Söz verdiğim gibi bu bölüm RoRo shipimedir.😄İlk RoRo shiperın ben olduğunu belirtmek isterim..😁😁😁Ve bugün umarım shipim moment verir.😉😉😉 Sonuçta artık aranın ardından buluşma zamanı geldi. Değil mi?🤔🤔🤔
Bu arada internette aratmaya kalkmayın çünkü bulamazsınız bunu sadece şuan bir kişi anlar ki o da anlamıştır.😅😅😅
İyi okumalar
Taehyung'tan
Yine gitmişti yanına. Demiştim seni sadece kardeşi olarak görüyor inanmamış şansı olabileceğini düşünmüştü. Kendi istediği dışında bir şey görmüyordu.
Dedim ona seni seviyorum tut elimi birlikte olalım. Seni sevmeyen biri için kendini yıpratma, üzülme dedim. Ama o dinlemedi.
Tuttum ellerini, ellerime hapsettim. Bırakmamak üzere geçirdim ellerimizi ama o sıyırdı elini. Bıraktı beni.
Günlüğümün acılı ismi ayni zamanda da kalbi Jeon Jungkook.
Dedim kaç defa ona Jin hyung seni kardeşten fazlası görmez diye ama dinletemedim. Anlatamadım. İnandıramadım.
Zaten aşık olan bir kalbe ne anlatırsın ki? Dinler miydi kendi aksini? Anlar, inanır mıydı?
İlk başlarda sadece bizi kardeşi olarak gördüğü için olmaz seni istemez dedim. Ama sonra o odanın içinde olanları anladım.
İlk olarak tatilimizin son günlerinde sadece üçümüz varken anladım. O gece zannettiklerinden erken gelmiştim eve. Ama gelince duyacaklarımı hesaba katmamıştım.
O gece dışarı çıkmıştım. Ama telefonumu unutmuşum bu yüzden eve geri dönmek zorunda kaldım. Kapıdan girince az az sesler geliyordu. Anlamlandıramadığım için yukarıya çıktım. Çıktıkça ses arttı. Ses arttıkça ne olduğunu anladım.
İlk başta konduramadım. Belki ben yanlış anlamışımdır başka bir şey olmuştur diye ama sonra Yoongi hyungun Jin hyungun adını inleyip hızlan demesiyle yanlış anlamadığımı anladım.
Zaten anlar anlamaz evden telefonumu alıp çıktım. Gece gelmeyeceğime dair bir mesaj attım ve deniz kıyısına gittim. Düşündüm. Nasıl olurdu? İki hyungum nasıl böyle bir şey yapardı?
Ama sonra aklıma benimde kalbimi birinin çarpttırdığı eğer onunla olursak yapmak isteyeceğim bir şey olduğu geldi. Güldüm. Ne garipti iki hyungum birbirlerini seviyordu. Tahmin etmezdim.
Aradan aylar geçti. Onlar birlikte değil gibiydiler. Anlamıyordum. Aynı odada kalıyorlardı ama birlikte uyumuyorlardı.
Bunu sabahları onları kaldırmaya gittiğimde fark etmiştim. Zaten yurtta da aşırı bir temasları yoktu normaldi. Herkesle nasıllarsa birbirlerine karşı öyleydiler.Yaklaşık birkaç gün önce tekrardan odalarından o sesleri duydum. Bu sefer daha kısıktı sesleri. Kapının önünden geçmesem duymazdım.
Anlamdıramıyordum. Birlikte değillerdi ama bedenlerini birleştiriyorlardı. Sonra anladım sadece bedenlerini istediklerini. Anlayınca sinirlendim. Nasıl bu kadar düşmüşlerdi? Arkadaşlıklarını tehlikeye atıyorlardı. Ne uğruna atıyorlardı bir de?
Yarın ki pratikte onları duyduğumu söyledim üstü kapalı biçimde. İkisinin de gözündeki korkuyu görmek sinirimi azaltmamış daha da bozmuştu.
Dün birbirlerini ne kadar zorlamışlarsa Yoongi hyung zar zor hareket ediyor, Seokjin hyungta vücudunu kapatmaya çalışıyordu. Morluklar belli olmasın diye.
Ara verdiğimizde birlikte durmak için çabalamalarının üzerine bende onları baş başa bırakmamaya çalışıyordum. Sonra ne konuşacaklarını merak ettim. Doğru değildi ama dinlemek istedim.
Birlikte lavaboya girdiklerini anladığımda kapıdan dinlemeye başladım. Dinledikçe ne kadar pişman olsalarda vücutlarına hayır diyemediklerini anladım. Ama ne olursa olsun yanlıştı. Onlara karşı yumuşamayacaktım.
☆☆☆
Jungkook'a kendimi kabul ettirmeliydim. Ne olursa olsun beni seçmeliydi. Artık benim için takıntı gibi olmuştu. Ama istiyordum. Onu istiyordum. Onunla birlikte olmak istiyor ve olacaktım.
Ne olursa olsun beni seçmeliydi. Artık benim için takıntı gibi olmuştu. Ama istiyordum. Onu istiyordum.
İkimiz baş başa kaldığımız da teklifi sundum. "Jungkook sen bu kadar eminsin ya seni sevdiğinden bir anlaşma yapalım. Sevgili olduğumuzu söyleyelim sonrada tepkilerine bakalım. Eğer rahatsız olur veya üzülürse bir daha sana asla ısrar etmeyecek ve sana aşık olduğunu kabul edeceğim ama eğer sevinirse bana şans vereceksin."
Kendimden emin olarak sunduğum teklife biraz düşünüp bana bakarak kararlılığımı ölçmüştü. Kararlı olduğumu anlayınca ellerini birleştirip "Tamam kabul yarın başlayalım." demesine şaşırmıştım. Hemen kabul etmesine şaşırmıştım.
Gülerek yaklaşmış "O zaman sevgiline bir öpücük verebilirsin Cookie." demiştim.
Yüzünü buruşturmuş ve geri çekilmişti. "Hey daha değil sabah başlayacak. Lütfen şimdi odamdan çık ben Jin hyunga bakacağım en son çok kötüydü." demesiyle omuzlarımı düşürmüş ve çıkmıştım odadan. Önemli değildi ne de olsa yarın benim olacaktı.☆☆☆
Bugün sabah daha bir aydınlık kuşlar daha bir neşeliydi sanki. Ama asıl nedeni sonunda benim olacaktı. Bundan dolayı daha da mutluydum.
Hemen kalkıp üzerimi değiştirdim ve sevgilimin odasına gittim. Ama boş bir odayla karşılaşmak istemiyordum. Oda bomboştu. Ve yatak hiç bozulmamıştı.
Demekki dün gece hiç gelmemiş yanında uyumuştu. Ne kadar benim olacak olsada kalbinde yerim olmadıkça üzülüyordum. Canım sıkılmıştı. Ama anlayacaktı. Sadece kendisini sevmesi gerektiğini.
Odasında beklemeye başladım. Geleceğini bildiğim için. Belki 10 belki 15 dakika sonra kapı açıldı ve yarı uykulu şekilde odaya girdi. Karşısında oturan birini beklemediği için uykulu olmasınında etkisiyle biraz korkmuştu.
Benim olduğumu anlayınca rahatlamış Bir şekilde gelmeye devam etti. " Sabah sabah gelmeni neye borçluyum acaba hyung." demişti. Gülerek "sevgilim olacaktı o galiba sen karıştırdın." dedim. Omuzlarını silkip kıyafetlerini ayarladı. Tişörtünü çıkarmasını beklerken bana baktı.
"Çıkacak mısın acaba üzerimi değiştireceğim." demesiyle oturduğum yatağa daha da yayıldım. "Sevgilinden utanmayacaksın herhalde." Şuan sinir oluyordu ve bu benim hoşuma gitmişti. Onu daha çok sinir etmeliydim.
Tamam diyip kıyafetlerini çıkarmaya başladı. Hoş bir vücudu vardı. Spor yapmaya başlamasından dolayı gelişmişti. O eski Jungkook kalmamıştı. Hoş davranışları hala aynıydı ama orası da kalsın zaten.
Ben onu izlerken o da giyinip bir yandan da konuşuyordu. "Bir anda söylememiz ne kadar doğru olur bilmiyorum ama elimi tututarak in ben Jin hyunga bakmayacağım eğer üzülürse bir şaşırır veya tepki vermezse elimi iki kere sık. Üzülürse şaka yaptığımızı tepkilerini ölçmek istediğimizi söyleyelim ama iki kere sıkarsan elimi sana şans vericem. Sana güveniyorum bana dürüst olacağını biliyorum hyung." demiş ve bana bir şey dedirtmeden elimden tutup aşağıya sürüklemeye başlamıştı.
Herkes masanın etrafında bize bakarken Jungkook'un sesini duydum.
"Size söyleyeceğimi şeyi uzatmaya gerek yok biz çıkıyoruz ve onayınızı bekliyoruz."
Masada 4 şaşkın göz ve 1 üzüntülü gözle kalmıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just You •TaeJin•
Genç KurguHerkesin önünde milyonlar bizi izlerken dedi "Sadece Sen" diye. Ana ship:Taejin Yan ship:Jikook, Sope İlk başta Jinkook Taekook Yoonjin durumları vardır ama geçici. #1 Jinkook • 23.05.2021 #2 Vjin • 08.10.2022