^^
Sınır:12vote
İyi okumalar~
____________________"Jungkook?"
"Shh," diye fısıldadı Jungkook. "Bu odada beş kişi daha var."
Jimin aynı tonda "Biliyorum," dedi. "Ama hepsi uyuyorlar, değil mi?"
"Evet, ama bazılarının uykusu hafif" Jungkook, Jimin'in piliç tulumu giydiğini fark ettiğinde gülümsedi. "Buraya gel."
Jimin yürüdü ve merdiveni tırmanmaya çalıştı. "Tanrım, üst yatak seçmen gerekiyor muydu?"
Jungkook sessizce "Alt ranzada klostrofobik hissediyorum," diye kıkırdadı.
"Bu tulum, dizlerimin üzerinde herhangi bir yerde hareketimi kısıtlıyor," diye şikayet etti Jimin, ama yine de yukarı çıkmaya çabaladı. "Şimdi uyku tulumunu aç."
Jungkook, Jimin'in içeri girmesine izin verdi ve anında ona sarıldı. "Bunun için başımızın belaya girmesinden nefret ediyorum."
"Evet biliyorum," Jimin erkek arkadaşının dudaklarını öptü. "Yaz kampları ilişkilerden nefret eder. Özellikle eşcinsel olanlardan."
"Sorun değil," Jungkook güvence verdi. "Çünkü seni seviyorum ve o eski moda kamp danışmanları beni durduramaz."
Jimin sırıttı, kocaman gülümsemesi yüzünden gözleri neredeyse kapandı. "Ben de seni seviyorum. Bizi yakalarlarsa ne yapacaklarını düşünüyorsun?"
Jungkook, "Muhtemelen bize başkaları için kötü bir etki yaptığımızı söylerler. Genç kampçıların kötü 'eşcinsellik' alışkanlıklarını ortadan kaldıracağımızdan endişelendiklerini söyleyerek bizi ayırırlar."
"Evet," Jimin kabul etti. "Biliyor musun, şimdi burada olduğum için kendimi çok daha iyi hissediyorum. Yanında uyumadığım sürece uyuyamayacağımı fark ettim."
"Ben de," Jungkook küçüğün alnını öptü. "Anlayışlı anne ve babalarımız olduğu için Tanrıya şükür. Seninle evleneceğimi bildiğim gerçeğini kabul ettiklerini düşünüyorum."
Annem çok sevinecek, "Jimin'in göğsü sıcakladı. "Seni çok seviyor. Babam da aynı biliyorsun."
"Benim ailem de seni seviyor," diye gülümsedi Jungkook. "Mezun olduktan hemen sonra bir daire tutalım, tamam mı?"
"Herşeyden tasarruf etmeye başladım," diye esnedi Jimin neredeyse uykuya daldı. "Kocan olmak için sabırsızlanıyorum."
Jungkook da gözlerini kapattı. "Bende."
~0~
"Hey, Jungkook uyan," Kabin arkadaşlarından biri onu hafifçe salladı.
"Ne?" Jungkook huysuzca gözlerini ovuşturdu.
"Jimin'i gördün mü? Herkes onu arıyor."
Jungkook aşağı baktı. Jimin yorganın altındaydı ve Jungkook'u o kadar sıkı tutuyordu ki kabin arkadaşı onun tam önünde olduğunun farkında bile değildi. "Hayır, bilmiyorum."
"Ah, peki, kahvaltı zamanı," dedi oda arkadaşı ona. "Hepimiz yemekhanede buluşacağız. Jimin'i görürsen çağır." Ayrıldı ve Jimin ve Jungkook'un yanı sıra oda boştu.
"Bebeğim, uyan," Jungkook sevgilisinin sırtını ovarak onu heyecanlandırdı. "Herkes gitti. Kahvaltı zamanı."
"Kookie, bugün kıyafetlerini giyebilir miyim?" Jimin'in gözleri hâlâ kapalıydı.
"Evet," Jungkook ona usulca baktı. "Ama gitmeliyiz. İnsanlar seni arıyor."
"Tamam," Jimin oturdu ve gerildi. "Nerede olduğumu sorduklarında ne diyeceğiz?"
"Sadece erken kalktığını, biraz dolaştığını, banyoda giyindiğini ve beni almaya geri döndüğünü söyle."
"Tamam," Jimin yataktan kalkıp tulumunu çözerek gülümsedi. "Hey, yarın yine de seninle yatabilirim, değil mi?"
"Elbette," Jungkook da aşağı indi ve henüz gömlek giymemiş olmasına rağmen küçük olanı kucakladı. "Bebeğime asla hayır demem."
Jimin, erkek arkadaşının dudaklarını öpmek için başını çevirdi. "Sen de benim bebeğimsin."
"Biliyorum."
Bye Bye
💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jikook Oneshots [Çeviri]
ContoBir göz atmaya ne dersin? Thank you for letting me translate this story. Hikayenin orijinali-@mikchimin #kookmin- 21