+Alo kiralık daire için aramıştım.
Uzun bi süre cevap gelmedi.Hat düşmedi diye düşünüp kulağımdan telefonu ayırırken ahizeden ses geldi "Alo sizi duyuyorum beyefendi."
+Merhaba tekrardan burada... Devçınar Lisesi civarındaki kiralık daire için aramıştım.
Yaşlı huysuz bir adam sesiyle yanıtladı ;
- Depozito ve 3 aylık kirayı peşin alırım. Daire içinde değişikliğe izin vermem. Boyalı teslim eder boyalı teslim alırım. Bekara vermem. Evli misin ?
+Hayır evli değilim buraya yeni geldim.
- O zaman kapat telefonu delikanlı bekara ev vermem.
+Bakın aslında eşim var. Ben öğretmenim eşimde yakın zamanda yanıma taşınacak.
-Hmm... Demek öğretmensin. Sen parayı aksatmazsın, e sorunda çıkartmazsın... Bekle sana daireyi gezdireyim. Neredesin ?
+Sitenin önündeyim.
-Bekle delikanlı geliyorum. (Çat)Oldukça heyecanlı ve garip bi ev sahibim olacaktı anlaşılan. Aslında ihtiyara sinir oldum ama hem liseye çok yakın hem de bugün başka ev arayacak halim yok. Arkamı dönüp liseye baktım. Muhtemelen ön balkondan baktığımda bütün bahçeyi görürüm. Bu tam aradığım şey. Bu okulda sıradan bir öğretmen olmak istemiyorum. 32 yaşında birşeyler başarmak istiyorum. Biraz terfi ve para istiyorum. Kendi kendime aynaya baktığımda "İŞTE SEN BUSUN LAN! " diye bağırmak istiyorum sadece. İlk maaşımla bu şehri biraz gezerim, yeni insanlar tanırım. Hem belki özel ders öğrencisi bile bulurum. Burası büyük bi metropol. Ek gelir ve öğretmen maaşımla gayet yeter. Hatta hoşuma giderse bu evi satın alırım. Sitenin en üst katında ve en sol tarafında. Eski taş balkonlar ve tahta eski turuncu pencereler.Mermer giriş basamakları büyük demir bir bahçe giriş kapısı, hemen yanında beyaz bir güvenlik kulübesi ve içinde izbandut gibi bir adam.
Ben siteyi gözlemlerken yanıma 60 lı yaşlarda gri bir kapri ve fötr şapkasıyla bir amca yanaştı. "Telefondaki delikanlı sendin heralde ! " Dedi.
+Evet bey amca. Kiralık daire için.
-Öğretmensin demek. Nerede yapıyorsun ?
+Hemen arkada Devçınar Lisesinde... Yani aslında başlamadım. Nasipse yarın ilk dersim.
-Of of yerine gelmişsin delikanlı... Biz varya burda gençken of of of...
Güldüm ve merakla sordum ;
+Fena bir okul heralde ?
-Bizim zamanımızda İzmir'in bok çukuru derlerdi bu liseye. Gerçi geçti gitti bunlar. Seneler aktı gitti. Hocalarımız çoktan vefat etti.
+Allah rahmet eylesin.
-Çok dayaklarını yedik. Ama neler yapmadık ki hoca... Genç hoca seni... Döver misin sende ?
+ Yok beyamca. Olur mu öyle şey. Eskidendi öyle şeyler. Neler yapardınız ki burda ?
-Hah hah anlatsam sabahı burda ederiz hoca. Hadi düş önüme evi gezdireyim sana anlatırım sonra...Amca elindeki bastonla bacağımı arkadan dürttü. Kapıya doğru yürümeye başladım. Amca arkadan güvenliğe bağırdı. "ONUR! ONUR! AÇSANA KAPIYI OTURUYON ORDA!"
Güvenlik koşarak kapıya geldi kapıyı açtı ve amcayı selamladı." Ooo hoşgeldin Feridun amca. Nerelerdesin sen ?" Amca yanıtladı " Hadi lan hadi üçkağıtcı herif. Yeni kiracımız bu bak. Öğretmen ona göre." Dedi. Güvenlik bana baktı " Öyle mi hayırlısı olsun hocam."
"Sağolun Onur Bey memnun oldum" dedim.
İsminin Feridun olduğunu öğrendiğim amca apartman giriş kapısını açtı "Hadi yürü hoca!"
Onur beyi kafamla selamlayıp apartmana girdim. Apartman siyah beyaz mermer taşlarla bezenmişti. Eski bir asansörün önünde durdu ve çağırma tuşuna bastı. "Vay hoca vay. Düştün buraya ha. " Dedi. "Aman hocam başlamadan gözümü korkutmayın" dedim. Gülümsedi ve açılan asansör kapısından içeri girdi,peşinden girdim. Son tuşa yavaşça bastı. Eski krom asansör kapısı gıcırdayarak kapandı. Yavaşça yükselmeye başladık. "Hem bu sitenin hemde o lisenin köklü bir geçmişi vardır." dedi. "Madem artık buradasın. Buranın kurallarını öğrenmen lazım. Burası İzmir'in küçük bir semti. Burası Çınarlı. İzmir'in en eski ve en unutulmuş şehri. Buraya gelmeden önce kartpostallarda gördüğün yer burası değil hoca." Asansörün kapısı açıldı ve dışarı çıktık dairenin kapısına doğru ilerledik o sözlerine devam ediyordu. " Burada geceleri dolaşmak ve çok gürültü yapmak sakıncalıdır. Zaten öğretmen adamsın. Kolay uyum sağlarsın."
Dairenin kapısını açtı. Uzun şampanya rengi bir koridor karşıladı bizi. Yere boylu boyunca serilmiş bazı yerleri yıpranmış ama hala kondisyonu fena olmayan bir halı vardı.
Amcayı yanıtladım. " Geldiğim yerde kolay bir değildi. Zorlanacağımı zannetmiyorum."
"İşte burası ilk oturma odası" dedi ve koridorun ilk sağındaki odayı gösterdi. Eski tek kişilik iki adet kırmızı berjer koltuk ve ortada yuvarlak üç ayaklı kahverengi bir zigon sehpa. Küllüğünde hala duran sönmüş eski filtre sigaralar. Beyaz ve gri arası yerlere kadar uzanan perdeler. Ve oda kenarlarında duran eski devasa petekler. Bir sanatçı olsam burayı çok severdim.
"Ev biraz eski kusura bakma...e haliyle eşyalarda. En son... 10 yılı geçmiştir kiralanmayalı." Dedi. "Bak burası mutfak"
Beyaz fayanslar eski tek Kapaklı turuncu buzdolabı ve boruları duvardan çıkan çeşmeler. "Neden o kadar uzun süre tutulmadı ? " Diye sordum. Amca koridorda sırtını duvara yaslandı ve bana döndü " Bu siteye girenler burada doğup burada ölür de ondan. Eski sahibi tam 30 sene oturdu. Ama tabi senin burda ölmene gerek yok. "..
Amcaya bakakaldım ne diyeceğimi bilemiyordum. Bir sessizliğin ardından amca omzuma vurdu " Şaka yapıyorum evlat... Buranın sakinleri bu siteyle bütünleşir.Gel sana anlatmak istediğimi göstereyim." Hızla koridorun sonunda duran beyaz tahta kapıyı açtı. Burası arka balkon olmalıydı. Olduğum yerden hareketlenip amcanın açtığı balkondan çıktım. Ve gördüğüm manzara büyüleyiciydi. Alt alta ve yan yana özenle dizilmiş taş balkonlar. Adım atsam orada olacakmışım kadar yakın.Nizami.Kusursuz. Devam eden işleyen hayatların penceresi.
Büyük salon camları ve balkonlar. 7 katlı bu binanın en üstünden altına doğru bakmak insanı büyülüyordu. "Sana buradaki oturan herkesin ismini çocuğunun ismini kocasının ismini sayabilirim. İşte burası bu denli tarihi köklü bir yerdir. Merak etme bir yanlışın olmadığı sürece senide seveceklerdir. Sende tabiki burayı. " Dedi. Tam karşımdaki balkon o kadar yakındı ki dışarıya sarkıp zıplasam herhalde girerdim. Ama işin korkunç tarafı onlarda girebilirdi. "Bu balkonlar çok yakın. Evime girmezler değil mi ? " Diye sordum çekinerek. Amca güldü. "Ne yapabilirler ki evine girip.Merak etme burada herkes birbirini tanır. Evin geri kalanında zaten yatak odası ve salon var. Benlik birşey kalmadı hoca. Tabi şu bahsettiğim depozito ve 3 aylık peşin hariç."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BALKONLAR
Mystery / ThrillerGenç bir fizik öğretmeni ailevi sıkıntıları nedeniyle yaşadığı şehirden uzakta bir şehre tayin ister. Hiç gitmediği uzaklıkta bir yere tayini kabul olur. Daha önce hiç ayak basmadığı bu muhitte okula yakın bir siteden daire kiralar. Eski bir Rum sit...