İyi Okumalar.2 Gün Sonra.
O geceden sonraki son iki gün, olağan akışında ilerlemişti. Kadın şirketteki varlığını kısa bir toplantıyla duyurmuş, Ender'le iletişim kurmaktan da kaçınmıştı. Ender'se, bu durumdan ne kadar hoşnutsa kadının vazgeçmeyen hâlinden de bir o kadar hoşnut değildi. Dikkatini bu duruma vermek ve kadını tamamen hayatından yollamak istiyordu. Ancak gerek Kaya'nın tavırları, gerekse Caner'le aralarının henüz düzelmemiş oluşu herhangi bir adım atmasına engeldi.
Ender, Caner'i anlıyordu ancak Kaya'nın kendisine karşı mesafeli oluşunun nedenine bir anlam yükleyemiyordu. Adamı seviyordu ve onunla beraber bir yola adım atmayı da gönülden istiyordu. Ancak şimdilerde belli bir korkusu vardı ki, bu da kadının huzursuz bir duygunun ellerini kavramasına neden oluyordu: Bir daha eskisi gibi hissedemeyecek oluşları.
Bu düşüncelerle yolda olan bakışlarını, gülümseyerek yan koltuktaki adama çevirdi. Her şeye rağmen adamın yanında kalmaya devam etmesi ve destek olmaya çabalaması, kadın için paha biçilemezdi. Belki de yalnızca kendisi kafasında büyütüyordu. Gözleri bu inançla beraber yeniden aydınlandı.
"Kaya'cım senin gelmene gerçekten gerek yoktu. Ben hallederdim." Dedi Ender, oldukça ciddi ve gergin bir ifadeyle araç kullanan adamı yan gözle süzerken. Amacı Kaya'nın ağzını aramaktı ve bunun adamın da farkında olduğuna emindi.
Şirkete gitmek için hazırlandığı sırada, telefonuna gelen mesajla sabah gerçekleşmesini planladığı bir görüşmesinin şirket dışında yapılacağına dair bilgilendirilmişti. Bu durumu sorgulayacak yeterli vakti olmadığını da, gönderilen konumla fark etmişti. Kaya'nın, itiraz kabul etmeyeceğini belirtecek şekilde sunduğu kendisini bırakma teklifini de kabullenmekten kaçamamıştı dolayısıyla.
"Geldik zaten, Ender. Yolumun üzeriydi hem... Sorun değil."
Kaya'nın düz bir tonda dile getirdiği sözlerini, gülümseyerek saniyelik bir şekilde bakışlarını kendisine çevirip sonlandırmasıyla istemsizce kaşları havalandı Ender'in. Adamdan böyle bir cevap beklemiyordu, dolayısıyla şaşırmış ve bir miktar da kuşkulanmıştı sanki.
Gözleri kısılırken sorgularcasına mırıldandı. "Burası?"
Kaya umursamaz bir ifadeyle başını salladı. Bir yandan da yan gözle kadının tepkilerini ölçüyor, sırıtmamak için yanaklarının içini ısırıyordu. "Evet."
"Emin misin?" Dedi Ender, tek kaşının havalanmasına izin verip. Ardından dudaklarını ıslatmış ve devam etmişti. "Ne işin var ki senin bu tarafta?"
"Hayırdır, ne bu sorgulama?" Diyerek kadının sorusuna soruyla karşılık veren Kaya, şimdi eğlendiğini kadından saklama gayreti göstermiyordu.
"Yani sorgulamak için değil de..." Dedi Ender, boğazını temizleyip gözlerini kaçırırken. Geç kaldığını bilse de, merakını adamdan saklamaya devam etmişti.
"Özel."
Kaya'nın tek solukta kendisini cevaplandırmasıyla, aniden başını adama çevirdi Ender. Bunu beklemiyordu. Ağzının içinden gülüp başını salladı. Gözlüğünü de gözlerine geçirmiş, başını sallamıştı dudaklarını büküp. "Özel... Nasıl özel bir işmiş acaba bu?"
"Ve geldik, hayatım." Dedi Kaya, ses tonundan bu durumdan oldukça keyif aldığı belli oluyordu. Konuyu kapatmasının da, kadını daha çok sinirlendireceğinin farkındaydı. Aracı durdurup Ender'e döndü hafifçe. Yüzündeki gülümseme de varlığını koruyordu. Ender şaşkınlıkla, ne var, dercesine başını salladığında da dudaklarını diliyle ıslatmıştı. "Beni hâlâ bu denli kıskandığını bilmiyordum."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Faith In Love
Fanfiction"... biz tekrar karşılaştıktan sonra başka bir insanla yapamayacağımızı anladık."