Bir haftadan beri evdeyim.Aglayarak geçirdigim bir hafta bitmişti.Gelinligimi hala çıkarmamıştım.Aglamaktan gözlerim şişmişti.Aynadaki halim berbarttı.1.75 boyum sanki iyice kısalmış gibiydi.Yaşıtlarıma göre zayıftım.Belimin inceligi iyice ortaya çıkmıştı.Bakır kızılı saçlarım birbirine girmişti.Kısacası şuan berbat bir haldeyim.Kendime en çok kızdıgım nokta Akının benimle evlenecegini düşünmekti.Ama kalbime söz geçirememiş evlenmek istemiştim.Ne kadarda aptalım.Bu yüregimdeki acı katlanılacak gibi degil.Kalbim sıkışıyor bogulacak gibi oluyorum.Aşk acısı çekmek kalbimi paramparça ederken mantıgımıda kaybediyorum sanki.Çakıl nasıl dayanmıştı bu acıya katlanılacak gibi degildi.
ÜÇ SENE ÖNCE"Efendim Tugra" "Çakılım seni aşk çeşmesinin orda bekliyorum". "Tugra bugün çok yorgunum.Başka bir zaman plan yapalım." "Çakıl bu çok önemli.Bugün gelmen lazım.Birtanem benim için bugünkü yorgunlugunu es geçemezmisin." "Tamam tugra geliyorum."
"Harikasın. Seni bekliyorum."
Aşk çeşmesine varmıştım.Heryer zifiri karanlıktı.Tugra beni neden çağırmıştı acaba.Bir anda etraf aydınlandı aşk çesmesini gülle kaplı gördüm.Ne oldugunu
anlamadan tugra önümde diz çöküp:
Benimle evlenirmisin hayatımın anlamı? diye sormuştu.Ben bu soru karşısında şaşırıp kalmıştım.Tugranın bakışlarını görünce:
Evet diye bagırmıştım.Tugra sevinçle beni kucaklayıp döndürmeye başlamıştı."Yeter Tugra başım döndü.İndir beni. " "Pardon Çakıl sen teklifimi kabul ettin degil mi? "
"Şapsal aşkım tabiki kabul ettim."
Bir ay sonra"Tugra giremezsin"." Çakıl sakın bana dügünden önce gelini görmek ugursuzluk getirir gibi bir takıntın oldugunu söyleme." "Tugra böyle bir takıntım var elbette.Hem dügünün başlamasına az kaldı.O zaman gelinligimle beni görürsün.Şimdi gidiyorsun kocacıgım."Offf Çakıl gidiyorum tamam."
Tugra nerde kalmıştı.Nikah memuru gelmişti.Tugranın yanına ben gideyim.Gelin damadı almaya gitsin.Tugranın kapısının önüne gelip kapıyı tıkladım,Gir demişti.İçeri girdigimde tugrayı biraz düşünceli görmüştüm kaygılı gibiydi sanki.Bu konu üzerinde çok durmayıp: "Hadi Tugra nikah memuru gelmiş. Kendi dügünümüze geç kalmadan gidelim. "Ben Tugrayı götürmek için çekiştirirken: Çakıl sana çok önemli birşey söylemem lazım."Tugra sonra söylersin.Dügünümüzden önemli degildir heralde."Ben onu götürmek için çekiştirirken Dügünümüzden elbette önemli. Böyle söylediginde onu çekiştirmeyi bırakıp şaşkın gözlerle ona bakmaya başlamıştım.Çakıl ben seninle evlenemem.Ne diyordu tugra şimdi ben seninle evlememem demişti.Yanlış duymamıştım heralde ama yanlış duymak istemiştim."Ne tugra kafan karıştı heralde benimle evlenmeyi çok istedigini söyleyecektin degil mi?Dilin sürçtü."
Hayır çakıl kafam karışmadı seninle evlenmek istemiyorum.O an kafamdan aşağıya kaynar sular döküldü sanki.Bana evlenme teklifi eden adam benimle evlenmek istemedigini söylüyordu kesin bu tugranın dügün şakasıydı."Tugra şakan hiç komik degil.Dügün öncesi hiçde hoş degil hadi geç kalıcaz gidelim" Çakıl neden anlamak istemiyorsun bu şaka degil."Şaka degil tugra öylemi. Öyle çakıl.
"Sen ne dediginin farkında mısın tugra.benimle evlenmek istemiyorsun. Neden?"
Nedeni yok çakıl. "Nasıl nedeni yok bana evlenme teklifi edip şimdi evlenmeyecegini söylüyorsun."Bana açıklama yapmak zorundasın." Zorunda degilim. "Zorundasın beni yüzüstü bırakıyorsan zorundasın anladın mı" derken gözyaşlarım akmaya başlamış sesim çatallaşmaya başlamıştı. Seninle evlenmeyecegimi şuan anladım.Sen hayatımı birleştirecegim kadın degilsin.Gözyaşlarıma engel olamıyordum artık "hayatını birleştirecegin kadının ben olmadıgımı yeni mi anladın" Evet yeni anladım hemde şuan. Güçlükle konuşuyordum "peki karnımdaki bebek ne olacak benden vazgeçtin bebegimizdende mi vazgeçeceksin tugra" Tok bir sesle Evet. demişti.Ne kadarda kolaydı bırakıp gitmek .Sevdigini söylerken terketmek.. Tugra odadan çıkıp giderken ona dur gitme demeyi çok isterdim gururum buna izin veremezdi. O arkasına bakmadan çıkarken ben yere çökmüş hıçkıra hıçkıra aglıyordum.Kendimi kaybolmuş gibi hissediyordum.Aşkın yalan oldugunu bu sefer acı bir şekilde anlamıştım.
Güney
O günleri düşündükçe çakılın zor bir dönem geçirdigini yeni anlıyordum.Şimdi nerdeydi acaba.Benimle bile konuşmak istememişti.Babası çok sert oldugu için bebeginden vazgeçmek yerine ailesinden vazgeçmişti.Ahmet amca bebegi ögrenmesin diye Paris'e gitmişti.Gittiginden beri ondan haber alamadık izini kaybettirmişti.Şuan napıyordır acaba peki bebek şuan 3 yaşına girmişti.Kız mıydı erkek miydi?acaba.Çakıla o kadar çok ihtiyacım vardı ki.5 sene önce beni toparlayan oydu.Şimdide burda olup beni toparlamasını isterdimKapının çalınmasıyla düşüncelerimden ayrıldım
"Güney kızım aç kapıyı 1 haftadan beri ordasın yavrum merak ediyorum"
"Seninle konuşmak istemiyorum.Bu hale düşmemde babamla sen Akın kadar suçlusunuz anne.Beni yalnız bırak" Peki benimlede mi konuşmak istemiyorsun güney. Bu ses Çakılın sesiydi. "Çakıl sen misin?" Elbette güney benim.Kapıyı açda kuzenimi göreyim. Kapıyı açınca şok oldum.Çakıl hiç degişmemişti.Üç yıl güzelligine güzellik katmıştı.Dogal sarışınlardandı.Yeşil gözleri ve masum yüzüyle herzamanki gibi güzeldi.1.75 boyu vardı.Kesinlikle fizigi muhteşemdi.Taş kızlardandı. Birbirimize sarılmıştık.Onu o kadar çok özlemiştim. Güney berbat gözüküyosun. "Biliyorum" Madem biliyorsun şu üstünü degiştir kendine dön.Hayata kaldıgın yerden devam etmelisin.
"Sen beni boşver nerelerdeydin ne yaptın bunca sene en önemlisi çocugun nerde? Güney bebegimi ilk hamilelik dönemimde düşürdüm.Bebegimde babası gibi beni bırakıp gitti.
Keşke bu soruyu sormasaydım dedim içimden çakıla eskileri hatırlatmıştım."Ben bilmiyordum çakıl çok özür dilerim... Sorun degil güney sorun degil... Çakılın gözyaşları akmaya başlamıştı artık bende aglamaya başlamıştım.Bu akın için son aglayışımdı.Çakıla seni ben bırakmadım yanındayım dercesine sıkı sıkı sarıldım.
Ne kadar süre aglamıştık hiç hatırlamıyorum.İlk kendini toplayan çakıl oldu.
Güney şuanki acını hayal kırıklığını anlıyorum.Kendini ne kadar çabuk toparlarsan o derecede kendine gelirsin.1 haftadan beri odadan dışarı adım atmamışsın.Toparlan artık akın beyi seninle evlenmedigine pişman etmeye ne dersin?Ben çakıla şaşkınlıkla bakarken ne dedigini anlamaya çalçalışıyordum."Çakıl sen ne dedin?"
Akının seninle evlenmedigi için pişman etmeye ne dersin? "Nasıl??????" diye sorabilmiştim sadece.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK KOCA
RomanceDügün tüm kızların hayalidir.Benim de bir zamanlar hayalimdi.Taa ki nikah günü nikah masasında bırakılıncaya kadar.