Merhaba~
Umarım seversiniz 😊
________________________❀❀❀❀❀
"Hey Bebeğim," Jungkook, Jimin'in telefon ekranından sıcak bir şekilde kıkırdıyor. "Güney Kore'de çok geç öyle değil mi? Ne oldu neden aradın?"
"Uyuyamıyorum," Jimin yatağında yatarak telefonuna bakıyor. "Sana ihtiyacım var."
Jungkook'un ifadesi, kocasının acı çektiğini görünce biraz acı çekti. "Tatlım şu anda İsviçre'deyim. Konferanslarımın bittiği Cumartesi gününe kadar eve gelemem."
Jimin, "Biliyorum ve muhtemelen meşgulsün," diye surat astı. "Üzgünüm."
"Jimin, senin için asla çok meşgul değilim," diye hatırlattı Jungkook. "Konferansım bir saat daha başlamıyor. Bana ne yapmam gerektiğini söyle."
"Sadece dur ve konuş," Jimin telefonu ondan biraz daha uzağa tuttu. "Bana ne oldu bilmiyorum, son iki gece iyiydim. Ama bu gece... Sadece seni çok özledim ve gerçekten ne yapacağımı bilmiyordum."
"Bebeğim... Üç gün sonra döneceğim," diye güvence verdi Jungkook. "Ben de seni özledim. Ne dilediğimi biliyor musun?"
"Ne?"
Jungkook, "Keşke tam yanında olsaydım, seni kucaklayıp seni ne kadar sevdiğimi söyleseydim," diye açıkladı. "Seni seviyorum küçük civcivim."
Jimin takma ada hafifçe güldü, şimdiden daha rahattı. "Ben de seni seviyorum büyük tavşan bebeğim."
"Bil bakalım ne oldu? Cumartesi akşamı geri geliyorum, bu yüzden yorulacağım ve bütün gece kucaklaşabiliriz. O zaman seni, çıktığımız zamanki gibi bir randevuya götüreceğim."
Jimin esnedi. "O günleri özlüyorum."
"Evet ben de," Jungkook usulca gülümsüyor. "Lise çok uzun zaman önce görünüyor, değil mi?"
"Öyle," Jimin başını salladı. "Gençken ruh eşimizi bulan ve mezun olduktan hemen sonra evlenen şanslı kişilerden biriydik."
"Evet, ve beşinci yıl dönümümüzde, tıpkı her zaman istediğin gibi büyük bir resepsiyon vereceğiz. Her zaman senin olmasını istediğin gibi," diye söz verdi Jungkook. "Sadece bir buçuk yıl uzakta."
Jimin'in gözleri biraz ağırlaşıyordu. "Seni seviyorum çünkü asla boş bir söz vermeyeceğini biliyorum. Teşekkürler Jungkookie."
"Senin için herşeyi yaparım bebeğim," Jungkook bunu söylerken gözünü kırpmadı, samimiyet kelimelerin içinde akıyordu. "Uykuluyormuşsun gibi görünüyor."
"Benim için şarkı söyler misin?" Diye sordu Jimin bir kez daha esneyerek. "Bana şarkı söylediğin ilk sefer, sana ne kadar aşık olduğumu anladığım zamandı."
"Elbette yapabilirim," Jungkook sessiz bir melodi söylemeye başladı, otel odasının akustiği bir şekilde daha samimi hissettiriyordu. Jimin bundan sonra farkındalığa daha fazla tutunamadı. Jungkook'un sesi dünyadaki en rahatlatıcı şeydi.
"Seni seviyorum Jiminie," diye fısıldadı Jungkook, Jimin'in uyuduğunu fark ettiğinde. Tabii ki yanıt gelmedi, onun yerine Jungkook devam etti. "Sen benim bütün dünyamsın. Cumartesiye kadar kollarına döneceğim. Söz veriyorum."
Bye bye
💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jikook Oneshots [Çeviri]
Short StoryBir göz atmaya ne dersin? Thank you for letting me translate this story. Hikayenin orijinali-@mikchimin #kookmin- 21