Yoruldum diye haykırasım geliyor ,
Sonra gözlerim doluyor sussam acıtıyor konuşsam geçmiyor içimdeki fırtınaların sesi dinmezken sığındığım tek şey yüzümdeki gülümseme oluyor..... Zinet Yağmur ...
İyi okumalar....
Sabah erkenden uyanmıştım ve kafamı dağıtmak için dosyalara gömülmüştüm. Kapı çalınca başımı kaldırdım.
"Gel "
Ahu içeriye girip
"Efendim istediğiniz dosyayı getirdim 10 dakika sonra Yıldız holding ile toplantınız var "
"Teşekkür ederim Ahu "
O çıkınca koltuğa yayılıp biraz kafamı topladım. Telefonuma gelen üst üste bildirimle kaşlarını çattım. Ceren Efe Berk hepsi haberleri okumamı söylüyordu. Gönderdiği bağlantıya tıklayınca Araf ile kokteyldeyken çekilen görüntülerimiz tüm haber sayfalarında geziyordu. Üstelik sevgili olduğumuzu yazmışlardı. Gözlerim dolmuştu. Telefonum çalınca kimin aradığına bakmadan açmıştım
"Ne var ?"
"O sesini kıs "
Araf'ın gür sesi kulağıma dolunca gözyaşlarımı tutmakta zorlanmıştım.
"Yarın vereceğim davette evlilik teklifi olacak hazırlan"
Telefonu suratıma kapatınca gözlüğünü alıp şirketin arka kapısından çıktım. Hızlı hızlı sahile yürüyordum. Gözyaşlarım dinmezken ruhumun bu kadar daralması beni patlama noktasına getiriyordu. Tam tepeye çıkan yolda yürüyordum ki korumaların çevirdiğini gördüm.
"Nereye gidiyordun?"
Bu Araf'tı.
"Ne istiyorsun benden Allah'ın belası ?"
Araf kaşlarını çatmış adamlara uzaklaşmaları için işaret vermişti.
"Benimle konuşurken sesini kıs "
"Kısmıyorum Araf Yalın rahat bırak beni "
Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken o çenemi kavrayıp
"Nasıl olduğun zerre umrumda değil eğer kendine zarar verecek en ufak bir harekette bulunursan seni buna pişman ederim ve çok sevdiğin Buğra dan başlayarak "
"Senden nefret ediyorum anladın mı nefret "
Beni tek başıma b8rakınca tepeye doğru yürüyüp acıyla bağırmıştım. Kaç saat ağlamıştım bilmiyordum. Gidecek kimsem yoktu bu hayatta hep tek başımaydım. Tekrar tekrar yıkılmaktan bıkmıştım. Dizlerimin üzerine çökmüş ne yapacağımı düşünürken yanıma tekrar Araf gelmişti.
"Ağlamam bittiyse beni takip et "
Ben onun hala burda olmasının şaşkınlığını atlatamamışken verdiği emir benim kaşlarının çatılmasına sebep olmuştu.
"Seninle hiçbir yere gelmiyorum "
"Ya güzellikle gelirsin ya da ben götürmesini bilirim "
Nefretle ona bakıp ayağa kalktım. Kolumdan tutunca kolumu çektim.
"Dokunma bana"
"Bana bir daha karşı gelirsen ...."
"Ne yaparsın öldürürür müsün ? Öldür "
Göğsüne vurdum.
"Cesaretin varsa yapsana hadi "
"Ölüm o kadar kolay değil "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYANIN KALBİNDEKİ ESİR
Teen FictionKapak tasarımı bana aittir... Ruhum tüm parçalarını bir araya getirmekten ve tekrar tekrar aynı şekilde bölünmekten yoruldu her adım atışımda yeni bir gerçekle sarsılan ruhum bu sefer de bir azrail'in tüm geceye meydan okuyan gözlerinde tutuklu kalm...