Bayezid han'ın yollanan mektup henüz sırp kırallığına ulaşmamıştır fakat, Olivara tüm bu olanları acı bir şekilde öğrenmiştir. Gözlerinden alevler saçarak şimşek gibi Stefenin odasına grdi.
– Stefen! Siz siz nasıl böyle bir şey yaparsınız. Beni basit bir köle gibi barbarlara satarsınız! Ben bu kırallığın prensesiyim! Nasıl olurda beni böyle çirkin oyunlarınıza maşa olarak kullanırsınız!
+ Olivera sakin ol kardeşim! Bunu yapmak zorundaydık. Halkımız için, krallığınız için.
– Asla asla böyle bir şeyi kabul etmeyeceğim. Öldürün beni evet öldürün daha iyi !
Sesleri duyan Vuk da odaya girdi. Fakat Olivera onunda konuşmasına izin vermez.
– Sizden nefret ediyorum ! Lanet olsun lanet olsun hepinize!
Olivera koşarak odasına gitti. Günlerce haftalarca ağlamıştı. Çok zayıf düşmüştü. Fakat hala o kadar güzeldi ki. Buğulu gözleriyle adeta efsunlu gibi bakıyordu. Bilmiyordu bu gözlerin koca padişahı divane edeceğini...