29. Bölüm: "Balo"

20.8K 1K 174
                                    

Herkes her şeyin farkında, kimse hiçbir şeyi yanlışlıkla yapmadı.

Nf; Leave Me Alone

🕯️

Bu hayatta mutlu olduğumuz anlar mutsuz olduğumuz anlara göre daha azdı. Çünkü mutluluk mutsuzluk kadar kolay elde edilmiyordu.

Talha ile yaşadığımız mutlu anlardan sonra akşama doğru hazırlanmış ve Ankara'ya doğru yola çıkmıştık. Arabadayken ayakkabılarımı çıkarıp bacaklarımı uzattım ve başımı geriye yaslayarak gözlerimi yumdum. Talha üzerime montunu örterken gözlerim çoktan kapanmış, yorgun bedenim uykunun kollarına düşmüştü.

Yolculuğumuz sessizlik içinde geçmişti. Bir kaç kere benzin istasyonunda durmuştuk. Onun hariçinde ise durmamıştık. Ankara'ya vardığımızda gözlerimi camdan dışarıya çevirerek etrafa baktım. Artık bu şehirde yaşamak istemiyordum çünkü bu şehrin topraklarında ailem vardı. Bu şehirde ki anılarım kalbimi acıtıyordu.

Uzan süren yolculuğumuzum ardından Talha arabayı eski bir binanın önünde durdurdu ve bana baktı. Parlayan mavi hareleri gözlerimi buldu. "İyi misin?"

Kendimi berbat hissediyordum ama bunu ona söylememeyi tercih ettim. "İyiyim."

Bir süre sessizlik içinde gözlerime baktı. Bakışlarında kalbimde hissettiğim bir anlam gizliydi. Bir elini bana doğru uzattı ve çeneme doğru uzanan bir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Elini geri çekmeden hafifçe yanağımı okşadı. "İyi olmadığını biliyorum ve iyi olmadığın için üzgünüm."

Dudaklarıma yalancı bir tebessüm kondurdum ve elini sıkıca tuttum. "İntikamımı aldıktan sonra daha iyi olacağım."

"İntikam sadece öfkeni dindirecek." Talha'nın sözleri üzerine duraksadım. Belki de doğru söylüyordu ama şu an inandığım tek şey o adamı öldürmek ve böylece daha iyi hissedeceğime inandığımdı. Ona bir cevap vermedim.

Beraber arabadan indik. El ele apartmana girdikten sonra asansörün bozuk olduğunu gördük ve merdivenleri tırmanmaya başladık. Dördüncü katta durduğumuzda karşılıklı iki daire vardı. Talha kapısının üzerinde beş numarasının yazılı olduğu dairenin ziline bastı. Çalan zilden biraz sonra kapı açıldı ve görüş açımıza Batu girdi.

Batu gülümseyerek bize, "Hoşgeldiniz." Dedi ve hemen ardından kapıyı suratımıza kapattı. Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım.

Talha sinirle nefes alıp verdi. "Lan pezevenk aç şu kapıyı."

"Olmaz biraz beklemeniz lazım. Sizde bizi bekletmiştiniz."

Talha Batu'ya ağıza alınmayacak küfürler etmeye başlamıştı ki o sırada şükürler olsun Muhammed kapıyı açmıştı. Talha elimi bırakıp içeriye geçerken koridorun sonuna koşan Batu'yu kovalıyordu. "Şimdi göstereceğim sana pezevenk Batu! Gel lan buraya! Kaçma lan!" Batu koridorun sonunda ki odaya girerken Talha onu ensesinden yakalamış ve kolunun altına kafasını sıkıştırmıştı. Onlar birbiri ile boğuşarak arka odaya girerken Muhammed onlara karşın gözlerini devirip bana baktı.

MAHKUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin