Faith In Love

| V |

İyi Okumalar.

"Ender?" Dedi Kaya şaşkınlıkla, toplantı odasından çıkar çıkmaz kadınla karşılaşması üzerine. Az önceki kendine güvenen tavrı da böylelikle yıkılmış ve istemeden endişeye meyletmişti. "Senin ne işin var burada? Dinlenecektin..."

Ender, adama gülümsemeye gayret etti. Bir yandan da belli etmeden adamın az önce çıktığı odaya, hafif aralık kapısından göz atıyordu. Birden aklına Kaya'yla daha öncesinde yaptıkları konuşma gelirken tedirginlikle yutkundu. Henüz her şey bu kadar tazeyken adamın, karşı tarafa bir hamlede bulunacağını düşünmemişti doğal olarak. Yine de bu şaşkınlığını dışarı belli etmemekte başarılıydı.

"Duramadım, evde. Merak etme sen beni. İyiyim..." Deyip güven verircesine Kaya'ya doğru gözlerini kırpan Ender, gülümsemeye devam etti. Sözlerinde samimiydi.  İçinde bulundukları durumun kendisini etkilemediğini söylüyorduysa, ona göre hareket etmeliydi. Bu düşüncelerle devam etti. "Gerçekten."

"Yıldız uğrayacaktı yanına?"

Kaya'nın kuşkuyla soluması üzerine gözlerini kısan Ender, başını salladı. Kadının birden karşısına çıkmasını yadırgamıştı fakat bunun altından adamın çıkmasına da şaşırdığını söyleyemezdi. Burnunu kaşıdı, dudaklarını büktü umursamazca. "Fazla oturamadı. Evden aradılar..."

"Tamam. O zaman şöyle yapalım..." Derken Kaya, kolundaki saate bakışlarını çevirip hevesle mırıldandı bozuntuya vermeden. Amacı zaten kadının kendisini iyi hissetmesini sağlamaktı. Dolayısıyla farklı bir şeyler deneyebilirdi. En azından bugün kadının başka konular hakkında düşünmesini sağlayabilirdi. Bu hâli, Ender'in tekrar gülümsemesine yol açmıştı. "Dışarı çıkalım, istersen. Belki bir şeyler yeriz."

"Kaya, çok tatlısın. Yapmak istediğin şeyi de anlayabiliyorum ama biraz çalışırsam inan daha iyi olacağım." Ender derin bir soluk çekti içine, önünde durdukları odadan ikisine de ters bir bakış atıp çıkan Sedai'yle soluğunu geri veremeden adama döndü. Kaya'nın gözlerindeki onayla, herhangi bir soru sorması gerektiğini düşünmüyordu şimdi. Tahmin ettiği gibi adam, planlarını devreye sokmuştu.

"Sen beni mi reddettin az önce?" Diyerek muzip bir tonda mırıldanan Kaya, Ender'in şokla kendisine dönmesi üzerine sırıttı. Sedai onu pek etkilemişe benzemiyordu.

"Evet... İlk defa mı başınıza geliyor yoksa?" Ender, etrafa kısa bir bakış attı. Ardından adama doğru gözlerini kısarak birkaç adımda yaklaştı. Kaya umursamazca dudaklarını bükmüş bu sırada, rahat bir ifadeyle de omuzlarını silkmişti. Amacına çoktan ulaşmış gibi görünüyordu.

"Yani, genelde pek geri çevrildiğimi söyleyemeyeceğim şimdi."

Ender, havalanan kaşları ve şokla aralanan gözleri eşliğinde başını sallamıştı bunun üzerine. "Öyle mi?"

"Tamam, tamam... Kızma." Diyerek gülen Kaya, kadın gibi etrafına kaçamak bir bakış atıp kadını odasına yönlendirdi. Beraber harekete geçmişlerken de, sözlerine devam etmeyi ihmal etmemişti. "Çok yorma o zaman kendini, olur mu?"

"Merak etme, beni."

Ender gülümseyip başını yana eğerek adama cevap verirken Kaya da hızlı bir öpücük kondurmuştu yanağına. Gözlerini araladı istemeden kadın, bulundukları yeri işaret edercesine adama. Kaya bunu umursamadan kendi gözlerini kadına doğru kırpmayı tercih etmişti.

"Evde görüşürüz o zaman."

Ender adamın kavradığı ellerini serbest bıraktı, başını salladı; yanından uzaklaşan adamın ardından bir süre baktıktan sonra. "Görüşürüz, aşkım."