16.BÖLÜM: ÇİKOLATA

11 2 0
                                    

Kuzey etrafına bakarak ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"İyi misin?"Sorduğum soruyla beraber Kuzey ayağa kalktı.Yüzünde kızgın bir ifade vardı.Sanki düştüğü için bana kızıyor gibiydi.

"Değilim!Geçen gün Alacakaranlık serisini izlediğimden beri her gece kabuslarımda vampirler tarafından ısırılıyorum."Şok içinde yüzüne baktım.

"O kadar korkmuş olamazsın."Gözlerim doldu.Kuzey filmden korktuğu için ağlamıyordum tabi ki.Sebebi gayet açıktı.Dışarıya hissettirmemeye çalışsam da sol bacağımı hissedememek beni mahvediyordu.Artık asla hissedemeyecek olma fikrini bir türlü kabullenemiyordum.Şimdi de hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.Sanki her şeyi yeni öğrenmişim gibi,sanki her şey yeni kafama dank etmiş gibi.Kuzey yanıma oturup beni sardı.Başımı göğsüne yasladığımda saçlarımı öptü.Gece hiçbir şey söylemeden odadan çıktı ve birkaç dakika sonra geri geldi.Ellerinde birkaç çikolata vardı.Önüme koydu hepsini.

"Ne demiş Charles Schulz 'İhtiyacınız olan tek şey sevgi.Ama çikolata asla zarar vermez. "

Minnetle ona baktım gözyaşlarımın arasından.

Birkaç gün Gece hastaneye geldi sürekli.Her gelişinde yanında bir buket papatya getirdi.Benim en sevdiğim çiçek papatyadır zaten. Ama Gece bunu nereden biliyor.Gerçekten şu an tek önemsediğim şey bu.Nereden biliyor ya da bu bir tesadüf mü?

Gece garip birine benziyor.Onu kaç gündür tanıyorum ama tam tanıyamadım.Normalde insan sarrafı olan ben Edward'ın Bella'nın zihnini okuyamaması gibi Gece'yi anlayamıyorum.

KARANLIKTAKİ AYDINLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin