AZİZAN

Bölüm 5

Heyecanla elini kaldırdı İbrahim. Birazdan söyleyeceği fikirler bir çok kişi için farklı ve sıra dışı kabul edilebilirdi. Felsefe büyük bir çoğunluk için doğru  düşünmeyi öğrenmek iken İbrahim için doğru düşüncenin sonucuydu.  Profesör İbrahim'e söz hakkı verdi. ''Evet sence doğru düşünce nedir?''

''Bence doğru düşünce yanlış düşünceyle beraber olmalıdır. Çünkü fikirler bugün bizim için doğruyken yarın aynı şekilde olmaya bilir. Fikirler doğası gereği değişkendir'' sözlerine devam edecekken bir anda Aslı tarafından sözü kesildi. 

''Hayır hocam ben fikre katılmıyorum doğru ve yanlış siyah ve beyaz kadar nettir ve etik bakımından her zaman büyük değişkenlere sahip olmadıktan sonra bugünün doğrusu yarın için yanlış olmamalıdır.'' Aslının sözleriyle kızışan sınıf bu tartışmayı devam ettirerek dersin sonuna kadar konuştu.

 Dersten çıkan İbrahim hızlı bir şekilde evinin yolunu tuttu bir yandan' da akşam için ne yemek yapacağını düşünüyordu. Aklında canlanan menü Tavuk sote ve makarnaydı. Malzemelerini almak için yolunu markete doğru çevirdi. Hızlıca göz gezdirdikten sonra hazır  mantı paketini gördü mantıyı hızlı bir şekilde yapmak varken tavuk soteyle o kadar uğraşmak gözünde büyüdü.  Aldıklarının parasını ödeyip seri adımlarla evine geldi. 

Eve girer girmez üstünü değiştirip hızlı bir şekilde mutfağa geçti. Kaynaması için suyu tencereye koyup Selimi aradı ve akşam yemeğine davet etti. Yoğurdu bir kaseye koyup karıştırdı. Bir yandan da şarkı mırıldanıyordu.  Neredeyse 15 dakika olmuştu suyu ocağa koyalı. Neden kaynamıyor diye suyun yanına gitti. Bir kepçe alıp suyu karıştırdı suya anlamsız bakışlar atarak sorunu çözmeye çalıştı. Ocak başında herhangi bir ısı hissedemeyince anladı ki ocağın altını yakmamıştı. Bu aptallığına gülerek ocağın altını yaktı. Bu sırada Selimin geleceğini düşünerek sofrayı kurmaya başladı. Kaynayan suya tuz atıp sonrada mantıları içine döktü ve karıştırdı. 

Bu sırada kapının çalmasıyla Selimin geldiğini anladı. Seri bir şekilde kapıyı açarak Selimle selamlaştı ve elindeki kolayı alarak içeri geçti. 

Selim içeri girdikten hemen sonra ''yemekte ne olduğunu sorup kurt gibi aç olduğunu'' söyledi. İbrahim'' kanka kuzu şiş yaptım'' diyerek kahkaha attı.  Selim ''bu kadar zahmet etmeseydin deyip ona eşlik etti.'' Selim hızlıca mutfağa gidip tencerenin kapağını açıp somurtarak tekrardan kapağı kapattı. İbrahim 2 tane bardak alarak sofraya ilerledi bardaklardan biri elinden kayıp düştü. Bardak yerde tuzla buz olurken Selim bir anda geçmişe gitti. 

Selim önünde oynayan 2 küçük çocuğu izlemeye başladı. Aklına İbrahim le nasıl tanıştıkları geldi. Hiç arkadaşı olmayışı, insanlar tarafından ciddiye alınmayışı hatta anneannesi yüzünden yaşadıkları olaylar ona ciddi bir baş ağrısı ve yalnızlık vermişti. Çocukken yaşadıkları kolay şeyler değildi. Anneannesi çok tanınan bir büyücüydü insanlar ve köydekiler onlardan uzak durmaya çalışıyordu. Annesi bile Selimin ninesinden uzak durması için nasihatlerde bulunuyordu. Ninesinin yüzünden Seliminde hayatının kötü olmasını istemiyordu. Buna rağmen Selim Anneannesinin dibinden ayrılmıyordu.  

İbrahim cam kırıklarını toparlayıp Selimi dalgın bir halde görünce sarsarak kendine gelmesini sağladı. İbrahim Selime '' kanka alt tarafı bardak kırıldı neden bu kadar üzgün duruyorsun'' dedi. 

Bir yandan da ocağın yanına gidip mantının altını kapattı hızlı bir şekilde mantıyı tabakladıktan sonra masaya koydu. İkili birlikte sofraya oturup yemek yemeye başlar. Selim daha deminki dalgın halinden kurtulmak istercesine havadan sudan konular açıp İbrahim le keyifli sohbete başlar. Yemeği yedikten sonra sofrayı toplamaya başladılar.

 İbrahim cevabını alamadığı soruyu tekrar dile getirip. ''Eee taşınıyor musun kanka?'' dedi. Selim düşünceli bir şekilde her şeyi gözden geçirerek. cevap vermek için boğazını temizledi.  Tam bu sırada çalan kapı ziliyle beraber İbrahim merakla kapıya doğru yöneldi. Kapıyı hızla açıp karşılaştığı yüzle şok geçirdi... 

Bölüm hakkında yorum yapıp beğenmeyi unutmayın!!!!!!    

TEŞEKKÜRLER