cancer | taekook

fyra

işte geldi

iyi okumalaar

üzerinden tam bir hafta üç gün geçmişti kafe olayının. o günden beridir hiç görmemiştim yüzünü ve anlam veremediğim bir şekilde okulda en az bir kere bile gördüğüm adamı, şimdi saçının telini göremez olmuştum. açıkçası bu beni endişelendirmişti, çünkü her ne kadar o gün beni mahvetseydi de, sevdiğim adam için endişelenmemek elimde değildi. bu yüzden bir çılgınlık yapıp dersten sonra üst kata çıktığımda sınıfına gidecek, orada olup olmadığını kontrol edecektim.

evet çılgınlık diyordum, çünkü genelde üst sınıfların katına gittiğinde, tamamen ezik gibi bakıyorlardı sana ve bu gerçekten de gurur kırıcıydı. bizde insanız, neye bakıyorsunuz yani? neyseki bu benden geçmişti artık, çünkü seok jin hyung'un sınıfı da üst kattaydı ve hep gidip geliyordum. taehyung'un sınıfları 12A iken, seok jin hyungların ise 12C'ydi.

ders nihayetinde bittiğinde, matematik kitabım ile defterimi çantama sıkıştırmış, bir koşu yukarıya çıkmıştım. nefes nefese kalırken, geldiğim sınıfın camından içeri dikmiştim bakışlarımı. gözlerim, onun kahve gözlerini ararken, hiçbir yerde bulamamış, sıkıntıyla iç çekmiştim. bomboş bir sıraya baktıktan sonra seok jin hyung'la biraz takılmış, ardından tekrar sınıfa gitmiştim.

tüm günüm bomboş geçiyor diyebilirdim açıkçası. o olmayınca gerçekten zaman o kadar yavaş ve sıkıcı geçiyordu ki, hiçbir şeyden keyif alamama derecesine gelmiştim. bu yüzden ise seok jin hyung'un okul sonrası onlara gitme davetini de reddetmiş, direkt eve yürümeye başlamıştım. taehyung'da yakınlarda yaşıyordu, dermişim. benden kilometrelerce uzakta yaşıyordu ve hiçbir şekilde ne yolumuz kesişiyordu, ne de bir şey oluyordu. aptal bir aşıktım sadece. fakat o kadar çok istiyordum ki bana bir şans tanımasını, o ilk günkü seok jin hyung'a dediğim şey bile çınlıyordu hala beynimde.

"hoşlanmadı benden, gözlerinin içine aşkla baktığım adam bana bir şansı çok gördü hyung."

bu böyle kısa bir geçiş oldu

sıradaki bölümde görüşmek üzere :3

takipte kalın

muck