Charms and Spells •Ziam•

1

Louis Tomlinson bir baş belasıydı. Asasıyla daha da kötüleşen bir tehditti. Yaramaz bir edayla elindeki asasıyla Liam'ın tam önünde durdu. Liam üzerindeki sersemliği atıp cebindeki asasını eline aldı.

"Liam neden yalnızsın? Götünde gezinen arkadaşların nerde?"

Liam kaşlarını çattı ama sakinliğini korudu. Tomlinson'un öfkesinin Niall ve Harry'e yönelik olduğunu ama acısını şu an kendinden çıkardığını biliyordu. Yedinci yılındaki Hufflepuff'ın insanlara şakalar yapma alışkanlığı vardı ve kıvırcık Gryffindor'u da peşinden sürüklerdi.

"Peki Liam?" Tomlinson daha sakin ama hala aynı derecede öfkeli bir şekilde devam etti "Bütün günümü seninle harcayamam ama o sarışın arkadaşın bundan paçayı sıyıramayacak."

Liam gergince elini buklelerinden geçirdi. "Yine ne yaptı?"

Louis kaşlarını çattı ve kızgın yüz ifadesi huysuz bir çocuğun ifadesine dönüştü. Gardını indirmiş Liam'ın tanıdığı Louis oluvermişti birden. "Süpürgeme büyü yaptı ve bu akşam Quidditch antrenmanı için o süpürgeye ihtiyacım var."

Liam merakla sordu. "Süpürgene tam olarak ne yaptı?"

Louis suratını astı. "Uçamıyor! Sanki felç olmuş gibi ya da başka bir şey. Yerden kaldıramıyorum bile!" diye açıkladı.

Liam yorgun bir şekilde iç çekti. "Hadi o zaman, Niall'a bunu düzeltmesini söyleyelim."

Louis'nin gözleri parladı. "Gerçekten mi? Benimle dalga geçmiyorsun değil mi Liam, çünkü eğer öyleyse-"

Liam gözlerini devirdi ve Slytherin'in boş tehditlerini görmezden geldi. Gryffindor ortak salonuna geri dönmek için arkasını döndü ve yürümeye başladı. Louis de arkasından geliyordu.

Bir Slytherin için Louis şaşırtıcı derecede neşeli ve arkadaş canlısıydı. Bununla birlikte Liam, Seçmen Şapka'nın Tomlinson'ı neden Slytherin'e koyduğunu düşününce anlayabiliyordu. Acımasız şakalara olan zevkinden ve bunları yaptığı halde suçluluk duymaması aklına geldi.

Y/N: Ne çektik be Hufflepufflar ve Slytherinler olarak. Slytherinler kötü değildir. Hufflepufflar salak ve beceriksiz değildir. Yapmayın şunu artık :')

"Nasılsın Liam?" Louis yürürken sordu. "O iki amcık sana iyi davranıyor mu? Umarım senin başını fazla belaya sokmuyorlardır."

Liam güldü. "Benim için endişeleniyor musun Lou?

Louis, Liam'ın yanına geçti ve gülümsedi.
"Seni severim bilirsin Li."

Koridorlar boştu ara sıra süzülerek geçen hayaletler Louis'nin bu ani, sakin tavrını ve insancıl halini açıklıyordu. Liam ve Louis, Hogwarts mektubunu almadan önce arkadaştılar ancak o zamanlar Liam sihir ve büyücülerin varlığından haberdar değildi.

"Dikkat et Lou, Slytherin arkadaşların bunu söylediğini duyarlarsa ne derler?" dedi Liam alaylı bir şekilde

Louis başını sallayarak güldü. "Kendilerini becerebilirler Liam. Seni seviyorum ama bu Horan'ı öldürmeyeceğim anlamına gelmez."

Şişman Hanım'ın portresinin önüne geldiler ve durdular. Louis omuzlarını dikleştirdi ve kibirli bir gülümsemeyle potreye doğru baktı. Liam gülümseyerek baktı. Louis'in tutması gereken bir ünü vardı. Liam kısık bir sesle "Cornish perileri." dedi ama Louis'in şifreyi duyduğunu biliyordu. Şişman Kadın onaylamayarak başını salladı ama portre yine de açıldı.

"Bu çok saçma bir şifre" dedi Louis gülmemek için kendini tutmaya çalışırken.

"Evet." Niall koltuktaki yerinden konuştu. "Neredeyse şakaların kadar saçma."