Jikook Oneshots [Çeviri]

Gym

シ︎
____________❤︎_____________

"Hadi, sadece bir set daha, yapabilirsin. 5...4...3...2... .1, işte! Bitirdin!"

Jimin 50 şınav yaptıktan sonra yere yığıldı. "Biliyorsun, bence biceps abartılıyor."

"Saçmalık," Jungkook, yani kişisel antrenörü ona su şişesi ve küçük bir havlu verdi. "Seninle iki ay önce tanıştığımdan beri çok yol katettin, artık pes edemezsin. Ayrıca egzersiz yapmak sana gerçekten iyi geliyor."

"Pes etmeyeceğim, söz veriyorum." Jimin nefes nefese oturdu.

"Vazgeçmeyeceksin çünkü sağlık zirvesine ulaşmak istiyorsun ya da beni haftada bir değilde üç kere görmek için mi?" Jungkook sırıttı.

Jimin gözlerini devirerek sırıttı. "Seni kişisel antrenörüm olarak tutmalı mıyım bilmiyorum. Biraz berbatsın."

"Hey, bu doğru değil." Jungkook onu dürttü. "Egzersiz rutininden sorumlu adama kaba davranma."

"Eşek," Jimin bir kahkaha patlattı. "İyi, yapmayacağım."

"Yani ben mi kazandım?"

"Hey, bunu hiç söylemedim!"

~0~

"Artık ne yapacağımı bilmiyorum." Jimin içini çekti. "Sadece onu çok seviyorum!"

"Evet tatlım, bana her şeyi anlat." Taehyung otururken çayının dumanını burnuna götürdü. "Her şeyi duymak istiyorum."

"Açıkçası onun güçlü olduğu gerçeği var, bu son derece ateşli."

"Ah, tabii ki," Tae başını salladı.

"Beni iyi olmaya teşvik ediyor, ki bu onun işi ama" Jimin omuz silkti. "Bu beni özel hissettiriyor."

"Her zaman bir artısın."

Jimin, "O da gerçekten çok yakışıklı ve ilk başta onu sevmemin nedeni kesinlikle buydu, ama şimdi değil, artık değil" dedi Jimin. "Arkadaş olduğumuzu düşünmek istiyorum. O ve ben ortalığı karıştırıyoruz. Kendini beğenmiş falan gibi davranıyor ama gerçekten çok tatlı."

"Bu çay kadar tatlı mı?" Taehyung'u sorguladı.

"Muhtemelen daha tatlı-" Daha uzun olana baktı. "Hey Tae, bugün sana neler oluyor? Yunan yoğurt reklamındaki yaşlı vegan bir kadın gibi görünüyorsun ve davranıyorsun."

Taehyung ayağa kalktı ve parmağını Jimin'in dudaklarına koydu. "Şşş, sonunda senden bahsediyoruz, sonunda aşık oluyorsun. Bu benimle ilgili değil. Şimdi lütfen devam et."

Tae parmağını çekerken Jimin içini çekti. "Eh, mesele şu ki, o çok harika, ama her zaman etrafında çok güzel fit insanlar var. Hiç şansım yok."

~0~

"Sadece o çok ateşli!"

Hoseok gözlerini devirdi. "Ah, yine başlıyor."

"Aman Tanrım, yorgun olduğu zaman yaptığı bakış," Jungkook görmezden geldi. "Açılmamak tüm gücümü alıyor."

"Vay harika."

"O kelimenin tam anlamıyla dünyanın en seksi erkeği Hobi-Hyung, neden bu kadar sinirlisin?" Jungkook'un soruları Hoseok bunaltmıştı.

"Heteroseksüel. Olduğumu. Oöylemedim mi? Ben. Düzüm." Hoseok her heceyle masaya vuruyor, sözcükler hızlı ve kesik kesik.

"Pekala evet, bunu biliyorum ama şöyle düşün," diye tekrar açıkladı Jungkook. "Hiç sadece süper çekici olmakla kalmayıp, aynı zamanda yaşayan en şirin, en hakiki insan olan bir kızla tanıştın mı, öyle ki onları her gördüğünde günün çok daha iyi olur?"