16

1.1K 73 43
                                    

Sonunda beklenen anlardan biri geldi🥳🥳🥳 Bunun şerefine bol bol yorum yapın ve oy vermeyi unutmayın.

Seokjin'den

Yep yeni bir güne uyanmıştım. Yanımda uyuyan bir beden beklerken kimse yoktu. Bu şaşırtıcıydı. Genelde en erken ben uyanırdım. Hele Taehyung en geç uyananlarımızdan biriydi.

Geceki olaylardan dolayı utanabileceği aklıma geldi. Belki ki de bu sabah erkenden kalkıp gitmişti. Olabilirdi. Gece az kalsın geri dönülmez bir şey yapacaktı. Ve bu ikimiz arasında kalamazdı çünkü Jungkookie vardı.

Her şeyden önce o çok üzülürdü. Daha sonra neler neler olurdu düşünemiyorum bile. O benim minik Taetae'mdi. Onunla bir ilişki olması bile imkansızdı.

Ondan tiksindiğimden falan değil. Sadece olmazdı işte. Her zaman aramızda bir çekim vardı bunu inkar edemem ama bunu ileriye taşımak sadece ikimize değil ayrıca grubumuza, üyelere zarar verir. Sadece  kendimizi düşünme zamanımız yaklaşık 3.5 sene önce bitmişti. Artık biz 7 kişiydik. Ve ben en büyükleri hyunglarıydım.

O zamanlar 6 küçük çocuğun sorumluluğunu kendi omuzlarıma aldığımda bitti benim kendimi düşünmem. Ben daha ufakken 6 çocuk gerçekten zordu. En ufağımız 15 yaşında ufacık bir çocuktu gençliğini yaşayamamış yaşayamayacak bir çocuk.

O yüzdendir belki Jungkook'a olan pişmanlığım, kendimi suçlamam. Çünkü ona tam bir aile olamamıştım. Sadece gruptaki 6 hyungundan biri olabilmiştim. Daha fazlası değil. Bu gruptaki en büyük pişmanlığım buydu. Ona yeterince ilgi göstermemiştim. Şimdi de o kırılmasın diye çok şeyden vazgeçebilirim. Gerçekten vazgeçebilirim.

Aslında hepsi için ben bir yük gibiyim. Dansı beceremez, vokalleri desen eh işte olan biri. Görselim için beni istemişlerdi bu gruba en önce biliyordum. Hepimiz biliyorduk bunu. Ama artık en küçüklerim büyümüş ve benden yakışıklı olmuşlardı. Bu yüzden görselime de gerek kalmadı. Bunlardan dolayı yük gibiyim. Gereksiz ama taşımak zorunda olduğun bir şey gibi.
Mesela elinde bir çöp vardır o çöp gereksiz bir şey ama etrafta çöp kutusu olduğu için atamazsın bu yüzden taşımak zorunda kalırsın o sana yük olur. Aynı bunun gibi. Sadece şu an çöp kutusu yok. Çöp kutusu göründüğünde benim de bu gruptaki sonum görünmüş olacak.

Umarım bu son çok acı verici olmaz benim için. Yoksa gerçekten kırılacağım belli.

𝐵𝑒𝑙𝑘𝑖 𝑑𝑒 𝑜 𝑠𝑜𝑛 𝑧𝑎𝑡𝑒𝑛 𝑔𝑒𝑙𝑚𝑖𝑠 𝑎𝑚𝑎 𝑏𝑒𝑛 𝑑𝑎ℎ𝑎 𝑔𝑜̈𝑟𝑒𝑚𝑒𝑚𝑖𝑠𝑡𝑖𝑚...

Her neyse kahvaltı hazırlasam iyi olur zaten kaç gündür midelerine düzgün kahvaltı girmiyordur. Bu durumu tersine çevirmeli ve güzel yemekler hazırlamalıydım. Umarım güzel şeyler hazırlayacağım mutfak yerindedir. Umarım umarım...

Korka korka da olsa aşağıya indiğimde yerinde bir mutfak gördüm ama hazırlanmış bir masa da gördüm. Bu şaşırtıcıydı işte. Bunu bizim üyelerden hiç biri yapmazdı. Hepsi uyur yemek hazır olduklarında gelirlerdi bu yüzden kimse yapmış olamazdı bunu.

Eee o zaman periler ona yardım için kahvaltı mı hazırlamışlardı yani? Bu da çok saçma olur mu hiç öyle şey canım. Eee hangi üyenin cömertliği tutmuş bunu hazırlamıştı ki?

Ben şaşkın şaşkın masaya bakarken arkamdan sarılan kişiyle korkudan ufak çaplı bir çığlık çıktı dudaklarım arasından.

Kollar belime dolanmış nefesi ensemdeydi. Kim olduğunu tabiki de anlamıştım ama o kadar şeyden sonra hala neden böyle yapıyordu? Akşam zaten konuşup çözmüştuk her şeyi. Ya da ben öyle zannediyordum.

Arkamdaki surata bakmak için kollar arasında biraz zor da olsa dönebilmiştim. Ama plana katmadığım bir şey vardı yüzlerimiz, yüzlerimiz çok yakındı. Ve bu yakınlık iyi değildi hele ki o şu an dudaklarıma bakarken hiç iyi değildi.

Titreyen sesimi engeleyemeden "Tae-taehyung-ah ne yapıyorsun? Biraz çekil. Yanlış anlayacaklar. Uyanırlar birazdan ve böyle görmemeleri gerekiyor. Hem ne oldu da bu kadar yakın duruyorsun bana?" sözlerini söyledim ama adam dudaklarıma bakmaktan dinleyebilmişmiydi emin değilim. Zaten hiç bir tepki de vermiyordu. Kendimden uzaklaştırmaya çalışmak için ellerimi göğsüne koyup iktirmeye çalıştım ama hiçbir işe yaramamıştı. Beni bırakmak bir yana daha çok sarılabilirmiş gibi daha çok sarılmıştı belime.

"Jinnie Jinnie benim tatlı minik Jinnie'm akşam konuşmuştuk. Seni seviyorum. Bu yüzden de bir atak yapıyorum. Oturduğum yerde duramam değil mi ama? Bir şeyler yapmam bir yerden başlamam gerek bende bundan başladım. Beğendin mi? Hoşuna gitti mi?"

Erkeksi kalın sesiyle bunları söylemesi karnımı bir hoş etmedi desem yalan olur ama çok hoş söylemişti bunları. Ama dur dur benim hoşuma gitmemeli. Hayır hayır Jinnie ayyyy Jin hayır. O senin ufak kardeşin iki hoş lafa kanamazsın. Hayır hayır kendine gel sen ondan büyüksün üstünlüğünü koy. Evet evet kesinlikle üstünlüğünü koymalısın.

Ben üstünlük derken o beni kucağına mi oturttu bana mı öyle geldi? Şu an bas baya Kim Taehyung'un minik kardeşimin kucağında oturuyorum. Evet kucağında. Doğru anladım değil mi kucağında? Bu da ne demekti şimdi? Nasıl böyle davranır? Jungkook'u umursamıyorsa bile ben onun hyunguyum. Bunu yapması doğru değil.

Kalkmaya çalışarak "Taehyung-ah ne yapmaya çalışıyorsun? Sarılmana bir şey dememiş olabilirim ama bu fazla. Çok fazla haberin olsun. Bırak beni. Görürlerse yanlış anlayacaklar." kızgın çıkmasını engelleyemediğim sesimle söylemiştim ama beni takan kim.

Kucağından kalkmama izin vermiyor üstelik biraz daha yakınlaşırsak birbirimize değecektik. Bu kadarı çok fazlaydı. Hele ki grup üyelerinden birinin görme riski varken bunu yapmak çılgınlıktı.   

"Jinnie sinirlenince çok hızlı konuşuyorsun ve çok tatlı oluyorsun bu yüzden. Dudakların öne büzülmüş oluyorlar ve tam öpmem için çağırıyorlar. Biraz daha çağırırlarsa davetlerine katılmam gerekecek. Umarım buna kızmazsın çok ısrar etmeseler biliyorsun gitmem. Ama şu an bile dudaklarımı kendi aralarına çağırıyorlar ve ben dayanamayacağım artık."

Ne diyordu bu çocuk ama? Ne daveti ne öpmesi? Beni öpmek benim dudaklarımı öpmek hem de mutfakta herhangi biri gelebilecekken bu çocuk fazla dizi izlemiş herhalde. Kesin ondan yoksa böyle konuşmayı bırak böyle düşünmezdi bile.

Ama o yaklaşıyor hayır bir şey yapmalıyım ama ne yapmalıyım? Düşün Jin düşün ama çabuk ol. Yaklaşıyor Jin düşün çabuk çabuk hadi ama az kaldı.

"Taehyung beni öpemezsin olmaz hayır bırak beni artık." Aklıma gelen ilk cümleyi söylemiştim ama zaten saçmaladığım cümleyi söylemiştim.

"Jinnie daha fazla saçmalama ve dudaklarını dudaklarıma teslim et. Emin ol onlar bunu istiyor. Bundan çok memnun olacaklar. Kalın dolgun dudaklarının ince dudaklarım arasında kaybolmasını çok sevecekler. Bu yüzden gözlerini kapat ve sadece anı yaşa. Çok zor değil. Sadece hisset. Hoşuna gidecek biliyorum."

Sesi neden bu kadar ikna edici bir ses olurdu ki? Bu kadarı da fazla ama. Hemde çok fazla. Sesi çok çok ele geçiriyordu bedenimi. İstemsizce kapanan gözlerim, kucağından kalkmak için çırpınmayı bırakan daha çok yerleşmeye başlayan vücudum bana beynime ihanet ediyorlardı.

Bir kaç saniye sonra dudaklarımda hissettiğim iki et parçasıyla ne yapacağımı bilemedim. Bir şey yapmamı bekliyor bu yüzden hareket etmiyorlardı. Sadece dudaklarımız değiyordu. Zaten bu kadar değmiş bir şey yapsam kötü mü olurdu? Olsa bile dediği gibi akışına bıracağım için önemli değil.

Kollarımı karşımdakinin boynuna dolamamla birlikte bunu bir işaret olarak anlamış ve dudaklarını hareket ettirmeye başlamıştı. Ona kendimce karşılık vermeye çalışıyor karşısında nasıl bu kadar amatör kaldığımı düşünüyordum. Ellerim saç diplerini okşarken dudaklarım üst dudağıyla bir bütün olmuşlardı. Onun elleriyse şu an hiç olmaması gereken yerlerde kalçalarımda dolaşıyor ara ara sıkıyordu. Ama şu an bunu düşünmeyecek kadar sarhoş olmuştum dudaklarına.

Yanlışlar bu kadar güzel hissettirmemeliydi. Kesinlikle hissettirmemeliydi.

Just You •TaeJin•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin