Dilara elinde tuttuğu samanı ata yedirirken atın yelesini okşadı. Çiftlikte yapmayı en çok sevdiği şey atlarla ilgilenmekti. Herkesin belirli görevleri vardı.
"Günaydın."
Duyduğu ses ile arkasına döndü.
"Günaydın." diye karşılık verdi.
"Bu gün nasıl?"
"Bayan Otto hasta olduğunu söylüyor. Çok iştahsız."
"Suyumuz az."
"Sence su getirmeyi başarabilecekler mi?" dedi Dilara.
"Bilmiyorum, umarım yapabilirler. Olmazsa başkalarıyla ticarete girmekten başka bir çaremiz kalmayacak." dedi Kaan.
Dilara omuzlarını silkti.
"Burayı korumamız gerek."
Kaan hafifçe Dilara'nın omuzunu okşadı.
"Merak etme yapacağız."
Bu sırada karşıdan çiftçi eldivenleri ile İlayda'yı ve Aggelos'u gördüler.
"Günaydın." dedi İlayda uzatarak.
Kaan güldü.
"Günaydın."
"Günaydın." dedi Aggelos.
"Çapadan mı geliyorsunuz?" dedi Dilara.
"Evet biraz dinleneceğiz, siz de gelsenize." dedi İlayda.
"Evet. Biraz soluklanalım, güneş çok fazla." dedi Aggelos.
Kaan ve Dilara başlarıyla onayladı ve İlayda ile Aggelos'u takip etmeye başladılar. Beraber kafeterya'ya geldiklerinde Asena, İkra ve Sinanın beraber oturduklarını görmüşlerdi. Hemen yanlarına oturdular.
"Ooo kimler gelmiş." dedi Sinan gülerek.
"Merhaba kardeşim." dedi Aggelos ve Sinan ile ellerini çarpıştılar.
Daha sonra Kaan'la da aynı işlemi yaptıktan sonra Asena göz devirdi.
"Ne zaman dışarı çıkacağız?"
"Birinci grup gelene kadar dışarı çıkmak yok." dedi Aggelos.
"Babam öyle söyledi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gelecek Biziz.
FantasySalgından sonra herkes dünyada artık Orman Kanun'larının geçerli olduğunu biliyordu ve bununla yaşamak zorunda olduklarını da. İlk yıl kolay değildi fakat bir şekilde geçmişti. Yolda karşılaştıkları dost canlısı adam, onlara bu dünyaya artık yalnız...