YOLCULUK

177 10 1
                                    

Ne yapacaktım şimdi ben.. Çakıl'a okadar sinirliyim ki.Bu intikam oyununda beraberiz ama Çakıl bana hiç sormadan kararlar alıyor.Bursa'ya Akınla gideceğim bunu daha yeni öğreniyorum. Akınla tek başına bir yolculuk beni hem mutlu ediyor hem de tedirgin ediyordu. Çakıl'a inat gitmeyecektim.Şirketten dışarı çıktığımda Akın'ı göremedim.Bu iyiydi işte. Kaçabilmem için bir fırsattı.Tam merdivenlerden indim çıkış kapısına ilerliyordum ki Akın 'ın sesiyle olduğum yerde kalakaldım.
"Güney arabam burda dışarda değil."

Off ya yakalanmıştım.Ne güzel kaçacaktım. "Arabanı göremeyince dışarda zannettim ondan dışarı çıkıyordum."
"Bende kaçıyorsun zannettim."

"Kaçmak mı???Neden kaçayım ki." " Bilmiyorum. Cazibeme kapılmaktan kaçıyor olabilirsin." Cazibene çoktan kapılmıştım ki neden kaçacaktım. "Sizin hayal dünyanıza gerçekten şaşırıyorum.Sizi yakışıklı bulmuyorum ki cazibenizden kaçayım."
"Bunu söyleyen ilk kadınsınız. Güney gerçekten sana şaşırıyorum."

"Neden ?Sizi yakışıklı mı bulmam gerekiyor?"
"Aslında evet ."

"Erkeklerin egoları hiç bitmiyor." "Gitmeyecek miyiz Güney." "Peki gidelim."

Akınla beraber arabaya doğru gidiyorduk. Arabamın kapısını binmem için Akın açınca şaşırdım.Bu kibarlığı bekliyor değildim.

"Teşekkür ederim ."
"Önemli değil Güney." Arabaya binmiştik.Sessizce yol almaya başlamıştık.Arabanın bu kadar sakin olması iyiydi.Akın'ı rahatça izliyordum. Yakışıklı esmer yüzü gayet ciddiydi.Mavi gözlerini sadece yola dikmişti.O kadar uzun süre bakmış olmalıyım ki Akın birden yüzünü bana çevirmişti. "Beni dikizlemen gerçekten hoş değil. Yakışıklı olduğumu biliyorum ama bunun dikkatini çekmediğini söylemiştin."

Yakalanmıştım şimdi durumu nasıl kurtaracaktım off ya!!

"Size baktığım falan yok ben arabayı nasıl sürüyorsunuz diye baktım malum canımızı size emanet ediyoruz.Arabayı sürmenizi kontrol etmek yasak değil heralde."
"10 yıldan beri araba kullanıyorum. Korkmana gerek yok."

"Olabilir .Yinede insan tedirgin oluyor."
"Ben yanındayken korkmana gerek yok" "Neden siz benim koruyucu meleğim misiniz?"
"Melek olmadığım kesin.Koruyucu bir kişiliğim var ama."

"Belli oluyor zaten."
"Koruyucu kişiliğim mi belli oluyor." "Hayır melek olmadığınız belli oluyor." Ben Akın 'ın bu söylediğime sinirleneceğini düşünürken sadece gülümsemişti.O kadar güzel gülümsemişti ki karnımda kelebekler uçmaya başlamıştı.
"Kahvaltı yapmış mıydın Güney?"

"Evden acele çıktığım için yapamadım."
"Bende yapmadım. İstersen şurdaki yerde kahvaltı yapalım.Ben baya acıktım." Akınla kahvaltı yapmak gerçekten harika olurdu.Pek istekli gözükmemeye çalışarak: "Benim içinde iyi olur."

Dememle Akın arabayı durdurmuştu. İkimizde arabadan indiğimizde "Kahvaltı Keyfi" yazan dükkana yönelmiştik. Dükkan gerçekten hoş bir dükkandı. Ormanlık alana kurulmuştu. Ormanın sessizliği ve kuş cıvıltılarının olduğu minik bir dükkandı.

İçeriye girdiğimizde tüm masalar boştu. Masalardan birine geçip oturduk. Garsonun gelmesiyle siparişlerimizi vermeye başlamıştık.
"Ben patates kızartması,yumurta haşlaması,kaşar peyniri,siyah zeytin ve portakal suyu istiyorum.Ekmekler de kızarmış olsun." "Güney bu kadar iştahlı olduğunu bilmiyordum.Garson bey bana da aynılarını getirin."demesiyle garson siparişlerimizi getirmek için yanımızdan ayrıldı. " Kahvaltı zevklerimiz aynı Güney. Birbirimizi yakından tanırsak ortak bir çok yönümüzü bulabiliriz."

Çocukluğumda Akınla yapmayı en çok sevdiğim şey kahvaltı yapmaktı.Nasıl kahvaltı yaptığıma karışmazdı onun yanında rahatça kahvaltı yapardım. Annem her yediğime karışırdı bunu yeme Güney bunu neden yiyorsun Güney diye başlayan işkence soruları bitmek bilmezdi kahvaltıyı bana zehir ederdi ama Akınla öylemiydi.Her istediğimi rahatça yerdim.

"Belki haklı olabilirsiniz bilmediğimiz birçok ortak yönümüz vardır."
"Aramızdan şu sizi kaldırsak daha iyi olmaz mı Güney.Sen siz diye hitap edince ben kendimi yaşlı hissediyorum."

"Siz ve yaşlı olmak birbirinin zıddı şeyler. Kusura bakmayın ama siz benim arkadaşım olmadığınız için size siz diye hitap edeceğim."
"Bir kelimenin içinde o kadar siz kullandın ki kullanmanı istemediğim halde.Arkadaş olabiliriz ama sen bu meseleyi çok abartıyorsun." "Sizinle arkadaş olma konusunu mu?? Saçmalamayın neden abartayım ki." "Bilmiyorum.Benimle arkadaş olmaktan korkuyorsun heralde." "Ben sizinle arkadaş olmaktan neden korkayım ki?"
"Madem korkmuyorsun benimle neden arkadaş olmuyorsun?"

Buna ne diyecektim şimdi."Bu kadar ısrarcı olmasan çoktan arkadaş olmuştuk." "Arkadaş olmamızın nedeni benim ısrarcı olmam mı?" "Evet." "Peki bundan sonra arkadaşız o halde. "Neden ????Anlamadım."
"Israrcı huyumdan vazgeçtim arkadaş olmamamız için hiçbir sebep kalmadı ."

Bu söylediğine sadece gülmüştüm.Benimle arkadaş olma çabaları o kadar tatlıydı ki. "Bu kadar ısrarcı olmayacaksan her konuda o zaman."diyecektim ki garson araya girip kahvaltılıkları getirdiğini söyledi.Kahvaltı müthiş gözüküyordu. Kurt gibi açtım.

Akın sözümü bitirmediğim için sabırsız gözüküyordu.
"Güney hala cevap vermedin" deyince Akın 'ın gözlerinin içine baktım cevabımı merakla bekliyordu.

"Bence biz arkadaş.........

KAÇAK KOCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin