4.bölüm

62 10 1
                                    

öncelikle bu bölümü aslında çoktan tamamlamıştım ama kaydetmeden çıktığım için hepsi silindi iki kere yazmak zorunda kaldım bu beni çok sinirlendirdi ama sonunda yayınlıyorumm(+_+)

etiketlerde çok güzel sıralamalara girdik sizi çok seviyorum oy vermeyi unutmayın canım okuyucularııım<3

Demir' e şuan o kadar mahçup olmuştum ki babamdan çok utanıyordum annem gittiği gibi komşumuza yalakalık yapmıştı hemde benim sınıf arkadaşımın annesine. Babamın yanına gelince insan alkol aldığını derinden anlayabiliyordu. Tuğçe arkamdan gelmişti Demir ve annesinden özür dilemiştik babamı içeri sokmaya çalışıyorduk ki babam gitme diye kadının arkasından bağırdı biz tutmaya çalışıyorduk beni fırlattı ve Tuğçe'den de kurtulmayı başardı Demirin annesi koşa koşa uzaklaşır iken babam peşinden gidiyordu. Tuğçe yanıma gelip bana bakarken Demir '' yeter lan'' deyip babama kafa attı.

Annesi eve girmiş bizi izliyordu ben hala yerdeydim koşarak yanımıza geldi ''yaralandı mı bi yerin''dedi.O öyle diyene kadar dirseğimin acıdını bile fark etmemiş oturmuş olanları izliyorum o soruyu duyunca dirseğime götürdüm elimi Demir ve Tuğçe derin şekilde soyulduğunu gördüler Tuğçe ''ben ilk yardım çantasını getireyim sende şu adamı kov bugün yine burda kalacağım Buse seni bırakamam'' dediği anda yüzümde bir gülümseme oluştu. Babamdan şuandan itibaren korkmaya başlamıştım çünkü. Babam yavaş yavaş kalkarken Demir'e ''gidip anahtarını alır mısın cebinden gece girmeye çalışmasın'' dedim kalıp babamın pantolonuna asılı anahtarı çıkarıp bana verdi. Babam ''ne yapmaya çalışıyorsun sen'' dediği anda ''seni benden uzak tutumaya'' diye bağrdım bende sonrasında '' dün gece nerde kaldı isen orası seni bekliyor yüzünü görmek istemiyorum'' diye ekledim. Kalktı ve yavaş yavaş uzaklaştı hala Tuğçe gelmemişti Demir ''bulamadı heralde seni eve götüreyim orda halledersiniz bende eve geçeçeğim'' dediğinde yavaşça kalmaya çalıştım ama dizim çok acıyordu geri düştüm sonra yavaşça eğildi (çüşş buse çocuğa taşıttırıyosun kendinii) ''ya sanki ben istedim beni taşımasını'' diye mırıldandım aslında içimden iç sesim ile kavga ediyordum fakat sesim dışarıya çıkmıştı. Demir ''efendim?'' diyince anlamadığına dua ederek ''yok bişey'' deedim sonrasında açık olan evin kapısından girdi beni koltuğa bıraktı.''Teşekkür ederim'' dedim gülümseyerek oda gülümsedi ve evden çıktı. Tuğçe sonunda merdivenlerden elinde çanta ile geliyordu ''kızım sen nasıl geldin buraya'' dedi. Bende de Demir'in getirdiğini söyledim. (kıskanmış olabilir miydi? yuh artık) 10 dakika boyunca konuşmadık.Dirseğime pansuman yaptı yavaşça odaya çıktık telefonuma baktığımda hala Doruk bana cevap vermemişti ama Sosyal medyada aktifti sonra ikimizin mesajlarını okurken WhatsApp'ta da aktif oldu hemde tam 3 kere ama inatla mesajıma görüldü atmıyordu sinirlendim ve telefonumu kapattım.Tuğçe'ye film izlemeyi teklif ettim ve kabul etti güzel bi film bulduk izledik saat gece 11 buçuktu babamın bağırışlarını duydum kapıya vuruyordu bu sefer aşşağı inmeye bile cesaret edemedik polisi aradık.2 dakika sonra Demir geliyordu koşa koşa kapımıza doğru.

Demir; Napıyosun sen be kendine gel

Babam;sanane lan burası benim evim sana noluyo

Demir;kızın korkuyor lan senden git burdan istemiyor kızın seni burda

Babam;sanane be git başına bela alma

Demir;almak istiyorum hadi gelsene bela olsana başıma pezevenk seni anneme yavşıyordun lan bugün

Bu cümleden sonra Demir geldi babama tekrardan yumruk attı.

Demir;kim alcak başına belayı görücez seni bi bir daha bu mahallede bile görmeyeyim zaten şimdi polisler alır gider seni hapiste sürünürsün it

 Engelmiş MesafelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin