MAHKUM

20. Bölüm Part 2: "İsyan"

Imagine Dragons; Believer

Dolu Kadehi Ters Tut; Karanlık

🕯️

Arabanın tekerlekleri toprak zeminde ilerliyordu.

Muhammed her ne kadar sabah konuştuğu kıza gergin olmaması gerektiğini söylese de kendiside gergindi. Tabi bunu dışarıya yansıtmıyordu. Parmakları sıkıca direksiyonu kavramıştı. Gözleri sürdüğü arabanın altında akan yoldaydı.

Batu arka koltukta yayvan bir şekilde oturmuş, kulağında kulaklığı son ses bir rock müzik dinliyordu. Bu tarz işler onu germekten çok eğlendiriyordu.

Ayaz ise sürücü koltuğunun yanında oturmuş sessizce gelecek zamanı bekliyordu.

Araba bir süre taşlı, toprak yollardan sarsılarak ilerledi. Tam da belirledikleri gibi ormanın çıkışına geldiklerinde Muhammed frene basarak arabayı ani bir şekilde durdurdu. Arabanın durmasıyla gözleri kısaca yanında oturan Ayaza ardından arka koltuğa yayılmış Batuya çevrildi.

"Çıkar şunu geldik.." Muhammed'in sesi kısık olsa da sert bir tondaydı.

Kulağında ki kulaklıktan, son ses açtığı müzik yüzünden ona söyleneni elbette ki duymamıştı Batu. Son ses dinlediği rock müziğin yanı sıra gözlerini telefon ekranına kilitlemiş oynadığı savaş oyununa dalmıştı. Değil ona seslenen Muhammed'i duymak, ona baktığını ve arabanın durduğunu dahi fark etmemişti.

Muhammed Batu'yu tekrar inkaz etmedi. Arka koltuğa doğru uzandı ve siyah kulaklıkları kavradığı gibi ani bir şekilde çekti.

"Ah!" Aniden kulağından çekilen kulaklık ile olduğu yerde sıçradı Batu. Gözleri ona doğru dönmüş, sinirli bir ifadeyle kendisine bakan Muhammed'e çevrildi. "Ne oluyor be!"

Kaşlarını kaldırdı Muhammed. Gergin ve sinirli ifadesine nazaran alayla güldü. "Ebenin amı oluyor Batu."

"Ha.." dedi Batu Muhammed'in tavrını takmadan. "..geldik mi?"

Ağzının içinde bir küfür mırıldanarak önüne döndü Muhammed.

Ayaz Muhammed'i ve Batu'yu takmadan kolunda ki siyah kayışlı saate baktı. Ardından gözlerini saatinden çekerek tam karşılarında ki ormana baktı. Ormanın az ilerisinde Karagöz hapishanesi vardı ve bulundukları yerden sadece iç binanın çatısı görünüyordu. "İsyan çoktan başlamıştır..." Diye mırıldandı kendi kendine. Bakışları bir süre sadece Karagöz'ün görünen çatısın da kaldı. Ardından bakışlarını onun baktığı yere bakan Muhammed'e çevirdi. "..doktor söyledi değil mi?"

"Söyleyeceğini söyledi."

Arka koltukta oturan Batu iki koltuğun arasından öne doğru uzandı ve hain bir sinek gibi ellerini birbirine sürterek Karagöz'ün arabadan görünen kısmına baktı. Sol tarafı piercingli dudağı yukarıya doğru kıvrıldı. "Hadi ama böyle oturacak mıyız? Oraya gidelim ve partiye katılarak bizde eğlenelim." Yumruk yaptığı elini Ayaz'ın omzuna vurdu.

Muhammed başından beri gergindi ve bunu belli etmiyordu ama o andan itibaren içinde bir huzursuluk yer edindi.

İçinde beliren huzursuzluk yakın zaman da yaşanacak büyük acının habercisiydi.