Saatin 15:00 olduğunu görünce üstümü değiştirmek için soyunma odasına girdim. Çıktığımda salonda kimse kalmamıştı,zaten 7-8 kişi geliyordu çok şaşırmıyordum bu duruma.Kursun kapısından çıkarken arka bahçede birilerinin tartıştığını duydum.Merak etmiştim ve o tarafa yönelip duvarın arkasında durarak bakmaya başladım.Savaşla şu bahsettiğim çocuklardan biri olan Pusat’ı konuşurken gördüm.Pardon..çocuğa bağırırken..
”Sana kimsenin haberi olmayacak demedim mi ben?!” sesini yükseltmemeye çalıştığı çok belliydi ama pek başarılı değildi.”Abi gerçekten çok özür dilerim ama birilerinin bilme ihtimali yoktu nasıl büyüdü bu kadar gerçekten bilmiyorum.” Savaş kafasını iki yana salladı ”Bende hata.Sizin gibi salaklara ne diye güveniyorsam.Defol git gözüm görmesin.” Çocuk o kadar korkuyordu ki ”Ama -” ”Ne ama lan ne ama! Git diyorum aptal mısın anlamıyor musun?! Gerçi neye şaşırıyorsam.” diye güldü çocuğa iyice yaklaştı. Ne dediğini iyi duymak için ben de bir iki adım attım,”O şerefsiz arkadaşın da anlamamıştı,görüyor musun şimdi ne halde?” kahkaha atıp devam etti,”Ah gerçi göremiyorsun,malum öldürdüm de.”diyerek çocuğun omzuna iki kez vurup olduğum tarafa yöneldi.
Ben kaskatı kesildiğim için hareket edemiyordum.Evet bu söylentileri duymuştum ama bunu bu kadar rahatça söyleyebileceğini,onu geçtim gerçekten yapabileceğini düşünmüyordum.Savaşla göz göze geldiğimde elim ayağım birbirine dolandı,hemen arkamı dönüp hızlı adımlarla uzaklaşmaya başladım.
Giriş kapısına varamadan ”Nilda Hanım.” diyen sesi duydum.Gözümü kapatıp celladımı bekledim.Arkamı döndüğümde ”Efendim?” dedim. Gülüyordu.Ciddi anlamda korkmaya başlamıştım.Elini öne doğru uzatarak yürümemi işaret etti.’Ne alaka?’ dercesine baktım. Göz devirip ”Yürü.” dedi.El mahkum yürümeye başladım.Aramızda yaklaşık iki kişinin girebileceği bir mesafe vardı.Yanımda bir katil,sabahta peşimde bir sapık vardı.İronik gerçekten.
Durağa geldiğimizi görünce derin bir nefes alıp,”Benim otobüsüm birazdan gelir boşuna yürüdün.” deyip ona baktım.Kaşlarını çatıp,”Ben evime uçarak gitmiyorum herhalde.” dedi. Sessizce,”Hayret katillerin de evi varmış.” dedim. ”Aynen adam başına 30.000 dolar alıyorum tabi var.” şaka mı bu ya, duydu mu cidden? Beni bir süzüp ”Hatta senin için daha fazla da verebilirler belki.” ciddiyetini bozmamıştı bunu söylerken. Tam bir şey söyleyecektim ki telefonum çaldı.
Aynı numaraydı.Açmayacaktım.Meşgule attım ve önüme döndüm.”O kim?” noluyor ya? ”Seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum.” O sırada telefonuma mesaj geldi.
Gönderen:Bilinmeyen Numara
-Güzelim beni özlemedin mi?Yanındaki yüzünden mi açamıyorsun yoksa?Etrafıma bakındım korkuyla ama bu sefer göremedim o sırada tekrar mesaj geldi.
Gönderen:Bilinmeyen Numara
-Bundan sonra kendimi sana göstermeme kararı aldım.Zamanı gelince zaten benim olacaksın.Yüzümü ekşiterek kafamı kaldırdım.Savaş gülerek ”Dediklerim şakaydı bu arada seni öldürecek değilim.Betin benzin attı.” dediğine sevinsem mi yoksa sapık adamın dediklerinden dolayı korksam mı bilemedim. Otobüsün geldiğini gördüm.”Görüşürüz Savaş.” diyerek otobüse bindim.Arkamdan bakışını hissedebiliyordum.
Eve gelene kadar arkamı neredeyse bin defa kontrol etmiştim bugün nasıl uyuyacağımı gerçekten bilmiyordum.
Apartmanın önüne geldiğimde göremeyeceğimi bile bile etrafıma bakındım.İçeri girdiğimde giriş kapısını kilitledim,eve girdiğimde de tüm kilitleri kilitledim.İçim rahatlamıştı biraz olsa da. Çok acıkmıştım o yüzden yemek hazırlamaya koyuldum.
Yemeğimi yerken telefonum çaldı arayan annemdi. Telefonu hemen açıp ”Alo anneciğim?” dedim.Annem mutlu bir sesle ”Ah canım kızım,güzelim Nilda’m.Seni çok özledik.” ben de onları çok özlemiştim.”Ben de çok özledim sizi.Eda nasıl,babam?” diyerek sordum.Eda benim küçük kardeşimdi,8 yaşındaydı.”İyi o da selam söylüyor.” annemler beni ne kadar özlemiş olsa da bu kadar mutlu konuşmazdı. ”Bir şey mi oldu anne?” diyerek sordum.Gülerek ”Oldu tabii kızım.Babanın tayini İstanbul’a çıktı eh biz de dedik kızımızı yalnız bırakmayalım,yola çıkacağız birazdan haber vermek istedim sana.” babam öğretmendi ve şu an buraya geliyorlardı.Bir iki gün önce olsa bu duruma çok sevinirdim ama şu an peşimde bir sapık varken nasıl mutlu olabilirdim ki? ”Çok sevindim anneciğim,bekliyorum sizi.” vedalaşıp telefonu kapattım.Her şey gitgide büyüyordu ve ne yapacağımı bilmiyordum.
570 kelime..Umarım beğenirsiniz..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTI
Teen FictionHer şey 19 yaşındaki Nilda'nın takip edildiğini anlamasıyla başlar.Polisle,aileyle çözülebilecek bir olay değildir bu.Peki ya Nilda ne yapacak,kimden yardım isteyecek ya da peşindeki kişiden kurtulamayıp kaçırılacağını bile bile sessiz mi kalacak?