Bölüm 8; Hediye

319 34 28
                                    

✘✘Bölüm 8; Hediye✘✘

~Selam millet! ヾ(^-^)ノ

~Son bölümdeki yorumlardan sonra arayı açmayayım dedim! Sevgili sevimli, tatlı, bir tanecik okuyucularım sizin görüşlerinizi öğrenmek harika! Beğeni ve yorumları görünce accayip gaza geliyorum.Yorum yapmayan ve beğenmeyen arkadaşlar mesajımı aldılar umarım. ( の •̀ ∀-)و

~Açıkçası hep RinXGumi yaparak sizi sıkmamak için bu bölümde araya NeruXLen sıkıştırdım. Umarım hoşunuza gider. RinXGumi de yavaş yavaş başlıyor zaten (〜^∇^)〜

~Medyada biricik Utaite'm Shoose'un söylediği şarkı var. Bakarsanız sevinirim. ヽ(' ∇' )ノ

~Bugün biricik Kuro_Mondaiji'min doğum günü. Bu bölüm de ona hediyemdir. ♚♥

~İyi okumalar! ┌(^ .^)┘

~Gumi'nin Ağzından

"Gumi... ben... " Ne diyeceğini büyük bir merakla bekliyordum.

"Bak... ben sana karşı bazı duygular besliyorum..." Ne? R-rin ne diyordu?

"Yani..." Elimi tuttu. İkimizin de avuç içleri terlemişti ancak bundan rahatsılık duymadık.

"Yani Gumi... ben seni seviyorum. Biliyorum bu yanlış ama engel olamıyorum. Her zaman seni düşünüyorum. Aklımdan bir saniye bile çıkmıyorsun. Sana yaklaşınca, elini tutunca, kokunu hissedince heyecanlanıyorum Gumi. Senden hoşlanıyorum."

Bunları o kadar hızlı söylemişti ki bir an hepsini hayal ettiğimi sandım. Ya da sadece öyle olmasını diledim. Tam ben vazgeçmişken neden böyle olmuştu?

"R-rin..." Ne diyeceğimi bilemiyordum. Daha yeni yatışmaya başlayan duygularım Rin'in söyledikleriyle yeniden alevlenmişti.

"Rin ben ne diyeceğimi bilemiyorum." Sessizce söylediğim kelimeler Rin'in gözünden bir damla yaş süzülmesine sebep olmuştu.

"Ö-özür dilerim. Bu... tam bir aptallıktı... Lütfen bunları unutalım, olur mu?" Hızlıca ellerimi bıraktı ve göz yaşlarını sildikten sonra kapıyı açıp odadan çıktı. Işığı da kapatmıştı.

Odanın karanlığı ile başbaşa kalırken düşündüm. Şimdi ne olacaktı?

~~

"Millet! Hadi mutfağa gelin! Oyun başlıyor!" Miku'nun çağrısı ile herkes mutfağa giderken Neru ve ben de ayaklandık.

Rin odadan çıktıktan sonra bir süre öylece durmuştum ve içeri giren Neru ile hazırlanıp partiye dahil olmuştum.

Şimdi ise doğum günü partisi klasiklerinden biri olan doğruluk cesaretliği oynayacaktık. Ama bu sadece bir oyun değildi ve herkes bunu fazla ciddiye alıyordu.

Açıkçası aklım Rin'in söykedikleriyle o kadar doluydu ki masanın başına oturmamıza rağmen kendimi oyuna veremiyordum.

Neden her şey başa sarmıştı? Dahası neden Rin bunu bana şimdi söylemişti? Peki ben onu kırmış mıydım?

Kafamı kaldırıp tam karşımda duran üzgün surata baktım. Sarı saçları her zamanki gibi tokalarıyla yanlara sabitlenmişti ve tepesindeki kocaman kurdalesiyle sevimli bebekleri andırıyordu.

Onu üzmek şu dünyada isteyeceğim en son şeydi. Karşımda duran mavi gözlerden akıp geçen duyguları yudum yudum içtim; hayal kırıklığı, pişmanlık ve hüzün.

Sakura yapraklarının ağacına küsmesi ve ağaçtan ayrılıp uçuşması gibiydi onun hüznü. Karşısında kim varsa ona kızar, kırılır ve ondan uzaklaşmaya çalışırdı. Ancak küçük sakuralar gibi o da bir detayı atlardı; Ne kadar uzaklaşırsa uzaklaşsın rüzgar onu geri ağacın dibine getirirdi.

Together (Rin & Gumi FanFic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin