11

519 57 56
                                    

Oturduğum yere iyice sindiğimde önüme gelmekte ısrarcı olan saç tutamımı, sağ elimle arkaya ittim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Oturduğum yere iyice sindiğimde önüme gelmekte ısrarcı olan saç tutamımı, sağ elimle arkaya ittim. Başımı sol tarafa döndürdüğümde Jennie, şaşkın ve endişeli bakışlarla abisine bakıyordu. O da benden tarafa baktığında göz göze geldik. Gözlerindeki korkuyu görmemek imkansızdı. Ben neyse de o niye abisinden korkmuştu ki?

Bunu boşverip Baekhyun'a baktığımda normal bakışlarıyla Kim Taehyung'u izliyordu. Şanslıydım ki Kim Taehyung beni henüz fark etmemişti. Bende onun gibi Kim Taehyung'a döndüğümde garip bir uyum içerisinde olduğumuzu tespit etmemle içimi bir endişe sarmıştı. Şanslıysam beni görmezdi. Gördüğüm kadarıyla siyah boğazlı bir kazak ve siyah pantalon giymişti. Ayakkabı seçimini tam görememiştim. Saçları gözlerini hafif kapatıyordu. Umarım bu beni onun gözünde görünmez kılardı.

Kahküllerimin beni rahatsız ettiğini hissettiğimde çantamdan tel toka çıkarıp kahküllerimin alnımı özgür bırakmasını sağladım. Buna çok alışık olmasamda şimdi daha iyi hissediyordum.

Kim Taehyung'dan korktukça ona daha fazla maruz kalıyordum. Ne zaman ondan uzak durmaya çalışsam kendimi onunla aynı ortamdayken onun beni görmemesi için Tanrıya dua ederken buluyordum. Tabi sonuç bana koca bir hüsranla dönüyordu.

"Tekrar hoş geldiniz, Bay Kim."

Akademisyenin sesi salonda yankılandığında odağımı oraya çevirdim.

Kim Taehyung, işaret parmağıyla önündeki masaya ritmik bir şekilde dokunurken hemen yanında oturan akademisyene bakıp kafa sallamakla yetindi.

Akademisyen, ortama sorularına başlayacağının habercisi olan bir öksürük bıraktığında ne soracağını ve dahası nasıl cevaplar alacağını cidden merak etmiştim.

"O zaman ilk sorumuzla başlayalım."

Akademisyen adam, elindeki kağıda kısa bir göz gezdirip tekrar Kim Taehyung'a döndü.

"Ülkemiz için önemli bir iş insanısınız. Başarılarınız küçümsenemez bu size nasıl hissettiriyor?"

Kim Taehyung, masada olan elini çekip kollarını birleştirdiğinde soruyu beğenmemiş gibi bir ifadesi vardı.

"Ülkem için, önemli olduğum için mutluyum ancak bir şeyi yaparken ben mutlu olacaksam yapmayı tercih ediyorum."

Sanırım bu kibarca "Sizden önce benim ne istediğim önemli." demekti.

"Pekala, bildiğim kadarıyla şirketinizi yedi kişi yönetiyorsunuz. Diğer altı kişi de arkadaşınızdı sanırsam. Onlarla ilişkiniz nasıl?"

Kim Taehyung, bu soruyu cevaplarken sıkıldığını yüzünden okuyabiliyordum.

"Aramızdaki ilişki arkadaşlıktan da ötedir. Aldığımız her karar hepimizi mutlu etmiştir."

Akademisyen, kaşlarını hafif çatıp yeni bir soru yöneltti.

Passionate Love // TaeLiceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin