2.Bölüm

418 25 6
                                    

Barın'ın anlatımından;

Annem ikiz kardeşlerimizden Nehir doğduktan sonra ölmüştü. Doğum haneden çıkan hemşireler Nehiri bana, çağını babama vermişti. Annem doğuma girmeden önce hemşireye mektup bırakmış bize vermesi için. Nehiri Emire verip mektubu ben almıştım.

"Sevgili ailem;

Oğullarım, kocam sizi üzmek istemediğim için hiçbir şey söyleyememiştim. Ben kan kanseriydim. Çocuklarımdan vazgeçemezdim. Sizden kızımın adını Nehir Öykü, oğlumun adını Çağın Ege koymanızı istiyorum. Unutmayın sizden uzakta değilim yakınlarda arayın. Allaha emanet olun. Canımdan çok sevdiğim ailem.

                                                                                           Sevgilerle Nehir İlke Kula

                                                                                                                    Hoşça kalın sevdiklerim"

Okuduğumla sinirlenmiştim. Nehir Çağından sonra doğduğu için onu kucağıma alıp kulağına fısıldadım.

"Bu hayata gelerek en kötü hatayı yaptın. Bakalım yapacaklarımdan sonra bunlara dayanabilecek misin?"

Babamdan Çağını alıp Nehir'i verdim. Bize ait olması gereken aslında Çağındı. Nehir sadece fazlalıktı. Nehire elimden geldiğince kötü davranacaktım. 

7 yıl sonra;

Nehire 5 yıldan beri çektiriyordum. İki yaşında dövmeye başlamıştım. Sabah kapının çalmasıyla aşağı indim. Kapıyı açtığımda kimse yoktu. Tam kapatacakken yerde mektup gördüm. Elime alıp kapıyı kapattım. Arkamı döndüğümde Nehir hariç herkes buradaydı. Kağıdı açıp okumaya başladım.

"Sevgili oğullarım ve kızım;

Size bahsedemediğim çok şey var. Bu notu okuyorsanız eğer şunu unutmayın sizi çok seviyorum. Oğullarım ne olur Nehire zarar vermeyin. Ben artık olamayacağım. Nehir kızım eğer abinler ve ikizin sana bakmazlar ve döverler ise önce Allah'a sonra kendine aitsin. Sakın aklınızdan çıkarmayın belki uzaktan görüyor olsam da sizi aslında size çok yakınım.

                                                                                                   Sevgilerle Burhan Kula

                                                                                                                 Hoşça kalın sevdiklerim"

Ağlamaya başladım. Babamızı da kaybetmeye hazır değildim. Diğerleri de elimden alıp okuduktan sonra ağlamaya başlamışlardı. Biz ağlarken Nehir geldi. Ona babamızın ve annemizin onun öldürdüğünü söylediğimizde söylediği tek şey şuydu; 'Babam bizi bırakmaz.'

Yamaç fazlalıktan kurtulalım dediğinde direkt ona hazırlanmasını söyledim. Tabii ona hediyesini vermeden bırakmazdım. Onunla birlikte aşağı inip kemerle bir güzel vurdum. Artık alışmış olacak ki yalvarmıyordu. Karnına sert bir tekme atıp odadan çıktım. Kapının önünde durup içeriden bir şey diyecek mi diye bekledim. Ama sadece öksürüyordu. Bende yukarı çıktım. Çağın ikizini bırakmak istemese de fazlalık yukarı çıktığında Emir onu kolundan tutup babamızın özel şoförünün arabasına oturturdu. Diğerleri gelmeyeceği için Asım amca arabayı sürmeye başladı. Yurda vardığımız da müdürün uzun konuşması yüzünden yarım saatte ancak oradan çıkabilmiştim. Yurdu çıkışına kadar peşimden koştu. Tam kapıdan çıkacaktım ki kolumdan tuttu.

IŞIKSIZ GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin