♡ KISKANÇLIK ♡

14 1 0
                                    

Selam 👋 Bu aralar söz verdiğim gibi aktif olmaya çalışıyorum ama sınavlar sağolsun bir rahat vermiyor. Neyse umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar. 🤗

Medya : Wonho

Choi Yun Hee :

Zaman acımasızca akıp giderken tek arzumuz bize kısacık gelen bu hayata
olabildiğince unutulmaz ve mutluluk  verici anlar yerleştirebilmektir. Güneş ve cıvıldayan kuşlarla harmanlanmış doğanın huzur verici sesi yeni bir günün başladığını haber veriyordu. Yatağımda oturur pozisyona geldikten ve kendimi iyice esnetip birkaç basit gerilme hareketi yaptıktan sonra elimi yüzümü yıkayıp mutfağa indim.

Kang Chulla kendime güzel bir kahvaltı hazırlayıp minik kardeşimi uyandırdım. Beraber afiyetle hazırladıklarımı yiyip okul çantasını  hazırladıktan sonra onu okula bıraktım. Ardından da hastahaneye gelmiştim zaten. Yoon Gi iki gündür yoktu. Acaba ne yapıyor şu an? Aman sanane be elin adamından diyerek içimdeki merakı susturmaya çalıştım. İşime odaklanmış önümdeki dosyalara dalmıştım ki kapımın tıklatılmasıyla  kendime gelmiştim. Gelen kişi sekreterimdi.

"Yun Hee Hanım, Lee Hoseok Bey geldi."

"Ah öyle mi? Bay Lee'yi neden içeri almıyorsunuz?"

"Sizinle hastahanenin bahçesinde görüşmek istediğini söyledi."

"Tamam geliyorum şimdi."

"Peki Yun Hee Hanım."

Dosyaları bir kenera bırakıp aşağı indiğimde bankta oturmuş beni bekleyen Hoseok'u gördüm. "Merhaba." diyip gülümseyerek onun yanına oturduğumda bakışlarını bana çevirdi ve 

"Merhaba. Seni tekrar görmek ne güzel Yun Hee."

"Senide öyle Hoseok."

"Arada bir dışarı çıkıp hava alsan iyi olur bence. Görüyorum ki hala her zaman ki gibi çok yoğun bir şekilde çalışıyorsun. Dinlenip mola vermeyede ihtiyacın var."

"Haklısın sanırım." diyip gülümsediğim sırada birden ellerimi tutup 

"Aslında buraya sana teşekkür etmeye ve bu amaçla bir yemeğe davet etmek için gelmiştim." dedi.

"Bu hoş teklifin için teşekkür ederim. Müsait olduğum bir zaman düşüneceğim bunu. Ayrıca teşekküre gerek yok sadece işimi yapıyorum."

"Evet harika bir psikiyatristsin  gerçekten. Hayatımda gördüğüm en iyi kalpli ve güzel kızsın. Hem bir psikiyatristen fazlasısın benim için. Zor zamanlarımda yanımda bir tek sen vardın. O yüzden izin ver minnetimi göstereyim en azından."

Bu sözlerden sonra yanaklarım kızarmış ve biraz utanmıştım açıkçası. "Teşekkür ederim düşüneceğim." diyebilmiştim sadece.

"Peki şimdilik görüşürüz hoşçakal." diyip uzaklaşırken bende arkasından "Hoşçakal." diyip el sallamıştım.

Hoseok benim eski hastalarımdan biriydi. Şimdi ise ruhsal açıdan gayet iyi ve düzgün biri. Onu böyle iyi görmek beni mutlu etmişti. Birkaç dakika daha hava aldıktan sonra tekrar odama geri dönüyordum ki birine çarpıp dengemi kaybettim ve düşecekken beni tuttu.

"Dikkatli ol güzelim."

İçimden bu ses? Güzelim mi? diye geçiriken sesin sahibine bakınca tahminimin doğru çıktığını anlamıştım Yoon Gi'ydi bu. İyide ne işi vardı burada ?

- Güzelim mi? Bunu konuşmuştuk diye hatırlıyorum.-

"Bende istediğimi söylerim demiştim sanki değil mi?"

"Al işte yine başa döndük. Hem sen nereden çıktın? Randevun bugün değildi."

"Hiç geçiyordum buradan sadece. Seni biriyle konuşurken gördüm kimdi o?"

"Eski bir hastam yalnızca. Hem bir dakika ya ben sana neden hesap veriyorum? Kiminle konuştuğumdan sanane?" diyince kolumu sertçe tutup sıktı ve

"Beni bir daha sakın sanane diyip tersleme güzelim." dedi.

"Terslersem ne olur ha? Hem güzelim demeyi kesmeni daha kaç kere söyleyeceğim?"

Kolumu daha fazla sıkıp üzerime doğru gelerek neredeyse aramızda hiç mesafe kalmayacak kadar yaklaşıp diğer boşta kalan eliylede çenemden tutarak ona bakmamı sağladı. Baş parmağıyla yanağımı okşarken "Bilmem belki eğlenceli bir şeyler yaparız ha güzelim?" diyip göz kırptı.

Onun bu davranışları beni şaşırtıyordu. Nasıl böylesine dengesiz ve belalı bir tipe rast gelmiştim ? Göğsünden ittirip kendimden uzaklaştırdım onu. 

"Git kendine gel en iyisi." diyip gidiyordum ki kolumdan tuttu ve 

"Ben gayet kendimdeyim güzelim merak etme. Ayrıca o herifin teklifini kabul etmek yok anlaşıldı mı? Yoksa söz dinlemezsen eğer..."

"Yoksa ne? Bana böyle davranmayı kes."

"Yoksa ters halimi ve neler yapabileceğimi az çok tahmin ediyorsundur diye düşünüyorum. Kardeşini bir daha göremeyebilirsin veya o çok değerli eski hastana zarar gelebilir belki?"

"Seni var ya..." diyip ellerimi yumruk yapmış göğsüne vuracakken ellerimi tutup beni kendine çekti.

"Uslu bir kız olursan hiçbir şey yapmayacağım söz veriyorum." dedi şeytani bir gülümsemeyle.

"Tamam be kabul etmeyeceğim teklifini oldu mu?'

"Aferin güzelim uslu bir kız olunca daha güzel oluyorsun biliyor musun?"

Tekrardan onu ittirip hızla hastahaneye girdim ve hızlıca merdivenleri çıkıp kendimi odama attım.

Resmen nefes nefese kalmıştım. Elimi göğsüme koyduğumda kalbimin deli gibi attığını fark ettim. Yoon Gi'nin yakınımda olup nefesini hatta kalp atışlarını hissetmek neden beni tuhaf hissettiriyor ve kalbime iyi gelmiyor? Acaba ona ne olmuştu? Bir şey olduğu belliydi yoksa böyle davranmazdı. Bu nedenle dediklerini pek ciddiye almayıp pek üstüne gitmedim. Sandalyeme oturup gözlerimi kapattım ve nefes egzersizleri yaparak sakinleşmeye çalıştım. Psikiyatrist olan bendim ama Yoon Gi dengemi öyle sarsıyordu ki kendimin bile hisleri ve düşündükleri konusunda daha doğrusu bana ne olduğu hakkında bir fikir üretemiyordum.

Suga :

2 gündür Yun Hee'nin yanına uğramıyordum. Yani takip edip gözetliyordum ne olur ne olmaz diye ama hiç konuşmamış karşısına çıkmamıştım işte. Bugünde hep yaptığım gibi onu izliyordum. Nihayet odasından biraz çıkmış hava almaya gelmişti ya da ben öyle sanıyordum. Gülüşü yüzüne vuran güneş ışıklarından daha parlaktı.Güzelliği göz kamaştırıyordu.Saçını okşayan ve dalgalı saçlarını savuran rüzgarla birlikte usulca ilerleyerek bir banka oturdu.Bir saniye yanındaki o adamda kimdi? Adamın yüzünü iyice gördüğümde şaşkınlık içindeydim. Wonho ?

Yun Hee onunla mı konuşuyordu? Nereden tanıyordu? Wonho onun ellerini tutunca sinirlenmiştim biraz. Daha sonra başıma hafif bir ağrı girmişti. Wonho kim miydi? Lanet dolandırıcı herifin tekiydi. Benim düşmanlarımdan biri ve onu Yun Hee'nin yakınlarında görmek beni tedirgin edip deliye çeviriyordu şu an. Böyle oluncada kendimi kontrol edemiyordum.

Konuşmaları bittiğinde onunla görüşmemesi konusunda Yun Hee'yi ikna edip eve gittim. Şimdi ise yatağımda uzanmış yaptıklarımı sorguluyordum. Sadece yaklaşık olarak 2 haftadır tanıdığım bu kızı kıskanmış olamazdım değil mi? Ne kıskanması saçmalama sadece Wonho yüzünden onun için endişelendin o kadar. Başka bir sebebi yok. Saçmaladın iyice diyip zihnmimdeki soruları bir kenera attım.





PSYCHO Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin