🎸2- YABANCI

237 18 15
                                    

🔒 NEW EPİSODE UNLOCKED 🔐

Yıldızı parlatmayı unutma.
Keyifli okumalar balım...

__________________________________

{Bu bölümden kesitler sizlerle}

BÖLÜM 2: TEDAVİ ET KARGAYI, OYSUN GÖZÜNÜ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


BÖLÜM 2:
TEDAVİ ET KARGAYI, OYSUN GÖZÜNÜ.

Derin bir nefes aldım.
Bundan sonra ne yapacağımı düşünürken oradan tam uzaklaşacaktım ki arkamdan gelen 2 el silah sesiyle olduğum yerde kaldım.

Tüm bedenim yüksek silah sesiyle irkilirken dudaklarımdan kaçan tiz ve küçük çığlığa engel olamadım. Gözlerim büyüyerek yavaşça arkamı döndüm. Mekândan gelen bangır bangır müzik sesleri aniden kesilmiş, içeriden sadece çığlık sesleri duyuluyordu.

Kapıda ve dışarıda bekleyen korumaların tamamı içeri hücum ederken hepsinin elleri belindeki siyah silahları bulmuştu.

Ben olanlara şaşkınlıkla bakarken Ursula'daki onlarca insanın, korkuyla dışarı akın etmesini izliyordum. İnsanlar çıktıktan sonra kapıda korumalar kalmayınca meraklı adımlarım Ursula'ya yönelmişti.

Usul usul kapıdan süzülerek, içeriden gelen kargaşaya, bağırtı ve gürültüye kulak verdim.
"Kaçtı! Adamı yakalayın."

Gözlerim faltaşı gibi açılırken olanları anlamaya çalıştım. Mekânın uzun koridorunu geçtikten sonra da köşeyi döndüğümde gördüklerimle şoka girerken ağzım hafifçe aralık kalmıştı.

Sıkı sıkı tuttuğum, kılıfındaki kırık gitarım ellerimin arasından yakarak yere deydiğinde tok bir ses çıkarıp postallarımın yanına düştü.

Yere düşen gitarımın çıkan sesiyle korumaların bakışları bana yönelmişti. Korku tüm bedenimde yayılırken göğüs kafesimdeki kalbim hızla atıyor damarlarımda yankılanan kan resmen bedenime işkence çektiriyordu.

Korumalar telaşla ne yapacaklarını bilemez bir halde birbirlerine emir yağdırıyor, telaşla koşuşturuyorlardı.
"Alaz bey iyi misiniz?!"
"Kan kaybediyo ecele edin!"

Az önce beni kovduğu için kavga ettiğim hoş yabancı yerde kanlar içinde yatarken kesik nefesler almaya çalışırken, bilinci kapanmak üzereydi. Omuzuna aldığı kurşun yarası derin olmalıydı.

Ben köşede öylece dikilirken tekrar başlayan silah sesleriyle yara almamak için yere çöktüm. Burkulan ayağım sızlarken ne yapacağımı bilemeyerek olduğum yere sindim.

Bir de aptal gibi mekâna geri gelmiştim. Çatışmanın ortasında kalırken şansıma birkez daha küfrettim.
İnsanın başına ne geliyorsa meraktan geliyor derlerdi de inanmazdım.

Mekânın dışından gelen silah sesleri sanki kulağımın dibinden geçiyormuşçasına yakındı.

Korku zehirli bir yin fen gibi santim santim her yere yayılırken vücudumu hızla uyuşturuyordu. Gördüklerim şok etkisi yaratıyor, üzerime düşen karanlık gölge renklerimi perdeliyordu.

BEYOĞLU  |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin