10

1.7K 88 29
                                    

Yağız: ne oldu?
Tuana: o yazdı.
Çağan: intikam istiyor.
Tuana: yarın İstanbula gelicekmiş.
Çağan: şu an şehir dışına yola çıkmış.
Tuana: birimizle yarın buluşacakmış.
Çağan: ben gideceğim.
Tuana: hayır ben.
Leya: bence tartışmasanız?
Ülkü: yarını bekleyin
Defne: hadi üstümüzü değiştirelim.

Üstlerini değiştirirler ve eve yol alırlar. Çağan ve Tuana beraber eve gittiler.
Evde yine tartıştılar sonra odalarına gittiler. Aileleri ile yazıştılar. Uyudular. Sabah saat 05:00'da Tuana uyandı. Tuana uzun düşündü ve bir şekilde Çağanın oraya gitmesini engelliyecekti.

Tuananın anlatımı ile

Çağanın uyandığını duydum ve yüzümü yıkayıp spor eşyalarımı alıp aşağıya indim. Galiba küsüz. Dün akşam baya tartıştık yok ben gidecem hayır ben gidecem hayır sen gelmeyeceksin diye. Bende sporumu salonda yaptım. Ardından duşa girdim ve rutin işimi yaptım. Aşağıya indim küçük bir kahvaltı yaptım kendi kendime. Anladığım kadarı ile Çağan çıkmıştı. Bende dışarıya çıktığımda Çağanı arabası ile gördüm. Beni bekliyordu. Benim ile konuşmak istemediğini bildiğim için uzatmadan arabaya bindim. Okula geldik. Bizimkiler bize doğru geldi.

Leya: eee ne yaptınız?
ikimizde cevap vermedik çünkü eğer verseydik yine tartışacağımızı biliyorduk. Öylece yerimize geçtik. Ders başlamıştı ama ben derse odaklanamıyordum. Zil çalmıştı teneffüste hepimiz sınıfta kaldık. 3dk sonra Çağan ayağı kalktı ve kapıya doğru gitti. Ben ona arkamı dönmüş oturuyordum o da öylece gidiyordu.
Tuana: nereye?
Çağan durdu.
Çağan: sana ne ?
Tuana: o adamın yanına gitmeyi düşünmüyorsun değil mi?
Çağan: Hayır.
Tuana: e o zaman nereye?
Çağan: kantine.
Tuana: iyi tamam.
Çağan sınıftan çıktığı an bende ayağa kalktıp ve sınıftan çıkacaktım.
Esat: Sen nereye?
Tuana: Bu salağın gerçekten kantine
gideceğine inandınız mı?
diyerek sınıftan çıktım ve okul çıkışına doğru olan kısa yolu aldım.
Çağanın uzun yolu aldığından emindim.
Ben tam çıkışa vardığımda Çağanda çıkıyordu. O beni görmemişti.
Tuana: Kantine burdan gidilmiyor.
Çağan: Senden kutulamayacam değil mi?
Tuana: hayır.

Yazardan
Çağan ve Tuana konuşurken Ecrin onları gördü ve çok sinirlendi. Çağan BEN GİDECEĞİM diye tutturdu. Tuanada yalandan iyi tamam ama okuldan sonra dedi Çağan şaşırmıştı ve tamam demişti onlar sınıfa geri dönerken
Ecrin: Çağann
Çağan: öfff
Tuana: ben sınıfa gidiyorum çekemem şimdi onca dert arasında bir de bu var.

Tuana gitti Çağan durdu ve arkasını döndü.
Çağan: ne var?
Ecrin: işte bu var.
Çağan: anlamıyorum doğru düzgün anlat şunu çok işim var hadi.
Ecrin: sen hep şu ezik kızın yanındasın. Hep onula konuşuyorsun. Aynı evde kaldığınızıda öğrendik.
Çağan: ee yani?
Ecrin: dün mesela. En son ben spor salonundan çıktım ve çıkarken sen ve o kız birbirinize bakıyordunuz. Anlamıyorum ben seni. Bence sen artık beni sevmiyorsun o kızı seviyorsun hatta ona aşıksın.
Ecrin bunları derken Çağanın aklına Tuana ile olan anıları geldi ve Tuanaya karşı hissettiği şeyler o anılarda hissettiği duygular o heyecan. Çağan Tuanaya aşık olduğunu anlamıştı ve kabullenmişti. Ecrin öyle kendi kendine konuşuyordu Çağan onu duymuyordu bile sadece Tuanayı düşünüyordu o güzelliğini o gülüşünü.. o sırada Çağan istemsizce sırıtıyordu. Ecrin Çağanın kolunu dürterek Çağan kendine geldi.
Ecrin: beni dinlemiyorsun bile. Ayrılıyoruz ne kadar yalvarsanda geri dönmeyecem.
Çağan: tamam.
Çağan sınıfa geri döndü ve aşık olduğunu öğrendi. Meğersem Ecrine hiç aşık değilmiş sadece doğru kişinin gelmesi için yeterince sabretmemiş ama şimdi o doğru kişi orda yanında oturuyor.

ÇağtuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin