10

519 61 19
                                    

"Baekhyun meşgulüm bu aralar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Baekhyun meşgulüm bu aralar."

Karşımda bana yalvaran bakışlarını yollayan Baekhyun'a tepkisiz kalmaya çalışıyordum.

"Ama neyle meşgul olduğunu söylersen sana yardım edebilirim."

Derin bir nefes aldım. Sanırım mektubu koyduğum kitaba hiç bakmamıştı. Öbür türlü ne yazdığını bilmesemde yanımda durmayacağını biliyordum.

Irene, bu konu hakkında hâlâ bir şey sormamıştı. En son mektubu gizlice çantasına koyduğumu söylemiş ve detay vermemiştim. O ve Seulgi şu sıralar dersleri epey aksatmışlardı. Ailevi durumları gayet iyiydi. Irene en son sosyal medyada babasının ikinci restoranını açtığını paylaşmıştı. Seulgi'nin durumu da ona yakın sayılırdı. Belki de buna güvenerek kendilerini özgür hissediyorlardı.

"Annemi görmeye gideceğim. Uzun zamandır çok ihmal ediyorum."

Baekhyun, ensesini kaşırken cevapladı beni.

"Bende geleyim hem annen bir arkadaşınla tanışmış olur. Ona da iyi gelir."

Neden bu kadar mücadele ettiğini anlamıyordum. Yemekhanede oturmuştuk ve o arkadaş grubunun yanına gitmek yerine benim tam karşımda oturuyordu. Asıl garip olanda arkadaşları bunu hiç anormal karşılamamıştı. Fark edip etmediklerini de anlamamıştım.

"Annemle özel konuşmam gereken konular var. Bir dahaki sefere olabilir."

Annemi uzun süredir ihmal ettiğimin farkındaydım. Telefonla konuşmak yetmiyordu. Normalde izin günlerimde gitmeyi tercih ederdim ancak hem annemi özlediğim hem de Baekhyun'dan kurtulmak için bugüne çekmiştim.

"Pekala seni daha fazla zorlamayacağım."

Gözlerini kaçırıp devam etti.

"Hangi günler izinliydin?"

Kızacağımdan korkuyor gibiydi. Davranışlarından ve tavırlarından iyi biri olduğunu düşünüyordum ve bu yüzden onu kırmak istemiyordum.

"Cuma, cumartesi ve pazar izinliyim."

Onunla arkadaş olmak kulağa kötü gelmiyordu. Belki de kendimi dizginlemeyi ve kasmayı bırakmalıydım belki de mektubu okuduğuna emin olmalıydım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Doğrudan soramazdım.

"Peki anladım."

Daha fazla üstelemek istemiyordu sanırım. Belkide onu sevmediğimi düşünmüştü. Cümlelerim dışarıdan bakan biri tarafından nasıl anlaşılırdı emin değildim.

"Baekhyun, sana bir şey soracağım."

Sormam için başını salladığında devam ettim.

"Kitap okudun mu şu sıralar?"

Çantasındaki kitapları sorsaydım mektubu bulmadıysa bile bulduğunda benim koyduğumu anlayabilirdi.

"Hayır, inanır mısın şu sıralar hiç okuyasım yok. Çantamda o kadar kitap var ve hâlâ olduğu gibi duruyorlar."

Passionate Love // TaeLiceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin