chapter eight'

4.4K 342 204
                                    

Pov Bang Chan:

Saçma sapan ve gereksiz olaylarla dolu bu hafta oldukça yorucuydu. İnternetten aldığım teklifler, yeni taşındığım aptallarla dolu mahalle ve iki gündür sürekli her yerde karşıma çıkan sarı saçlı güzel çocuk. Kafamı birçok şeyden daha fazla dolduruyordu ve elbette bu beni sinirlendiriyordu. Sanki hiç problemim yokmuş gibi bir de yüzünü kafamdan silmeye çalışıyordum. Yüzünü unutsam belime sardığı ince bacakları, gereğinden fazla kalın olan sesi, elleri. Kısaca bana sarıldığında kucağımda minicik kalan tüm detayları aklıma doluşuyordu. İnsanlarla sürekli temastan nefret ederdim ben. Birine otuz santimetreden yakın olmaktan bile kaçınır, kimseyle sohbet kurmazdım. Hem böyle büyütülmüştüm hem de yaptığım iş açısından riskliydi. Fakat tüm bunların farkında olmama rağmen kucağımdan ittirdiğim çocuğu burada istiyordum.

Pov Felix:

Jisung dönmüştü ama okula gidemeyecekti bir süre. Dinlenmesi gerekiyordu. Benimse sorunlarımdan kaçmak için kullandığım tek yöntem banyo yapmaktı. Bu yüzden her gün uzun süre banyo ediyordum. Birkaç gün boyunca banyoda yeni kurallar koymuştum kendime; insanların içinde duygularımı belli etmeyecektim. Ağlamayacak, zavallı durumuna düşmeyecektim. Bir süre kendimi rahat hissettiğim Felix'den ödün verip, olması gereken Felix'i doğuracaktım. Elime aldığım siyah boyayı saçıma yedirirken her şeyin daha iyi olmasını umdum. Dolabımdan eteklerimi, çoraplarımı, croplarımı ve geri kalan tüm feminen kıyafetlerimi çıkardım. O Felix insanlar tarafından umursanmayan, herkesin ağzına geleni söyleyebildiği neşe saçan biriydi. Tüm topuklu botlarımı da poşetlere doldurup masama geçtim makyaj malzemelerimi de masanın üzerinden sıyırıp boyumdan büyük poşetleri Jisung'u uyandırmadan çöpe taşıdım. Pişman olmadan.

Geri dönüp kurumuş simsiyah saçlarımda göz gezdirdim. Beyaz tenim iyice ortaya çıkmıştı artık makyaj malzemem olmadığından kapatamayacağım çillerim ve morarmış göz altlarım dışında bir renk yoktu yüzümde. Dolabımda neredeyse kıyafet kalmadığından Jisung'un eşyalarına yöneldim. Simsiyah olmuştum, rahat değildim hiç güzel hissedemiyordum ama böyle olmam gerekti. Saçlarıma alışamadığımdan siyah bir cap taktım, hazırdım sanırım. Yong-bok değil de Felix gibi hissediyordum şu an.

Okuldan içeri girdiğimde çoğu kişi tanıyamamış, tanıyanlar ise dönüp bir daha bakmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Okuldan içeri girdiğimde çoğu kişi tanıyamamış, tanıyanlar ise dönüp bir daha bakmıştı. Daha da kalınlaştırdırdığım sesimle Hyunjin'e selam verdim. Bilerek. Bir bok yediyse köşeden sırıtamazdı. Heveslerimi sikip kendi hayatını istediği gibi yaşayamazdı. Tüm suç onun değildi, fotoğrafları atmamam gerekirdi benim de. Ama yaymak başka bir boyuttu. Aptal herifin tek başına yapabileceğini sanmıyordum ama diğeri kim hiçbir fikrim bile yoktu. Sadece Changbin'in yapmadığından emindim.

"Gördün mü?" "Felix mi o?" "İlk defa böyle görüyorum." "Aslında seksi de görünebiliyormuş isteyince." "Hasiktir, fotoğraflar cidden bu yakışıklının mıydı?" "İnanmıyorum bence fotoğraflarla oynanılmıştı."

Konuştuklarını duymadığımı sanıyorlardı ama her şey aşırı netti. Uzun zamandır bu anı bekliyorlarmış gibi benimle konuşmaya çalışan kızlar, el şakası yapmaya başlayan eski arkadaşlarım... Herkesin bakışları bile değişmişti resmen. Nefret ediyordum, bugün buraya etekle gelseydim aynı şeylerin olmayacağından nefret ediyordum.

Pov Bang Chan:

Bu amına koyduğumun okulunda sakin geçen bir gün bile yoktu sanırım. Yine sıkış tepiş koridorda kulaklıklarımın içine kadar gelen sesleri dinlemeden bile sarı saçlı ile ilgili olduğunu anlamıştım. İnsanı salmak bilmiyorlardı. Evrendeki her şey onunla ilgiliymiş gibi, iki kelimelerinden biri Felix'di. İlerideki siyahlının o olduğunu çok sonradan fark ettim. Baya değişmişti.

+Yeni tarzın bu demek, punk falan da dinliyor musun Felix?

-Dinliyorum, eskiden de dinlerdim bir şey değişmedi.

Normalden daha kalın sesiyle konuşunca şaşırmadan edemedim, kaşlarım da kalkmıştı tabii.

+Bugün moralin bozuk gibi görünüyor, yoksa dış görünüşüne uygun mu davranmaya çalışıyorsun Yongbok-ie

-Sen neden benimle bu kadar çok konuşuyorsun? Ayrıca "Yongbok-ie" derken iğrenç görünüyorsun. Felix yeterli.

+Ben punk dinleyen herkesle konuşabilirim ve biliyorsun şimdi sırf hoşuna gitmediği için Yongbok-ie demeye devam edeceğim. Felix biraz daha seksi kaçıyor. Beğenmedim.

-Konuşkan halini de ben beğenmedim. Seksi kaçması iyi olmuş, daha uyumlu.

Pis bir sırıtış atarak yanımdan uzaklaştı sanki renkli kıyafetleriyle birlikte sevimli ve ısrarcı kişiliği de gitmişti. Hoşuma gitmemiş değildi ama o halinden memnun gibi de durmuyordu. içimdeki Chan'a fake atarak arkasından bağırdım arkam dönükken.

+SAÇLARIN HOŞUMA GİTTİ YONGBOK-İE!











//Bende Yongbok değil de Felix taraftarıyım, siyah o kadar çok yakışıyor ki... tabii son Clio çekimlerindeki gözlüklü kahverengi Lix'i de unutmamak lazım🙌🏻
İyi okumalar, hoşunuza gider umarım <3

Femboy Kitten | ChanLix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin