"Hayır dedim."
"Evet dedin."
"Kesinlikle evet dedin Jk. Yakışıklı yüzüm üstüne yemin ederim." Jungkook derin nefes alarak geriye yaslandı. Hoseok ve Seokjin onu yalnız bırakmamış ne yaptığını sormuştu.
"Bir daha bizde tanışmak istiyoruz. Sen tanıştırmazsan biz tanışırız. " Hoseok ona göz kırptı.
"Sizden kurtuluşum yok değil mi?"
"Tanıştır ve bitsin." Jin'de onların yanına oturdu elindeki kahvesiyle. Kahve içmeye bayılıyordu.
"Belki." Bacaklarını üst üste atmış gülmemek için kendini zor tutarken Hoseok onun kollarını tutarak oka dönmüştü.
"Ya! Sen ne söz dinlemez birisi olmuşsun? Biz senin abileriniz. "
Jungkook Onun tepkisine gülmüştü.
"Tamam, tamam. Tanıştırmayı düşünüyorum.""Jimin güzel çocuk...Söylesene bir şeyler olabilir mi aranızda? Onu öldürmedin, o kızdan korudun, onunla kaldın. Aranızda bir şey varsa eğer söyleme-"
"Hyung! Bilmiyorum. Aramızda yani hiç düşünmedim. Sadece takılıyoruz." Jungkook heyecanlanmıştı. Jimin ile ne olduklarını bilmiyordu. Belki Jimin onu arkadaş olarak görüyordu. Kendisi nasıl görüyordu peki? Jungkook bunu kendine sordu. Cevap bulamadı.. O da arkadaş olarak mı görüyordu? Sanmıyordu. Aralarındaki çekimin farkındaydı. Onu kucağına alıp uyutmak istiyor, her şeyden korumak istiyor, gülüşünü de izlemeyi istiyordu. Ona karşı konuşurken tatlı ve sinirli hali gözünün önüne gelirken gülümsedi.
"Onun gibi bir sevgilin olabilir. Kesinlikle zarar vermez."
"Ama ben ona zarar verebilirim Hoseok."
"Ayrıca meclisin kulağına giderse?"
Jungkook gülümsedi. Atağa kalkıp şişedeki kanı bardağa koydu.
"Bu umurumda olmaz Jin hyung."
"Bir insanın varlığımızı bilmesi çok tehlikeli."
"Saçmalıyorsun Jin. Hükûmet varlığımızdan şüphelenirken-belli ki biliyorlar da- küçük bir çocuğu tehlike olarak görmemiz saçma."
"Benim için sorun değil ancak meclis böyle düşünecek."
"Meclisi sikeyim. Hayat benim hayatım." Jungkook vücuduna dolan enerjiden memnundu. Koltuğun üstündeki ceketi alıp abilerine döndü.
"Şimdi onun yanına gidiyorum. Bir ara sizinle tanışması için konuşacağım."
"Selam söyle." Jungkook un duyduğu son şey buyken evden hızlıca uzaklaştı.
Jimin evinde tek başına takılıyordu. Babası arabayı muayene etmek için tamire götürmüştü. Annesiyle görüntülü konuşurken bir yandan da yemek yapıyordu.
"Sanırım seni özledim Jimin. Ne zaman geleceksin?" Jimin gülümsedi.
"Annee... biraz daha bekle. Ben de seni özledim."
"Evde olmamana yeni alışıyorum. "
"Dikkat ediyorsun değil mi? "
"Ediyorum. Çantamda biber gazı ve şok cihazı var. "
"Pencereleri kapat. Ayrıca teyzemler neler yapıyor? Beni aramadı hiç."
"Kuzeninle ilgilenmekten başka bir şey yapmıyor. Alice'in sevgilisinden haberin var mı?" Jimin yaptığı yemeğin altını kapatırken gözlerini şokla açtı.
"Ne? Inanamiyorum. Onunla bekar olmaya karar vermiştik. Ayrıca neredeyse iki haftadır konuşamıyorum. Aramadı." Annesi oğlunu izlerken gülümsüyordu. Jimin sandalyeye oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not today /Jikook Kookmin
Short StoryJimin gece yarısı evine dönerken duyduğu acılı inlemeyi duyduğunda, korkudan olduğu yerde durmuş gitmeyi istiyordu. Ancak ayakları ve merakı onu ormanın içine, acı dolu sese götürmüştü. Jeon un yanına... #jikook 3🌟 Teşekkür ederim 🥺🥺 #ji...