25. Bölüm: "İntikam"

46.7K 2.5K 364
                                    

Aviva; Princesses Don't Cry

“Herkes yaşattığını yaşayacak.”

🕯️

Yaşanan olayların üzerinden belli bir zaman geçmişti ve ben bazı şeyleri atlattığımı düşünmüştüm.

Ama yanılmışım.

Zira yüreğimin tam ortasında söndüğünü düşündüğüm o ateş aniden harlanmış ve beni kasıp kavuran büyük bir yangına dönüşmüştü.

Sırtım yaslandığım duvardan yavaşça kayarken gözlerim yerdeydi. Gözlerimden aniden boşalan yaşlar içimde ki yangının sonucuydu. Olduğum yere çökerken aklım başımdan gitmiş gibi hissediyordum. Zihnimde bir ses sürekli bana acı gerçekleri haykırıyor gibiydi.

Elimde ki tepsinin yere düşmesiyle beraber, terasta bulunan üç adamda endişe ile içeriye girmişlerdi. Talha'nın mavi bakışlarını üzerimde hissettim ama ona bakamadım. Çünkü o an kendim de değildim.

Etrafımda dönüp duran Akif müdürün sesi, annemin, kız kardeşimin hayali sesleri ve yüzleri birbirine karışmıştı. Beynimin bana bir oyun oynadığını anlayamadım ve o an gerçekmiş gibi hissettim. Zihnim bana oynadığı oyun yüzünden bulanık bir denize dönüşme başladığında içimde amansız bir sızı peyda oldu. Hissettiğime dayanamadım ve ellerimi başımın iki yanına koyarak gördüğüm hayali görüntülerden kurtulmaya çalışarak bağırmaya başladım.

"Gece!" Talha çabucak bana doğru ilerledi ve omuzlarımı kavrayıp beni sarstı. Endişeli sesi hemen dibimde olmasına rağmen bana oldukça uzak geliyordu. "Gece, kendine gel!"

"Muhammed neler oluyor?" Diye soran oldukça ürkek bir ses duydum.

"Güzelim içeriye geç,"

Bir an sonra kardeşim ve annemin sesi zihnimde yok oldu. Ama o pis herifin iğrenç sesi hâlâ zihnimdeydi. Alay eden sesi, zihnimi yavaş yavaş ele geçiren bir zehir gibiydi.

"Sus!" Diye bağırdım. "Lanet olası herif sus! Sus!"

Susmadı.

Fısıltı halinde ki o ses kulağıma katlettiği ailemin adını söylemeye başladı.

İki elimi sanki onu sustura bilirmişim gibi başıma vurmaya başladığımda, diğer yandan acı içinde bağırıyordum. Bileklerimi kavrayan Talha'nın kaskatı kesildiğini hissettim ama o an gözüm değil onu gerçeği dahi görmüyordu. 

"Gece! Kendine gel!" Talha beni başıma vurduğum ellerimden tutarak sarstı. O an başım geriye doğru düştü.

Gözlerimin içi gözyaşlarımın suyu ile doluydu. Koridorun bir tarafında Muhammed'in Elif'i kollarının arasına aldığını gördüm. Elif'in boşlukta olan bakışları endişe ve korku ile doluydu. Batu, Talha ile beraber hemen yanı başıma çökmüştü ama beni endişe ile izlemekten başka hiçbir şey yapamıyordu.

MAHKUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin