Charms and Spells •Ziam•

3

Zayn kalmadı.

Liam düşünceli bir şekilde koridorda yürüdü. Bilmeliydi. Tabii ki yanında kalmayacaktı. Neden kalsın ki? Aralarında geçen şey onun hiçbir şey ifade etmiyordu. Bir büyünün etkisindeydi ve veda etmek zorunda da değildi. Sevişmişlerdi. Ne olmuş yani? Demek ki onun için o kadar önemli değildi. Liam içinde olmamalıydı.

Niall ve Harry onun yanına geldiğinde ikisi de suçlu çocuklar gibi bakıyorlardı Liam'a. Hiç konuşmadan derslerinin olduğu sınıflara doğru yürüdüler. Harry ve Niall sihirli yaratıkların bakımı dersi için bahçeye yöneldiklerinde Liam da iksir sınıfına doğru yürüdü.

Geç kalmıştı.

Profesör Magni, küçük gözleri ve sert sesiyle iri, etli bir adamdı. Slytherin binasının başıydı ve tamamen dehşet vericiydi. Okulun yarısı ondan korkardı.

"Geç kaldınız Payne." dedi adeta bağırarak Profesör Magni.

Liam, kibar olmaya bile yeltenemeyecek kadar dikkati dağılmış bir şekilde omuzlarını silkti. Magni kaşını kaldırdı ve ona hiç de hoş olmayan bir gülümseme takınıp konuşmaya başladı.

"Öyleyse cezaya kalmanda bir sorun yok. Siz ve Bay Malik dersten sonra burdasınız. Anlaşıldı mı?"

Gözleri irileşirken Zayn'in de bugün iksir dersinde bulunduğunu hatırladı. Harika. Gerçekten harika!

Liam hala boş boş bakarken Magni "Bay Malik'in yanında boş bir yer var." diye devam etti. "Otur Payne."

Zayn, Ravenclaw cüppesi ve dağınık saçlarıyla arka sıralardan birinde oturuyordu. Liam onun yanına oturdu. Zayn ondan yana bakmadı bile. Dimdik karşıya bakmaya devam etti.

Magni konuşmaya ve bir sonraki görevlerini açıklamaya başladı ancak Liam onu dinlemiyordu daha mühim bir şeyle meşguldü, yüzündeki aptal sırıtışla Zayn'i inceliyordu. Zayn onun kendini izlediğini farkettiğinde kızardı ve dudağını ısırdı. Gergin görünüyordu. Liam'a döndü yüzü daha da kızarırken gözlerini kaçırdı. Parmaklarıyla masada ritim tutmaya başladı. O kadar gergindi ki her masaya vuruşunda çıkardığı ses daha da yüksek oluyordu. Yan sıradan biri onların sırasına dönüp sessiz olmalarını istedi ama Zayn fazla gergindi. Liam durması için elini tuttu. Zayn'in gözleri kocaman kocaman olurken Liam, Zayn'in elini bıraktı ve derse odaklandı. Profesörün dediği şeyleri yazmaya başladı.

Yazmayı bitirdikten sonra arkasına yaslandı. Yanının boş olduğunu farketti. Zayn gitmişti. Bu sefer kırılmadı veya üzülmedi. Muhtemelen dün geceyi hatırlamıştı.

Ders bittiğinde öğrenciler çantalarını toplayıp sınıfı terkettiler. Sınıfta sadece Liam, Zayn ve Profesör Magni kalmıştı. Liam eşyalarını topladı ama yerinden kalkmadı. Sonunda Magni onların sınıfta olduğunu yeni hatırlamış gibi onlara döndü. Buz mavisi gözlerindeki şeytani ışıltıyla onlara sırıttı. Liam kaşlarını çattı. Bu adam tüyler ürperticiydi.

"Pekala çocuklar geç kaldığınız için ikinizin de binasından on puan kırılacak Bir daha geç kalırsanız yirmi puan kırarım."

Zayn ofladı. "Calum da geç kaldı."

Liam bir kaşını kaldırdı ve Zayn'a döndü. "Slytherin'den Calum?"

Zayn başını salladı ama Liam'a bakmadı.

"O zaman neden o da burada değil, Profesör?" Liam sordu.

"Aptalca sorular sormayı bırakacak mısınız yoksa ceza sürenizi gece yarısına kadar uzatayım mı?"

Liam iç çekti. "Yoksa Calum cezaya katılamayacak kadar meşgul mü?"

Magni öfkeyle ona baktı. "Ben geri dönene kadar burda kalın ama isterseniz kaçın ve gelecek bir ay boyunca cezaya kalın."