✘✘Bölüm 2; İlk Deneme✘✘
"Sessiz olsana Kaito-kun! Onu uyandıracaksın!" Rin?
"Tamam tamam." Kaito?
~~
"Of, amma da ağırmışsın Gumi!" Gumiya?
"Hadi Kaito! Çadırı kurdun mu?" Len?
Neler oluyordu? Belimde hissettiğim eller ve Rin'in minik kıkırtıları?
"Tamamdır." Sırtımda hissettiğim sertlik?
Yavaşça gözlerimi araladım. Neresiydi burası böyle?
"Tamam, teşekkür ederim hepinize. Artık gidebilirsiniz. Yarın akşam gelir alırsınız bizi."
"Tamam, hadi görüşürüz Rin, eğlenmenize bakın!"
Dışarıdan gelen seslerle doğruldum. Ha? Çadırdaydım!
Birden çadırın fermuarı açıldı ve içeri Rin girdi.
"Ah, uyanmışsın!" Dedi. Oldukça neşeli görünüyordu.
"Biz? Kampa mı geldik?" Dedim uykulu sesimle.
"Evet, sen yolculukları sevmediğin için seni uyandırmadım. Len, Kaito ve Gumiya bizi getirdiler ve gittiler." Dedi ve yanıma kıvrıldı.
"Anladım." Diyerek ben de tekrar yattım.
"Gumi-chan, seninle olmak güzel." Dedi ve yattığı yerden doğrulup yanağımı öptü.
"Ancak birinin karnımızı doyurması gerekiyor ve galiba o 'biri' de ben oluyorum." Diyerek çadırdan çıktı.
Tanrım! Bu kız bana ne yaptığını bilmiyordu!!
~~
Rin'in hazırladığı abur cuburlarla karnımızı doyurduktan sonra Rin buralarda ufak bir göl olduğunu söylemişti. Ben daha 'uzak mı?' demeye kalmadan varmıştık.
Göl çevresinde minik minik tavşanlar vardı ve oradan oraya hoplayıp duruyorlardı. Kimi beyaz, kimi gri, kimi de simsiyahtı.
Ben taşlardan birine oturmuş tavşanları seyrederken Rin de benim ardımdan yanıma oturmuştu.
"Tıpkı sana benziyorlar." Dedi Rin ellerini ovuştururken. Aklına şeytani bir plan gelmiş olmalıydı.
"Acaba yakalayıp akşama pişirsek mi? Kim bilir ne kadar lezzetlilerdir?!" Diye de ekledi ürkütücü bakışlarıyla.
Avuç içimle Rin'in alnına vurdum.
"Yazık değil mi hayvanlara? Hem bak orada ne yazıyor?" Dedim ağaçların arasında kalmış küçük tabelayı işaret ederek.
Avlanmak Yasaktır.
Rin tabelayı görünce suratını astı. Bir insanın her hareketi nasıl bu kadar çekici olabilirdi ki? Elimle onun o minicik burnunu sıktım.
"Haydi fındık burun. Asma suratını. Göle girmeye ne dersin?" Diye kafasını dağıtmaya çalıştım.
Birden ayağa fırlayıp "SON GELEN ÇÜRÜK ELMA!" diye bağırmasıyla çürük elma olmayı kabullenerek ağır adımlarla göle doğru gittim.
Ben gölün kenarına vardığımda Rin çoktan göldeydi. Ben de üzerimdeki tişörtü çıkardım ve atletimle suya girdim. Rin de öyle yapmıştı.
Rin kendi kendine yüzerken benim suya girdiğimi görmemişti. Aklıma gelen şeytani fikirle derin bir nefes aldım ve suya daldım.
Sessizce Rin'in yanına ilerlerken Rin'in de yüzmeyi bıraktığını ve beni aradığını fark ettim. Biraz daha hızlı yüzerek sonunda yanına varabilmiştim. Ani bir hareketle Rin'in bacaklarına dolandım. Çığlığını suyun altında bile olsam duymuştum.
Hızla suyun yüzüne çıktım. "Hey Rin-chan. Fazla mı korktun ne?" Diyerek dalga geçmeye başladım.
"Tam bir pisliksin Gumi." Dedi ve elimi tutup kalbine götürdü.
"Bak, ölmemi istiyorsun herhalde." diye ekledi.
Gerçekten kalbi deli gibi atıyordu. Hatta öyle ki bir an kalbini elime aldığımı zannettim. Ve çok...çok sıcaktı. Bu soğuk suda bile sıcaktı kalbi.
Kısa bir an sessizlik oldu. Elim hala kalbindeydi. Bu durum git gide ilginçleşmeye başlıyordu. Benim kalbim de fazlasıyla hızlanmıştı ve yanaklarımın da ısındığını hissediyordum.
"R-rin..." Anlık gelen deli cesaretiyle diğer elimi de Rin'in saçlarına daldırmıştım.
"G-gumi...?" Kısık sesle bunu söyledikten sonra o da elini benim elimin üstüne koydu.
Galiba yapacaktım...
"R-rin, bak... benn..." Ne diyeceğimi.bilemez bir şekilde öylece saçmalıyordum.
"E-evet...sen...?" Rin meraklı gözlerle bana bakarken birden bir çığlık koptu ardından da suya düşme sesi. Arkamı döndüğümde Miku'nun suda olduğunu gördüm. Luka ve Meiko da gelmişti.
"Heey!! Miku!!" Diyerek Miku'ya doğru yüzmeye başladı Rin. Harika, her şey sarpasarmıştı. Ben de sessizce yüzerek gölden çıktım ve çıkar çıkmaz Luka'nın nefret dolu bakışlarına maruz kaldım.
"Ne?" Diye tip tip baktım kurulanırken. Meiko havlu getirmişti. Hızlı adımlarla çadıra doğru ilerledim ve çadıra girip Rin'in getirdiği çantamdan kıyafet alarak giyindim.
İyi halt ettiniz. Tam da itiraf edecekken...
Sahiden, ben...ne yapmıştım? Rin'e itiraf etmek mi? Hey, henüz kendime bile itiraf edememiştim ki!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Together (Rin & Gumi FanFic)
Teen Fiction''Rin? Neden bu kadar değerlisin?'' dedi yeşil, kısa saçlarını bağlarken genç kız. ''Bilemiyorum Gumi. Belki de o gördüğün kendi değerinin yansımasıdır...'' diye onu cevapladı sarışın kız. ---- Bir Vocaloid hikayesi ama bu defa olmaz, Len & Rin deği...
