Bara geldiğimizde kızların hala aklındaki planı anlamamıştım. İçeri girdiğimizde çok alkol kokuyordu. Bar'ın sahibiyle konuşup bir kaç şarkı söylemek istedik. Oda izin verdiğinde sahneye çıktık. Etrafa baktığımda hiç görmek istemediğim iki masa vardı. Biri Banu lar diğeri abimler ve ikizimdi. Duyduğuma göre Banu'nun ikizi varmış. Herkesin gözü bize dönerken o iki masada bize döndü. Evet şimdi başlıyordum.
"Herkese merhaba biz bugün biraz eğlenmek için geldik. Bir kaç şarkı söylemek istiyoruz. İyi dinlemeler."
Banuların ezici bakışları altında Çağının hayran bakışları vardı. Tabii kide beni tanıyamamışlardı. Manolyaya hangi şarkıyı söyleyeceğimi söylemek için kulağına eğildim.
"Beni vur."
"Okey."
Manolya çalmaya başladığında bende kendimi hazırlayıp söylemeye başladım.
'Bir ince pusudayım
Yolumun üstü engerek
Bir garip akşamdayım
Sırtımı gözler tüfek...'
Söylerken bakışlarım Çağına geldiğinde dikkatlice bana bakıyordu. Gözleri dolmuştu.
'Ben senin sokağına
Ulaşamam, dardayım
O mazlum gözlerine
Bakamam, firardayım'
Çağın dışında her yere bakmaya başladım. Garip bir duyguydu. Karşındaki kardeşin ama o kardeş olduğunuzu bilmiyor. Öylece seni düşünüyor. Her zaman beni düşündüğünü biliyordum.
'Oysa ben bu gece yüreğim elimde
Sana bir sırrımı söyleyecek idim
Şu mermi içimi delmeseydi eğer
Seni alıp götürecektim'
Ah be ikizim... Keşke şuan senin yanında şarkı söylüyor olabilseydim.
'Beni vur, beni onlara verme
Külümü al, uzak yollara savur
Dağılsın dağlara, dağılsın bu sevdamız
Ama sen ağlama, dur...'
Aklıma gelen anıyla benimde gözlerim dolmuştu. Çağın bu şarkıyı dinleyerek evin arka bahçesinde ağlıyordu. Ona bakmaya gittiğim bir gündü. 'Seni onlara verdim. Keşke engel olabilseydim.' diyordu. Kısık sesle şarkıyı o yerini söylemiştim o gün. 'Beni vur, beni onlara verme...' Sonra arkama bakmadan gitmiştim.
Şarkıyı bitirdiğimde herkes alkışlamıştı. Garsonların biri yanıma gelip kağıt verip gitmişti. Kağıda baktım."Doğum günün kutlu olsun şarkısını söyler misin?
Çağın Ege için"
Manolya ya gösterdiğim de yüzüme öyle bir baktı ki içimdeki bütün duyguları onun yüzünde gördüm.
"Söylemek senin için zor olabilir iste... "
"Hayır söyleyeceğim hadi."
Manolya başladığında gözlerimi sımsıkı kapatıp içimden geldiğince söylemeye başladım.
'Doğum günüm gülüm
Doğum günüm gülüm
Doğum günüm diyorsun
Doğum günüm gülüm
Doğum günüm bugün
Doğum günüm diyorsun'
Bakışlarım Çağınların masaya gittiğinde küçük abim elinde pastayla masaya yaklaşıyordu.
'Doğum günün kutlu olsun
Mutlu ol senelerce
Sana boncuktan kuş yaptım
Konacak pencerene
Karakollar beni alır, sorgular gecelerce
Hiç bekleme belki gelmem, gelemem senelerce...'"Evet arkadaşlar bugün Çağın Egenin doğum günüymüş doğum günün kutlu olsun yakışıklı. Alkış lütfen." Zorla yutkunarak onlara baktım. Alkış tufanı koptuğunda ağlamamak için zor durdum. Ona baktığımda önündeki mumları üflüyordu. Birden Hayal yanıma gelip beni ayağa kaldırdı. Mikrofonu elimden aldığın da düşündüğüm şeyi yapmaması için dua ettim.
"Arkadaşlar bugün bir tek Çağının değil Öykü Artıç'ın da doğum günü doğum günün kutlu olsun kardeşim."dedi. Herkes alkışlarken Delfin elinde pastayla yanıma geldi.
![](https://img.wattpad.com/cover/248033083-288-k577303.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIKSIZ GECE
Teen FictionGecenin ve gerçeklerin hikayesi... Annelerini öldü diye bilen aile. Babalarının ne meslek yaptığını bilmiyorlar. Abiler annelerini ikizlerden Nehir yüzünden öldü diye onun üstüne atıp her gün dövüyorlar. Babalarından gelen haber yüzünden Nehir'i yu...