Dediğimi duymamıştı yürümeye devam ediyordu.Son bir kere de şansımı deneyip "Akın???" demiştim. Bu sefer dediğimi duymuş olmalıydı ki arkasına döndü.Yüz ifadesi endişeli görünüyordu.

Konuşmadan sadece yüzüne bir kaç saniye bakmıştım.

Sonradan tek hatırladığım şey yere doğru düşmemdi......