(^^)
"Hyung! Evdeyim." Jungkook yurduna adım atarken anahtarlarını anahtarlığı koydu.
Küçük bir tüy yumağı koştu ve Jungkook'a sarıldı,buda gençlerin arkalarındaki kapıya çarpmalarına neden oldu.
"Kookie!" Jimin Jungkook'a gözleri kısılana kadar güldü."Parti nasıldı?"
"Eğlenceli sanırım" Jungkook omuz silkti "keşke herkes gibi içki içebilseydim.Belki de gerçekten
eğlenirdim."Yasalara uymuyormusun?"dedi gülerek jimin
"Birkaç ay daha bekle 21. doğum günün yaklaşıyor."Evet"
"Peki başka ne var? Hiç sevimli çocuklar bulmaya çalıştın mı?" Jimin sırıttı ve kaşlarını salladı.
"Hyung biliyorsun ben zaten birinden hoşlanıyorum."
"Evet ve neden bilmeme izin vermediğini anlamıyorum." Jimin jungkook'un peşinden mutfağa doğru yürüdü."İkimizde eşcinseliz! Senin için yeterince sevimli olup olmadığını bilmem gerek!"
"Endişelenme hyung."Jungkook ona güvence verdi.
"En azından bir ipucu alabilir miyim?"diye sordu jimin hayal kırıklığı ile.Jungkook düşünmeye başladı "o senin biyoloji sınıfında"
"Ooh! Yaşlı bir adam görüyorum."Jimin tekrar sırıttı sonra çenesine dokundu."Oh! Yoksa o kişi taehyung mu?
"Um, hayır,"Jungkook başını salladı.
"Kim olduğunu bile bilmiyorum"
"Hmm.Bunun hakkında düşündüğümü bilmek mantıklı.(ne dediğini anlamadım) jimin yeniden düşündü."Tamamen bir seme olurdu.Bir uke mi arıyorsun yoksa? Çünki sen bir semesin?"
"Umm..."
"Oh!hala bakir olduğunu unuttum." Jimin göz kırptı, "endişelenme içgüdülerinin ne zaman olacağını bileceksin."
"Uh...evet," Jungkook rahatsız oldu.
"Hadi ama kookie iki insanın birlikte yaptığı şeyler.Neredeyse spor gibi." Jimin dünyadaki en doğal şeymiş gibi konuya omuz silkti.
"Bu konuda garip olmanıza gerek yok."
Küçük kırık bir gülümseme ile "Elbette hyung sporlar."
*
Bir hafta olmuştu.jimin ve Jungkook patlamış mısır yemek ve film izlemek için kanepede oturuyorlardı."Jiminie-hyung" Bahsedilen erkek cevap olarak mırıldanıyordu."birisine nasıl çıkma teklifi edilir?"
"Bu çok karmaşık"jimin güldü büyük bir patlamış mısır alarak jungkook'un saçına fırlattı
patlamış mısır jungkook'un saçına yapıştı."Sana inanamıyorum universitedesin ve bu zamana kadar kimseyle çıkmadın neden soruyorsun?
"Şey...ona sormak istiyordum" Jungkook kızardı.
"Ooh,bay junhkook'un aşık olduğu süper gizemli adam."
"B-buna aşk demezdim hyung"Jungkook savundu.
"Sadece bir hoşlanma.Okulda insanları birleştirmekte iyi olduğunu söyledin bu yüzden bana yardım edebileceğini düşündüm."
"Lise neredeyse hiçbir şey sayılmaz." Jimin kaşlarını çattı "herkes sadece yatmak isterdi
böylece havalı görünüyorlardı.Ama evet tabii ki en sevdiğim dongsaeng'e yardım edeceğim."Jimin gülümsedi ve tekrar televizyona döndü.
"Peki ne yapacağım?" Jungkook oda arkadaşına baktı "Sizin için basit bir şey denicez
çünkü ilk seferin.Çizgileri boyunca bir seyler söyle mesela 'prensesim olmak ister misin?'""Ama bu çok korkunç!" jimin oda arkadaşının tepkisine güldü.
"Biliyorum ama sadece üstesinden gelmek zorundasın." Jimin ile doğrudan göz teması kurdu.
Jungkook kendini hazırlarken derin bir nefes aldı."Benim prensesim olmak ister misin?"
Jimin gülümsedi.Ama gözlerine ulaşmamış giniydi."bu küçük gizemli adama sorduğun zaman için gerçekten iyi bir uygulama.
"Um...ben uh..."Jungkook doğru kelimeleri bulamıyordu.
"Ne oldu kookie?"jimin söylendiğinde.
"Ben...ben ona zaten sordum."
"Ne?" Jimin şaşkın bir şekilde güldü.
"Ama söylediğin tek kişi bendim"
Jungkook kulaklarının ısındığını hissetti.
"Kesinlikle" Jimin gözleri genişlemeden önce bir saniyeliğine düşündü."Ne! Ben mi? Gerçekten mi?" Jungkook başıyla onayladı.
Jimin jungkook'un kucağına doğru tırmanmak için hareket etti."Bekle ezmek benim biyoloji sınıfımda olsa?"(anlamadım burayı)
"B-biyoloji sınıfında değil misin?"
Jungkook ne kadar yakın olduklarının farkına varınca gerginlesti.
"Ne kadar mutlu olduğum hakkında hiç bir fikrin yok,seni uzun zamandır sevdim," jimin jungkook'un boynuna gömüldü."benim olabileceğimi düşünmedim,ama gerçekten mutlu olmanı istedim biliyor musun?bende yardım ettim .Şimdi gerçekten sevindim."
Jimin saçına yapışmış patlamış mısırı almak için yüzünü jungkook'un boynundan çıkardı. Ve bir anda yüz yüze geldiler.
"Şimdi öp beni"
"Ne?"
"Hadi kookie,öp beni" jimin aradaki boşluğu kapadı.Jungkook bir kaç saniye panikledi ama çok geceden doğal olarak öpücüğün içine düştüler.Neredeyse içgüdüsel olarak bir yandan
Jimin'in çenesine elini uzatti,diğer elide belini kavradı.Lisede daha önce birini öptü ama hiç böyle hissetmemişti.Çekilmeden önce jimin jungkook'un alt dudağını emdi.
"Kahretsin,daha önce birini nasıl öpmedin?
Jimin nefezsizce konuştu."Hyungie soruma cevap vermedin."
Jungkook jimin'e baktı hala kucağındayken."Hangi soru?"
Jungkook sırıttı "Prensesim olmak ister misin?"
Jimin tatlı bir gülümseme ile
"Prensim sen olacaksan neden olmasın?"
Bye bye
~💜~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jikook Oneshots [Çeviri]
Kort verhaalBir göz atmaya ne dersin? Thank you for letting me translate this story. Hikayenin orijinali-@mikchimin #kookmin- 21