Sabah alarmın sesiyle kalkmış,yatağımın üstünde otururken saatin ’tik tak’ sesini dinliyordum.Uyanalı neredeyse 1 saat olmuştu.Uyanır uyanmaz hazırlanıp saatimin gelmesini bekliyordum.Bugün okçuluk kursum vardı,bir kaç aya da yarışmalar başlıyordu ve ben çok gergindim.Kendime güvenim tam olmasına rağmen korkuyorum iyi bir sonuç elde edemezsem diye. Saate tekrar baktığımda 10:30 olduğunu gördüm.Gerekli eşyalarımı alıp evden çıktım.
Otobüs durağına yürürken kulaklık takmıştım.Bana iyi gelen tek şey müzik dinlemekti.Üniversite sınavım pek iyi geçmemişti bu yüzden de kendimi iyice okçuluğa,müziğe ve ata binmeye vermiştim.Ailem Ankara’da bense İstanbul’da kalıyorum.18 olunca ben istemiştim bunu Üniversite için ama olmayınca olmuyormuş demek ki.Lana Del Rey’in bir şarkısını açıp yürümeye devam ettim.Hava biraz esiyordu,bu yüzden biraz üşümeye başlamıştım.
Durağa geldiğimde boş yer olmasına rağmen oturmadım,otobüs bir kaç dakika içinde burada olurdu zaten.O sırada etrafa bakınıyordum,gözüme bir adam çarptı.Gerçekten tam bir adamdı bu arada.30-35 yaşlarında dikkatlice bana bakıyordu.Ürperdim ve başımı otobüsün geldiği yöne çevirdim.Binip kartımı bastığımda cam kenarına oturup adamın olduğu yere tekrar baktım.Ortada görünmüyordu.”Birine benzetti herhalde.” diye düşünüp önüme döndüm.
Kursa yaklaştığımı fark ettiğimde inmek için düğmeye bastım.10 dakikalık bir yürüme mesafem vardı.O sırada telefonum çaldı,bilinmeyen numaraydı. Normalde gizli ve bilinmeyen numaralara kapalı olurdu telefonum ama eskisi bozulduğu için bunu ayarlayamamıştım.
Telefonu açıp”Efendim?” dedim.Karşıdan bir süre ses gelmedi. ”Kimsiniz?” yine ses yoktu.Oflayarak kapatmaya yeltenmiştim ki,”Ne kadar güzelsin.” dedi telefondaki adam.Kaşlarımı çattım,”Kimsiniz dedim.” diyerek tekrar aynı şeyi söyledim.”Yaklaşık 45 dakika önce etrafına bakındığın gibi tekrar bak istersen güzellik.” dedi.Ciddi anlamda korkuyordum ama en azından etrafta insanlar vardı. Bu nedenle dediğini yapıp etrafıma bakındım ve bir arabanın içinde,durakta bana bakıp duran adamı gördüm. Buraya kadar takip mi etmişti beni? Arkamı dönüp neredeyse koşar adımlarla kursa gidiyordum.Tabii fark etmemesi için de ayrı çaba sarf ediyordum ama başarılı olduğumdan pek emin değilim.Bu sırada ”Tekrar sormayacağım.Kimsin dedim.Cevap vermiyorsan kapatıyorum.” diyerek iki saniye bekledim.Söylemeye niyeti olsa ikinci sorduğumda söylerdi.Yüzüne kapatıp yürümeye başladım.
Kursun önüne geldiğimde içime resmen su serpildi.Derin bir nefes alarak içeri girdim.Arkamı dönüp o adam burada mı diye bakıyordum.Tekrar önümü döndüğümde biriyle çarpıştık.Ama yani..Böyle bir şey yok.”Oha be!” diyerek karşımdakine baktım sinirli sinirli.Kim olduğunu görünce gözlerim büyüdü ve ”Dilim kopsaydı keşke.” dedim. ”Gerçekten çok özür dilerim,bilerek olmadı bir şeyi kontrol ediyordum.O yüzden göre-” ”Buraya girerken neyi kontrol edebilirsin acaba?Yanında eksik bir şey varsa geri dön,boşuna insanların vaktini alma.” Tek kaşımı kaldırıp baktım ”Peki sen bunu sorgulayabilecek bir insan olduğunu mu düşünüyorsun?” dedim ve yanından geçtim.Az önceki çocuk Savaş’tı ve pek iyi bir şekilde anılmıyordu.Bir iki kişiyi sırf kendisiyle aynı düşüncede değil diye öldüresiye dövdüğünü,hatta birini öldürdüğünü duymuştum.Ne kadar doğrudur tabii hiç öğrenemeyeceğim.
Hava soğuk olduğundan dolayı içeride yapacaktık dersi.Soyunma odasında üstümü değiştirip,saçımı topladım ve odadan çıktım.Salona girdiğimde eldivenlerimi takıyordum.Kafamı kaldırdığımda Savaş’ın bana öyle bir bakışı vardı ki..Sonumun o çocuklarla aynı olacağına bahse girebilirim şu an.Görmemiş gibi yapıp yayımı ve okumu elime aldım ve atış yapmaya hazırlandım.Hedefin karşısına geçtim ve sakin olmaya çalışarak atmaya çalıştım.Ama sadece çalıştım çünkü önüme Savaş geçmişti.Duruşumu bozmadan ”Bir şey mi oldu?” dedim.Çekilmesini beklediğimi anlaması için. ”Sence olmadı mı?” Gözümü devirerek çekilmeyeceğini anlayınca yayımı indirip ”Ee olduysa? Canını almadık ya çarptık altı üstü.Olayı evirdin çevirdin laf soktun.” dedim. ”Aptal mı bu?” diye bakıyordu çevremizdekiler.Ben de aptal olduğumu düşünmeye başladım şu an.Anca bir aptal cevap verebilirdi böyle.”Peki,bu seferlik bir şey demeyeceğim.İllaki herkes gibi işin düşer.O zaman görüşürüz seninle.” deyip gülerek gitti. Benim bununla ne gibi bir işim olabilir ki?
548 kelime..İlk kez yazıyorum bu tarz hikaye varsa wattpad’te bilmiyorum pek hakim değilim buraya.Ama bunu bu şekilde yazma nedenim şuana kadar olan her şeyi üç dört gün önce rüyamda gördüm ve açıkçası çok etkilendim.Buraya da bir hikaye yazmak istiyordum gerçi ama konu yoktu aklımda.Tutar mı tutmaz mı ne olur hiç bilemiyorum.Dört günde bunu oturttum kafamda ve yazmaya başladım sonraki 2 bölüm de tahminimce rüyama uygun ilerler sonrasında ne yaparım bilmiyorum.
Umarım beğenirsiniz..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTI
Teen FictionHer şey 19 yaşındaki Nilda'nın takip edildiğini anlamasıyla başlar.Polisle,aileyle çözülebilecek bir olay değildir bu.Peki ya Nilda ne yapacak,kimden yardım isteyecek ya da peşindeki kişiden kurtulamayıp kaçırılacağını bile bile sessiz mi kalacak?