✘✘Bölüm 5; Eve dönüş✘✘
~Gumi'nin Ağzından
Gakupo ile denemeyi düşünürken kendimi ona bırakmıştım. Bu his... hiç de iyi değildi. Bir yanım durmamı söylerken diğer yanım bunun işe yarayacağını söylüyordu. İşte o sırada yaptığım hatayı fark etmemi sağlayacak bir ses duydum; Luka'nın bağırışı...
Hızla Gakupo'yu itekledim. Cidden, ben ne halt etmiştim öyle? Rin'i unutayım derken Gakupo ve Lukayı bitirecek kadar kalpsiz miydim?
"B-biliyordum... sizin bir haltlar karıştırdığınızı biliyordum!!!" Luka hışımla gelip önce bana tokat attı. Elimi acıyla yanağıma götürdüm.
Sonra da geçip Gakuponun yüz hizasına gelmeye çalıştı.
"Ve de ne var biliyor musunuz...? Siz... hele de sen Gakupo... hiçbir şeye değmezsiniz..." Bunları söyledikten sonra gözünden akan yaşlarla çekip gitti. Gakupoysa hızla Lukanın peşinden gitti.
Ah...tüm bunlar benim hatamdı.
Sokakta yalnız kaldığımı düşünürken minik, minicik bir hıçkırık sesi ile o yöne gittim. R-rin?!
"R-rin! Burada ne arıyorsun? İ-iyi misin..?" Hızlıca çöktüğü duvar dibinden kalktı ve yüzünü bana dikti.
"Değilim Gumi...seni öyle bir şekilde gördükten sonra... iyi olacağımı sanmıyorum..." Söylediği sözler kalbime hançer gibi saplanırken elimi çenesine yerleştirdim ve baş parmağımla göz yaşlarını sildim. Bir süre sessiz kaldıktan sonra dikkatim dudaklarına kaydı. Pembe, ince ve uzun dudakları... Rin, ben ona bakarken elimi ittirdi ve koşarak eve ilerledi. Yüzünü çekmesiyle birlikte elimde kocaman bir boşluk hissettim... soğuktu... kalbim gibi...
~3 Gün Sonra
Odada telefonumla oynarken kapı hızla açıldı ve içeri Gumiya girip kapıyı kilitledi. Hızlı adımlarla yanıma gelirken yattığım yataktan doğrulmuştum. Sonunda merdivenleri tırmanıp yanıma ulaştığında bana sıkıca sarıldı. Neler oluyordu? Daha iki gün önce ağzına geleni sayan kardeşim şimdi neden bana sarılıyordu? Onun sarılmasını engelleyip ondan uzaklaştım. Ağlıyordu.
"N'oluyor Gumo? Derdin ne?" Diye ifadesizce sorduktan sonra ellerimi kavuşturup cevap vermesini bekledim.
"B-benimle gel..." dedikten sonra hızla yataktan indi ve kilidi açıp dışarı çıktı. Ne haltlar karıştırıyordu bu bücür..? Ben de onun arkasından hantalca gittim. Meiko ve Kaito bizideydi. Meiko bana sevimlice bakarken Kaito acır gibi bakışlarını gönderdi. Umursamadan dışarı çıktım. O gün olayı öğrenenler dör kişiydi; Luka, Rin, Gumiya ve Kaito. Tabii ki hepsi benden ve Gakupo'dan tiksinir olmuştu. Luka kendini odasına kapatmıştı ve beni evin içinde her gördüğünde benle yaşamanın iğrençliğini dile getiriyordu. Rin desen başka... artık aynı odada kalmıyorduk. Luka ile aynı odada kalmak istediğini söylemişti ve olaylardan bihaber olan Len'i benle aynı odaya atmıştı. Rin'in neden bu kadar büyük tepki gösterdiğini anlamamıştım.
Aklımdaki düşünceleri kovmaya çalışarak dışarı, Gumiya'nın yanına çıktım. Yaz gelmesine rağmen hala hafif esintiler vardı. Güneş, var gücüyle gözüme ilerlerken güneş gözlüklerimi almadığıma lanet ettim. Yazları sevmezdim, hele de yazın dışarı çıkmayı hiç sevmezdim.
Elimi, gölge yapmak için gözümün önüne getirdiğimde Gumiya ile göz göze geldik. Üvey olmamıza rağmen ne kadar da benzediğimizi bir kez daha düşündüm. Sahiden, gerçek kardeşim olsa ancak bu kadar benzeyebilirdik.
Annem, zorlu bir hamilelik geçirmişti. Evet, yine bir ikizim olacaktı ancak o hayata tutunamamış, annemin karnındayken ölmüştü. Daha sonra da annem ve babam Gumiya'yı yetimhaneyi ziyaret edince görmüşler ve bana ne kadar çok benzediğini düşünüp onu evlat edinmişlerdi. Biz ise bunu henüz üç sene önce öğrenmiştik. Gumiya oldukça üzülmüş, ancak sonradan durumu kabullenmişti.
"Gumi...sana bir şey sormam gerek..." Gumiya'nın sözüyle kendime gelip elimle 'evet' işareti yaptım.
"L-len'in söyiedikleri..." Elini ensesine götürdü. Hafif kızarmıştı.
"Ne söylemiş yine o geveze..?" Dedim endişeyle. Aklıma hemen Rin'e olan duygularım gelmişti.
Boğazını temizledi.
"Sen... Rin'e aşık mısın?" Dedi son iki kelimeyi fısıldayarak.
"N-ne?!" Dedim panikle. B-bu olmamalıydı.
Len... yine o geveze tutamamıştı çenesini...
"E-evet... Gumi bak bunun yanlış olduğunu biliyorsun. Eğer biseksüelsen tedavi olman gerekiyor. Senin iyiliğini düşünüyo-" Sözünü kestim.
"Ne tedavisi olacakmışım ha? Deli miyim ben? Ya da bir şizofren? Hangisi?" Dedim hiddetle.
"Gumi... lütfen yapma. Bunun yanlış olduğunu biliyorsun. Senin dışlanmanı istemem. Ve... normal olmamanı istemem. Lütfen diretme. Annemin ve babamın haberi olmadan tedavi ol." Benim şiddetli çıkışıma karşın o, oldukça sakin görünüyordu.
İçimden geçirdim; 'Annemin ve babamın haberi olmadan...' Sahi... haberleri olsa ne yapacaklardı? Onlar da mı Gumiya gibi mi davranacaktı?
"Gumo... beni rahat bırak ve ne bok yiyorsan ye." Dedim ve arkamı döndüm. Tam gidecekken dönüp ekledim.
"Ve bundan kimsenin haberi olmasın. Özellikle de Rin'in..." dedim Rin'i bastırarak ve hızla eve gittim. Bunu Rin öğrenmemeliydi.
~Ertesi gün
"G-gumi! Hadi çık şu tuvaletten!" Söylenerek kapıya vuran Len, kapıyı açmam ile içeri daldı ve kapıyı arkamdan kapattı. Tam odama gidecekken Luka ve Rin'in odasından kıkırtılar duydum. Baktığımda Rin'in dağınık saçıyla yastığı tuttuğunu gördüm. Yastık savaşı yapıyor olmalılardı. Yüzünde ise kocaman bir sırıtış vardı... bensiz de eğlenebiliyordu...
Bu düşünce içimdeki kıskançlık alevlerini körüklerken içeriden telefonun çalmasıyla odama ilerledim. Telefonu elime aldığımda 'Babam' yazısını görmemle ufak çaplı bir şok geçirdim. Neden arıyordu şimdi? Yavaşça yeşil açma butonunu yana kaydırdım ve telefonu aynı yavaşlıkta kulağıma götürdüm.
"Efendim baba...?" Ürkek ve sesim utanmama sebep olmuştu.
"Ahh, Gumi? Sesini duymayalı ne kadar zaman oluyor? Hiç aramıyorsunuz." Dedi mızmızlanan çocuklar gibi.
"Üzgünüm baba. Derslerle meşguldük." Diye bir bahane atıverdim ortaya.
"Hiç inandırıcı değil Gumi. Dersler biteli üç hafta oluyor ve bugün karne alacaksınız." Kahretsin. Babamın öğretmen olduğunu unutmuştum.
"Ah evet karne..." ve karne alacağımızı da...
"Pekala, yine okul birincisisin değil mi?" Benimle yine dalga geçiyordu.
"Ah unuttum, o Gumiya'ydı. Ama üzülme. Sen de sondan birincisindir." Cidden mi baba?
"Baba..." diye söylenen bir ses çıkardım.
"Tamam tamam. Hadi benim okula gitmem gerek. Sınıfım çok çalışkan, karnelerini bekletmeyeyim. Sen de öğretmenlerini bekletme. Hadi öpüyorum çok sizi." Dedi konuşmayı bitirmek adına.
"Tamam, görüşürüz." Tam telefonu kapatacakken babamın sesi bir daha duyuldu.
"Gumi! Unutmadan söyleyeyim, yazın buraya geleceksin." N-ne?
"Neden?" Şaşkınlığım sesime de yansımıştı.
"Şey... kızım... Gumiya olanları anlattı." Ne, neyi?
"Neyse tatlım hadi görüşürüz." Ve telefonu kapatmıştı.
Gumiya neyi anlatmıştı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Together (Rin & Gumi FanFic)
Teen Fiction''Rin? Neden bu kadar değerlisin?'' dedi yeşil, kısa saçlarını bağlarken genç kız. ''Bilemiyorum Gumi. Belki de o gördüğün kendi değerinin yansımasıdır...'' diye onu cevapladı sarışın kız. ---- Bir Vocaloid hikayesi ama bu defa olmaz, Len & Rin deği...