Peri doğalı üç hafta olmuştu bile serkan artık gündüzleri işe gidiyor geceleri de kızı ve karısıyla vakit geçiriyor edaya yardımcı oluyordu gündüz o yokkense annesi ve edanın halası geliyor bazen kızlar da geliyor hem periyi seviyorlar hem de edaya yardımcı oluyorlardı böylece serkanın da içi rahat oluyordu neredeyse o edadan çok yoruluyordu bütün gün çalışıp bir de gelince periyle ilgileniyor gece de peri uynanıp ağlarsa eda uyanmadan perinin yanına gidiyor susturmaya çalışıyor sıkıntısını bulmaya çalışıyordu edaya ihtiyaç olmadığı sürece onu kaldırmayıp kendi hallediyordu çünkü ne de olsa o bir anne kendisinden çok yoruluyo diye düşünüyordu aslında eda da normalde çok yorulurdu ama ailesi ve serkan ona yorulma ihtimali bırakmıyorlardı ağlayınca susturuyorlar gazını çıkarıyorlar altını değişiyorlardı eda için bu iyi olsa da serkanın bu kadar yorulması ona vicdan azabı çektiriyordu her dakika söylüyor "gece peri uyanınca beni kaldır ben ilgilenirim sen zaten sabah şirkette yoruluyosun zaten gündüz de halamlar ilgileniyor ben hiç yorulmuyorum merak etme o yüzden sen yat dinlen geceleri beni kaldır lütfen" ama serkan onu düşündüğünden hiç dinlemiyordu zaten kızıyla vakit geçirmek tüm yorgunluğunu alıyordu ruhu böyle söyliyor tabi ama dışarıdan hiç öyle görünmüyordu bütün gün gözünden uyku akarak geziyor yorgunluktan ölüp bitiyordu aslında ama dışarıya yansıtmamaya çalışıyordu yine bir gece perinin ağlamasına uyanmış eda uyanmadan yanına gitmişti
Serkan: benim perim neden ağlıyomuş tamam kızım geldim bak ağlama anneni uyandıracaksın önce altına bakalım evet temiz o zaman acıktın annen aşağıya süt bırakmıştır gel bakalım deyip perinin karnını doyurmuş daha sonra kızıyla koltuğa uzanmış hem sırtını okşayıp gazını çıkarıyor hem de konuşuyordu
Serkan:daha iyi misin prenses rahatladın sanki biraz hatta uykun geliyor gibi o zaman baba sana biraz ninni söylesin diyip ninni söyleyerek periyi uyutmuş daha sonra da kendi uyuya kalmıştı sabah olmuş eda gözünü açmış serkanı göremeyince aşağı inmek için kalkmıştı inmeden periye bakmak için kapıyı açtı ama periyi de göremedi
Eda:sevgilim nerdesini... hihh uyuyo muydunuz siz ya nasıl güzelsiniz ben sizi hakedecek ne yaptım acaba yine beni uyandırmamış kendi halletmiş işte zaten çok yoruluyo nolur beni dinleyip beni kaldırsa da kendi uyusa periyi yerine yatırıyım da kahvaltı hazır olana kadar babamız biraz daha uyusun deyip periyi odasına çıkarıp yatırmış daha sonra sessizce kahvaltı hazırlamıştı serkan biraz daha uyuyabilsin diye elinden geleni yapmaya çalışıyordu artık dayanamadı bir haftadır yorulan serkana ve engini aradı
Eda:alo engin
Engin: efendim edacım
Eda:serkan dün periyle ilgilenmiş uyumamış yine bugün şirketteki işler sende serkanı göndermiyorum haftada bir gün bari dinlensin tamam mı
Engin:kıyamam ben ona ya tamam zaten bende farkındayım bütün gün ruh gibi geziyor o yüzden çoğu işi ben halletmeye çalışıyorum bugün çok bi iş yoktu zaten biz hallederiz siz keyfinize bakın
Eda:çok sağol engin
Engin: ne demek görüşürüz
Eda: görüşürüz
Eda kahvaltıyı hazırlamış daha sonra gidip serkanın yanındaki koltuğa oturmuş onu izliyor uyanmasını bekliyordu ama uyandırmadı uykusunu alsın diye kendi kendine uyanmasını bekledi serkan gözlerini açtı kucağında periyi göremeyince telaşlandı yan koltuktaki edayı bile fark etmedi aniden yerinden kalktı
Serkan:peri
Eda:sevgilim dur sakin ol rahat uyu diye yerine götürdüm periyi
Serkan: ohh korktum bi an düştü falan sandım hatta ezmiş olma ihtimalimi bile düşündüm
Eda:kıyamam sana ben demiş serkanı kendine çekip sıkıca sarılmış yanağına kocaman bir öpücük kondurmuştu
Serkan:günüm güzelleşti
Eda:bir haftadır doğru düzgün konuşamıyoruz nerdeyse seni özledim
Serkan: bende seni özledim bitanem biliyorsun işte şirket peri derken birbirimize vakit ayıramıyoruz
Eda:biliyorum sevgilim o yüzden ben bir şey yaptım
Serkan:ne yaptın
Eda:bir haftadır çok yoruluyodun hem peri hem şirket engini aradım bütün işleri halletmesini gelmeyeceğini söyledim biraz dinlenirsin hem seni böyle ruh gibi görünce suçlu hissediyorum ve üzülüyorum
Serkan: iyi yapmışsın güzelim hem üzülecek ne var anne babayız biz elbette peri büyüyene kadar uykusuz kalıcaz yorulucaz
Eda:iyi ki varsın sen olmasan böyle büyük bir sorumluluğu tek başıma kaldıramazdım
Serkan:sende iyi ki varsın
Eda:peri hanım gece uyumamış yani biraz daha uyur hazır o uyuyorken özlem mi gidersek
Serkan: demek özlem gidermek istiyorsun demiş edayı gıdıklamaya başlamıştı ayrıca yüzünün her yerine öpücükler konduruyordu eda kahkaha attıkça serkanın yüzündeki gülümseme daha da artıyordu
Eda:demek sen beni gıdıklarsın ha diyip o da serkanı gıdıklamaya başlamış aynı onun yaptığı gibi o da serkanın yüzünü öpücüklere boğmuştu bu kahkalar yuvarlanıp eğlenmeler bittikten sonra koltuğa uzanmış birbirlerine sıkıca sarılmış gözlerini kapatıp bu anın tadını çıkarıyorlar kokularını içlerine çekiyorlardı resmen günler sonra içleri huzurla dolmuştu hep bu an da kalsalar asla şikayet etmeyeceklerdi biraz daha bu şekilde durduktan sonra kahvaltı yapmak için kalkmış masaya oturmuşlardı doğru düzgün vakit geçiremedikleri bir haftanın acısını çıkararak sohbet etmişler güle eğlene
kahvaltılarını da yapmışlardı ama peri hala uyanmamıştıEda: peri hanım ne çok uyudu böyle ya bir gidip bakıyım
Serkan:bende geliyim
Perinin yanına çıkmışlardı onu izlemeye başladılar
Serkan :ne kadar güzel uyuyo baksana
Eda:evet normalde hiç huyu değildir bu kadar uyumak ne kadar masum deyip perinin yüzünü okşamıştı
Eda:serkan
Serkan:efendim
Eda:yanıyo çocuk çok ateşi var
Serkan: ne ateş mi dur bir de ben bakıyım evet çok ateşi var
Eda:napıcaz
İkisi de çok korkmuştu bir an kal gelmişti elleri ayaklarına dolaşmış ne yapacaklarını şaşırmışlardı hemen aile doktorunu aradılar o gelene kadar ateşini düşürmeye çalışacaklardı.
Yorumlarınızı bekliyorum<3