Bölümü okuduktan sonra yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen.
İYİ OKUMALAR...Her şeyi geride bırakıp hiç gelmediğim bir şehre gelmiştim. Ne yolları biliyordum ne de birini tanıyordum. Şuan boş bir banka oturmuş elimdeki kağıt da yazılanları okuyordum. Babamın yıllar önce ardında bıraktığı son sözlerini... Şuan yaşıyor mu? Bilmiyorum. İnşallah yaşıyordur. Banktan kalkıp bavulumu da alıp taksi aramaya başladım. Bir an önce şu adrese gitmem lazımdı. Bomboş caddede ilerlemeye başladım. Gecenin bu saatinde taksi bulmam zor olacak diyordum ki taksi durağı gördüm. Oraya doğru ilerlediğimde bir amca ayağa kalktı.
“Taksi mi lazımdı hanım kızım?”
“Evet.”
Bavulu bagaja koyup arka koltuğa bindim. Amca da bindiğinde cebimden küçük feneri çıkarıp elimde tutmaktan buruşmuş kağıda tuttum. Kağıtta yazan adresi amcaya söyledim.
“Tamam kızım yarım saate oradayız.”
Arabayı çalıştırıp sürmeye başladığında kafamı cama çevirip dışarıyı izlemeye başladım. Amca dediği gibi yarım saatte varmıştık. Parayı ödeyip indim. Bagajdan bavulumu da alıp önünde durduğumuz villaya baktım. Bu villa niyeyse bana tanıdık geliyordu. Gözümde canlanan birkaç anıyı kenara atıp hızlı adımlara bahçe kapısına doğru ilerledim. Kapıda duran iki güvenlikçi ben bir şey demeden kapıyı açtıklarında ilk şaşırsam da umursamayıp içeri girdim. Güvenlikçilerden biri elimdeki bavulu aldığında hala ne olduğunu anlamamıştım. İlerleyip kapıyı çaldığımda kapıyı hizmetli açmıştı.
“Hoş geldiniz.”
“Hoş buldum.” Allah aşkına herkes beni tanıyor mu ya. İçeri girdiğimde hizmetli bana yol göstermeye başladı.
“Dışarıda sizi bekliyor.” Demek benim geleceğimi biliyordular. Bahçe kapısından çıkıp etrafa bakındığımda ilerde arkası dönük biri oturuyordu. Yavaş adımlarla yanına ilerlemeye başladım. Tam arkasında durduğumda ayağa kalktı. Yavaş yavaş arkasını döndüğünde bir şok yaşamıştım. Şuan karşımda duran kişi babamın yıllar önce arkadaşım diye tanıştırdığı Halil amcaydı. Tam o zamanı hatırlamasam da gayet iyi tanımıştım.
“Halil amca.”
“Hoş geldin Nehir.”
“Hoş buldum da ne olduğunu anlatacak mısın?”
“Geç otur karşıma anlatacağım.”
Karşısına oturduğumda o da oturdu.
“Sizi dinliyorum Halil amca.”
“Bak kızım şimdi beni çok dikkatli dinle.” Dedi ve devam etti. “Bildiğin üzere annen seni doğururken öldü. Baban da bir anda ortadan kayboldu.”
“Halil amca artık konuya gir.”
“Aslında baban anneni bulmak için kayboldu.”
“Ahaha Halil amca annem öldü. Babam da öldü. Neyin kafasını yaşıyorsun?”
“Ölmediler.” Yüzümdeki bütün gülümseme silindi.
“Nasıl?”
“Baban yani Albay Burhan Kula. Teröristler tarafından esir tutulan anneni bulmak üzere çıktığı yolda esir düştü.”
“Halil amca şaka mı yapıyorsun? Babam şimdi asker mi?”
“Evet. Bende Yarbay Halil Görkem. Baban sana iletmem için bir mektup bıraktı. Onları senin bulmanı istiyor.”
“Mektup. Nerede?”
“Bir dakika getireyim.”
Masadan kalkıp eve girdiğinde ben hala şoktaydım. Yaşamalarını isteyen ben şuan yaşadıklarını öğreniyordum. Şaka gibi ya... Halil amca mektup ile geri geldiğinde masanın üzerinden önüme itti.
“Sen oku. Benim biraz işlerim var. Okuyup kararını verince odama gel.”
“Peki.”
Halil amca eve girdiğinde mektubu açtım. İçindeki katlanmış kağıdı çıkarıp açtım. Okumaya korksam da okuyacaktım.
13.07.2009
Güzel kızım Nehir Öykü’ye...
Sizden niye sakladığımı merak ediyorsun değil mi? Size söylemek isterdim. Ama yapamadım. Çok küçüktünüz abinler dahil hiçbiriniz anlamadı. Annenizin kaçırılmasına benim mesleğim yüzünden olduğu için suçlardınız. Size söylemeden halletmem gerekiyor. Şuan ne zaman okursun bilmiyorum. Ama bil ki eğer bu mektubu okuyorsan bende esir düşmüşüm demektir. Halil sana esir düşüp düşmediğimi söyler. Ama eğer esir düşmüşsem senden tek bir şey istiyorum güzel kızım... Benim mesleğime devam etmeni. Benim yolumda ilerlemeni. Bizi ancak sen kurtarabilirsin. Sana güveniyorum güzel kızım. Bizim kurtuluşumuz senin elinde...
Hoş çakal güzel kızım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIKSIZ GECE
Подростковая литератураGecenin ve gerçeklerin hikayesi... Annelerini öldü diye bilen aile. Babalarının ne meslek yaptığını bilmiyorlar. Abiler annelerini ikizlerden Nehir yüzünden öldü diye onun üstüne atıp her gün dövüyorlar. Babalarından gelen haber yüzünden Nehir'i yu...