Genç kadın elinde tuttuğu konserveyi salladı. İçerisinden hiç iç açıcı bir ses gelmediğin de sinirle yere fırlattı.
"Bu gün bu geldiğimiz üçüncü dükkan." dedi ve ekledi.
"Ne oldu Asena sihirli erzak bulma hislerin köreliyor mu yoksa?"
Asena çömeldiği yerden doğruldu ve gerindi.
"Saçmalama Dilara. Bu zamana kadar aç kalmadık bu zamandan sonra da kalacağımızı pek sanmıyorum." dedi.
"Çok yorgunum. Mermimiz yok denecek kadar az." dedi İlayda ve kendini yerde oturan İkra'nın yanına bıraktı.
"Yolda bir arabada geçmez mi.."
İkra'nın isyanlarına karşılık Asena göz devirdi.
"Sanki güvenebilecekmişiz gibi."
"Arabalarını gasp edebilirdik." dedi Dilara.
Hepsi bir anda Dilara'ya dönmüştü. Dilara omuz silkti ve kendinden emin bir şekilde,
"Dünya artık bu şekilde yürüyor."
"Biliyor musun? Gayet haklı." dedi İlayda.
"Güçsüzüz." dedi İkra.
İkra cümlesini bitirdikten sonra ayağa kalktı ve reyonların arkasından bir şeyler bulabilme umuduyla dükkanın diğer ucuna yürüdü. Gözleri camın içini incelemeye başladı. Uzun süredir buradan bir kaç kilometre ötedeki bir su deposunda yaşıyorlardı. İçinin boş olduğunu hesaba katarsak onlar için fazlasıyla yer vardı. İçerisine buldukları konserveleri ve sağlık malzemelerini gömüyorlardı ve bu, bu şekilde devam ediyordu. Eskiden yaşadıkları çiftlikten aldıkları harita ile yağmalanmadığını düşündükleri en uç restoranları, süper marketleri ve onun gibi yerleri ziyaret ediyorlardı. Yine bir yeri aramaya gittiklerinde, benzinlerini sonuna kadar bitirdiklerini yolun yarısında anlamışlardı.
Aslında salgın başladığın da her şey başta çok kolaydı çünkü ailelerinin himayelerindeydiler. Amerika Birleşik Devletleri durumu kötüleştirmek için elinden geleni yapmıştı. İkra, Asena, İlayda ve Dilara aynı mahallede ve aynı okuldan arkadaşlardı. Başta herkes bunun gelip geçici bir şey olduğunu düşündü. Ta ki komşuları Susan'ın dönüşmesini gözleriyle görene kadar. Daha sonra Susan kendi kocasına saldırmıştı ve her şey onlar için böyle başlamıştı.
Camların arasında gezen İkra, içerideki içi su dolu pet şişeleri gördüğün de gülümsedi. Camı açmak için hamle yaptığın da zorlanmıştı. Ne kadar çekse de açılmıyordu.
"Kızlar!" diye seslendi.
"Cam sıkışmış, sanırım yardım lazım."
Camı zorlamamaya karar vererek geri çekildi. Eğer daha fazla zorlarsa cam kırılacaktı ve bu daha fazla homurdayan çekerdi.
Kızlar geldiğin de içeriye baktı.
"Nasıl yapsak?" dedi Asena.
"Ben yukarı çıkıp sallayayım mı?" dedi İlayda.
"Ya saçmalama amına koyayım." dedi Dilara ve güldü.
Herkes kendi arasında gülmüştü.
"Şuralarda bir yerde yağ gördüğüme eminim." dedi Dilara.
Genç kız arkadaşlarının yanından ayrıldı ve bir kaç dakika önce görüp umursamadığı kapılara sürülen o saçma sapan yağı aramaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gelecek Biziz.
FantasiSalgından sonra herkes dünyada artık Orman Kanun'larının geçerli olduğunu biliyordu ve bununla yaşamak zorunda olduklarını da. İlk yıl kolay değildi fakat bir şekilde geçmişti. Yolda karşılaştıkları dost canlısı adam, onlara bu dünyaya artık yalnız...